SIFIR a. (ar. sıfr, boş).
1. M doğal sayılar kümesinin en küçük elemanı ve N içinde ardılı bulunmayan tek eleman; bu sayıyı gösteren rakam. (Bk. ansikl. böl. Arit.)
2. Yokluğu belirten değer, nicelik, sayısal ölçü: Serveti sıfıra indi.
3. Tkz. Saygınlığı, önemi, değeri olmayan kimse ya da şey; hiç: Yaptıklarından sonra artık o benim için sıfırdır. Elindekıni avucundakini harcadın, sonuç ne, sıfır.
4. Sıfır numara tıraş, saçların kökünden kesilmesi, ka- zıtılması. || Sıfıra sıfır, elde var sıfır, bütün çalışmaların boşa gittiğini, hiçbir sonuç alınmadığını belirtmek için söylenir. || Sıfırdan başlamak, bir işe, kendi yeteneğinden ve gücünden başka hiçbir şeye sahip olmadan başlamak. || Sıfırı tüketmek, tümden yok olmak. || Morali sıfıra inmek, cesareti kırılmak, yıkılmak, çökmek.
—Arit. Boş kümenin kardinali.
—Balis. Yer sıfır noktası, nükleer bir merminin havada patlaması sırasında, nükleer başlığın patlama noktasının yer yüzeyine olan düşey izdüşümü. (Nükleer patlamadan kaynaklanan ve uzaklaşıldıkça azalan hasarlar yer sıfır noktasına göre hesaplanır.)
—Ceb. Toplama gruplarının etkisiz (0 ile gösterilen) elemanı. || Sıfır matris, bütün elemanları sıfıra eşit olan matris. (Bu, matrislerde toplama için etkisiz eleman sıfır matristir.) || Sıfır polinom, bütün katsayıları sıfır olan polinom. || Sıfır vektör, bir vektör uzayı için etkisiz eleman. || Bir A değişmeli grubunda sıfır böleni, halkanın, toplama yasasıyla 0 ile gösterilen etkisiz elemanından başka ab = 0 olan a ve b elemanlarından her biri. (Z nin sıfır böleni yoktur, çünkü Z de ab = 0 ise bu durumca ya a = 0.ya da b = 0 dır. Z / 6Z de, 2 şınıfj ve 3 sınıfı sıfır bölenleridir çünkü 2x3=0 dır.) || Bir polinomun sıfırı, KÛK’ün eşanlamlısı. || Bir toplama yasasıyla donatılmış bir kümenin sıfır elemanı, genellikle 0 ile gösterilen etkisiz eleman. || K in [K değişmeli cisim] bir f oransal kesrinin sıfırı, K nin f de ornatıla- bilen a elemanı, öyle ki f ye eşlik eden oransal fonksiyon a için sıfır olur. || Oransal bir fonksiyonun (aynı biçimde bir polinomun) sıfırı, eşlik eden oransal kesrin (aynı biçimde polinomun) sıfırı.
—Denize. Hidrografik sıfır ya da sıfır kodu, deniz haritalarına geçirilecek derinlikleri ölçmek ve gelgit yıllıklarında gösterilecek su yüksekliklerini hesaplamak için göz önüne alınan referans düzlemi. (En alçak deniz düzeyine [Fransa'da olduğu gibi), yarım günlük gelgitlerin görüldüğü alçak denizlerin ortalama düzeyine [Büyük Britanya, Belçika, Japonya], alçak denizlerin ortalama düzeyine [ABD (Atlas okyanusu kıyısı), Arjantin, Norveç], günlük gelgitlerin görüldüğü alçak denizlerin ortalama düzeyine [ABD (Büyük Okyanus kıyısı)] karşılık gelebilir.)
—Dilbil. Birimlerin birbirlerine göre tanımlandığı bir dizgede, belirgin özellik değeri kazanan biçimsel ya da anlamsal bir özelliğin yokluğu.
—Elektroakust. Akustik sıfır, KARŞIOLUŞ- TURUCU’nun eşanlamlısı.
—Geom. E,, E2, ... afin uzaylarının, ölçüsü sıfır değerinde olan bir parçası için kullanılır. (Bk. ansikl. böl.)
