Arama

Temas Nedir?

Güncelleme: 3 Ağustos 2015 Gösterim: 5.637 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
31 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Temas

Sponsorlu Bağlantılar
isim (tema:sı) Arapça tem¥ss

1 .
Değme, dokunma, dokunuş, değinti.

2 .
Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet:
"Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır."- S. F. Abasıyanık.
3 . Değinme, sözünü etme, bahsetme:
"O konuya hiç temas edilmedi."- .
4 . Gidip gelme, ulaşım, bağlantı:
"İki şehir arasında temas kesildi."- .
5 . (ruh bilimi) Dokunma.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • temasa geçmek
  • temasa gelmek
  • (bir şeye) temas etmek
  • (biriyle) temas etmek
  • temas kurmak
  • (biriyle) temasta bulunmak
Birleşik Sözler
  • dirsek teması

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Ağustos 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TEMAS a. (ar. mess'ten temass).
1. Dokunma, değme
Sponsorlu Bağlantılar
2. Deriye değen, dokunan bir şeyin uyandırdığı izlenim; dokunma duyumu: Kadifenin tatlı teması.
3. Birbiriyle buluşup görüşme, ilişki içinde olma: iş dünyasıyla sıkı bir temas halindeydi.
4. Bir iletişim ya da ulaşım amacıyla kurulan bağ; bağlantı: Kar yüzünden kentle teması kesilen köyler.
5. Bir konuya, bir soruna vb. değinme.
6. Bir elektrik devresinin iki noktası arasında kurulan bağlantı; elektrik teması: Temas sağlanamıyor.
7. Bir şeye temas etmek, ona değmek, dokunmak: Kablolar birbirine temas etmiyor.
8. Bir şeye (soyut) temas etmek, bir konuya değinmek, ondan kısaca söz etmek.
9. Bir kimseyle, bir şeyle temas halinde, ilişkide. || (Bir kimseyle) temas kurmak, bağlantı, ilişki kurmak. || (Bir kimseyle) temasa geçmek, bir görüşme yapabilmek için ilişki kurmak. || Bir kimseyle temasta bulunmak, görüşme yapmak, görüşmek; cinsel ilişki kurmak.

—Ask. İki düşman arasında göz ya da ateşle kurulan ilişki. || Temasa geçme düşmanın arazideki durumunu belirlemeye yönelik harekât. (Bk. ansikl. böl.)|| Teması kesmek, düşmanla kurulan teması bırakmak, geri çekilmek.

—Dilbil. Dillerin teması, bir birey ya da öbeğin iki (ya da daha çok) dili (ya da aynı dilin lehçelerini) kullanmaya yöneldiği durum; bundan kaynaklanan dilsel olgular bütünü. (Bk. ansikl. böl.)

—Dy. Temas hattı, temas teli, katemer as- kıF elektrikli cer dağıtım tesislerinde, lokomotifin pantograf arşesinin ya da tramvay trolleyinin sürtündüğü, genellikle saf bakırdan, bazen de alüminyumdan iletken tel. || Temas rölesi, bir demiryolunun ekseni üzerine, bir işaretten önce yerleştirilen ve tren geçtiğinde makinisti uyarması için işareti ikaz eden aygıt. (Bk. ansikl. böl.)

—Elektrotekn. Temas elektromotor kuvveti, iki ortamın temas noktasında ya da farklı iki malzemenin ekleminde ortaya çıkan potansiyel farkı.|| Temas yüzeyi, birbirine değen iki iletken parçanın ortak yüzeyi.

—Kim. müh. Temas kabı, kimyasal bir tepkimeyi kolaylaştırmak üzere iki ya da daha çok ürünün birbiriyle temas etmesini sağlayan aygıt. (Temas kabı, genellikle karıştırıcı bir düzenekle donatılmış bir hazneden oluşur.) [Eşanl. KONTAKTÛB]

—Yapış. Temas yapıştırıcısı, önceden üzerine sürüldüğü yüzeyleri, kuruduktan sonra basınç altında yapıştırmaya olanak veren yapıştırıcı.

—ANSİKL. Ask. Temasa geçme. Düşmanın araştırılması çerçevesinde şu amacı taşır: harekât halindeki bir düşman karşısında taarruz ya da yavaşlatma amacıyla onun ilerleme yönünü ve hareket alanını saptamak; mevzilenmiş bir düşman karşısında, sağlam ve sürekli bir direniş gösterdiği yeri saptamak. Bu harekât, bir birliğin silahlarını kullanmaksızın ilerleyeme- diği zaman başlar ve hareketini sürdürmek için tüm olanaklarını seferber edip, bir üst birliğin imkânlarına gereksinimi olduğu zaman biter. Temas, ateş, hareket ve gözetlemenin bir arada yürütülmesini gerektirir.

—Dilbil. Dillerin teması, iki dil arasındaki temas yalın bir coğrafi yakınlık (sınır bölgeleri) ya da genellikle toplulukların tarihsel hareketleri: istilalar, göçler, zorunlu yer değiştirmelşr, sömürgeleştirmeler vb. olabilir. Öte yandan, günümüzde yabancı dil eğitimi, uluslararası yolculuklar, iletişim araçları dünyadaki tüm dilleri gücül olarak ilişkiye sokmaktadır.
Tarihsel açıdan temasların, dillerin doğuşu, gelişimi ve ortadan kalkmalarında belirleyici bir işlev üstlendiği ortaya kondu. Temas durumundaki diller, her şeyden önce yoğon bir ikidillilik olgusudur. Bireysel ve toplumsal düzlemlerde üç durum ortaya çıkabilir: özgül kullanım koşullarında varlıklannı sürdüren iki dilin dönüşümlü olarak kullanılması; bir dilin bir başka dil tarafından elenmesi; yeni bir dilin ortaya çıkmasına yol açabilecek iki dilin birbirine karışımı (A dilinin özelliklerinin B diline girmesi)
Bir dilin tarihi, aynı zamanda temaslannın da tarihidir: örneğin İngilizce, germence alt katmanından yola çıkarak gelişti; latince, keltçe, dancadan az ya da çok aktarmalar yaptı (yankatman olguları); norman kuşatması ve bunu izleyen siyasal, toplumsal ve kültürel egemenlik, İngilizceyi özellikle sözlük düzleminde, önemli biçimde etkiledi (üstkatman olguları). Aynı şekilde ural-altay dil ailesi içindeki alt katmandan yola çıkarak gelişen türkçeye arapça ve farsçadan aktarmalar, yankatman olgularıdır Anadolu ve Balkanlardaki dillerden, italyancadan, fran- stzcadan sözlük düzlemindeki aktarmalar ise üstkatman olgularıdır.

—Dy. Şekli bir timsahı andıran temas rölesi, işaretin yaklaşık 50 m önüne, raylar arasına yerleştirilmiş sabit bir kontaktır. Aygıt, bir elektrik kaynağıyla bağlantısı olan, yalıtılmış, uzun bir metal parçasından oluşur. Lokomotifin altında bulunan metal bir fırça, sürtünme yoluyla akımı bu parçadan alır. Akımın kutupluluk derecesi duruma göre yolun açık ya da kapalı olduğunu bildiren sesli bir işareti çalıştırır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

28 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
17 Aralık 2015 / Misafir Soru-Cevap
 Temas
28 Mayıs 2013 / SatanpisT Taslak Konular