Yavru Nedir?

YAVRU a
1. Gelişmesini tamamlamamış hayvan: Kedi yavrusu. Kuş yavrusu.

Sponsorlu Bağlantılar

2. Bir kimsenin çocuğu, evladı: iki yavrusuyla ortada kalmıştı.
3. Tkz. Bir şeyin, özellikle de bir yapının küçük boyutlusu: Konak yavrusu. Bir villa yavrusunda yaşamak.
4. