TENEZZÜL a. (ar. n'üzüTden tenezzül).
1. Kendi düzeyihe aykirı düşen bir durumu, bir işi kabul etme; alçalma.
2. vAl- çakgönüllülük gösterme.
3. Esk. Düşme, inme.
4. Tenezzül etmek,
kendi durumuyla, konumuyla bağdaşmayan bir işi. ya da şeyi kabul etmek; bir çıkar için doğruluktan ayrılmak; alçalmak‘ya da alçakgönüllülük göstermek: Rüşvete tenezzül edecek bir insan değildir. Sonunda görüşme yapmaya‘tenezzül etti.
Kaynak: Büyük Larousse