—ikt. Sıfır büyüme oranı, temel özelliği gelişmeme, emek piyasasında düşük denge, belli başlı iktisadi büyüklüklerde durgunluk olan ekonomik durum.
—istat. Sıfır varsayımı, varsayım sınamalarında, ana dağılımın bir parametresinin bir standart değere eşit olduğunu, özel olarak da iki parametre arasındaki farkın "sıfır” olduğunu öne süren H0 varsayımı,
—işi. ikt. Sıfır toplamlı muhasebe işlemi, gelir-gider dengesi üzerinde hiçbir etkisi olmayan salt biçimsel muhasebe işlemi.
—Küm. kur. Yapılı bir kümede toplama ile gösterilen bir iç bileşim yasasının etkisiz elemanı.
—Mat. çözlm. Bir f fonksiyonunun sıfırı, f(x) = 0 denkleminin çözümü.
—Ölçbil. Sıfır göstergesi, ölçtüğü büyüklüğün hemen hemen sıfıra eşit olduğunu göstermeye yarayan, son derece hassas ölçü aleti. || Mekanik sıfır, elektrikli bir ölçü aygıtında, elektriksel organlar akımla beslenmediği zaman, ibrenin ya da spotun önünde durduğu taksimat çizgisi.
—Sesbil. Akustik sıfır, KARŞİOLUŞTURUCU’nun eşanlamlısı.
—Tem. parç. Sıfır noktası enerjisi, kuvan- tal kuramda, sıfır sıcaklıkta, yerleri saptandığı anda kuvantonlara eşlik eden sıfır olmayan kinetik enerji. (Bu durum, klasik kuramda mutlak sıfırdaki tam hareketsizlik durumunun tersidir.)
—Termodin. Sıfır noktası, eriyen buzun Celsius sıcaklık ölçeğinde 0°C, termodinamik sıcaklık ölçeğinde de 273,15 K değerindeki bir sıcaklığa denk düşen sıcaklığı. || Mutlak sıfır, termodinamik sıcaklığın sıfır olduğu, yaklaşılabilen ancak erişilmesi olanaksız olan hal. (Bu hal -273,15 °C’lık bir sıcaklığa denk düşer.)
—ANSİKL. Arit. Sıfır sayısını göstermeye yarayan 0 rakamı, ondalık sayılamada zorunludur. Gerçekten, seçilen sayılama tabanı ne olursa olsun bu sayılama, daima 10 ile ve bunun ardışık katları olan 100, 1 000 vb. ile gösterilir; ayrıca, 0 rakamı, 11,101, 110 örneklerinde olduğu gibi sayıların farklılıklarını belirtmek için gereklidir.
—Geom. Sıfır olarak şunlar nitelendirilebilir:
1. d afin ya da vektörel bir yarıdoğru olmak üzere { d, d } sınıfına eşit yarıdoğrular çifti açısı;
2. ( d, d ) sınıfına eşit ve çoğu kez 0 ile gösterilen yarıdoğrular İkilisi açısı (önceki gibi 0 açı denen bu ikili, ters açıların toplaması için bir etkisiz elemandır, ama, ayrıca bu, ( A,+) değişmeli grubunun etkisiz elemanıdır];
3. kendini tanımlamaya yarayan iki yarıdoğrunun çakıştığı bir açı kesmesi; buna sıfır kesme denir;
4. p bir afin yarıdüzlem olmak üzere { p, p ) sınıfına eşit ikidüzlemli çifti; buna sıfır ikidüzlemli denir;
5. iki ucu çakışık bir doğru parçası; buna sıfır doğru parçası denir;
6. bir sıfır doğru parçası denklik sınıfına karşılık olan uzunluk, buna da sıfır uzunluk denir.
Sıfır ve sonsuzluk (Darkness at Noon), Arthur Koestler'in romanı (1940); komünizmden kaynaklanan çeşitli ruhbilimsel durumlar. "Dava uğruna” birtakım düşsel cinayetlerle kendini suçlamaya zorlanan bir idealist, Rus devrimi'nin doğurduğu ümitlerin düşkırıklığıyla sonuçlanışı.
Kaynak: Büyük Larouss
Sıfır Nedir?
