OBA a.
1. Göçebe halkı, çadır halkı.
2. Göçebelerin bir süre için konakladığı yer.
3. Genellikle bölmeli, büyük ve uzun göçebe çadırı.
—Coğ. Anadolu'da, özellikle D. Karadeniz dağlannın yüksek kesimlerinde yaygın geçici kırsal yerleşme. (Yaz mevsiminde sürüleriyle birlikte yaylaya çıkanların hayvanlarının ve kısmen kendilerinin barındığı çoğunlukla basit, taş yapı kümelerinden meydana gelir.)
—izcilik. En az altı, en çok sekiz kişiden oluşan en küçük izci kuruluşu.
—ANSİKL. Tar. Oğuzlar, İslamlıktan sonra, “oba" sözcüğünü boya bağlı bir kol anlamında kullandılar. Obanın oturduğu yere de genellikle “yurt" denirdi. Ayrıca, 5 -6 çadırdan oluşan bir göçebe ailesi de "oba" adıyla anılırdı. Ancak, sözcük Kırım, Anadolu, Uygur Türkleri’nde göçebe çadırı ve bu çadırda yaşayan aile; Azeriler’de taştan yapılmış çoban kulübesi; Kırgızlar'da tepe ya da toprak yığını; Sagaylar’da adak adanan tepe biçiminde taş yığını gibi değişik anlamlarda kullanıldı. Bugün eski türk dininin (şamanlık) basit inançlarını sürdüren kimi Altay, Yenisey ve Urenha-TubaTürkleri'nde obalarda kabileyi koruyan ruhlar ya da yer ve su tanrılarının bulunduğuna inanıldığı için, oba ya da Mançular’ın "obo" dedikleri bu barınaklar kutsal sayılır. Genellikle dağ tepelerinde, yol kenarlarında ve akarsu boylarında yer alan obaların çevresinde Uren- ha-Tuba Türkleri ve eski türk kültürünün etkisi altında kalmış olan Mançular "oba-ta- gir" (oba ayini) yaparlar. İslamlığı benimseyen türk boyları arasında da bir süre devam eden bu oba kültü, daha sonra yeni dinin giderek güç kazanması üzerine tam anlamıyla unutuldu.
OBA a. Tar. Benin krallığı'nda, hem siyasal, hem dini önder olan krala verilen ad.
OBA (yun. söze.). Dor ülkesinin toplumsal örgütlenmesinde birçok komai'nin, yani köyün, sitenin (polis) temel hücrelerinden biriyle birleşmesinden oluşan yerel kabile. Sparta vatandaşları oturdukları yere göre 5 oba’dan birine bağlıydılar. Obagi, Nijerya'da petrol yatağı.
Kaynak: Büyük Larousse