
YÜZDE
Sponsorlu Bağlantılar
2. Herhangi bir işten elde edilen gelirden yüze oranla alınan ücret; yüzdelik: Satışlardan yüzde almak.
—Anal. kim. Yüzde bir normal çözelti, normal çözeltiden yüz kez daha az derişik titre erilmiş çözelti.
— Yüzde on, yüzde yirmi vb., bir malın satışının tüccara sağladığı ve yüz lirada on lira, yüz lirada yirmi lira vb. biçimde belirtilen kazanç. ll Yıllık yüzde kırk, elli vb. ile para yatırmak, bir tutarı kırk, elli vb. faizle bir özel kişiye ya da bir işletmeye ödünç vermek ya da bir bankaya mevduat olarak yatırmak.
♦ sıf.
1. Bir sayı sıfatıyla kullanıldığında yüze bölünen bir şeyin o kadarlık bölümünü, niceliğini belirtir. (Bu biçimde kullanıldığında % ile belirtilir): Gelenlerin yüzde sekseni yer bulamadı. Bu yatırımdan yüzde yirmi kârım var.
2. Yüzde yüz, hiç kuşkusuz, tümüyle gerçek olarak, muhakkak: Yüzde yüz siz haklısınız; bütünü, tümü, tamamı: Kârın yüzde yüzünü kendisi alıyor.
—istat. Yüzde bir - YÜZE BÖLEN. ll Yüzde birlik, bir diziyi sayıları eşit ya da aralıklı yüz gruba bölen elemanın büyüklüğü.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 1 Mayıs 2017 15:27
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!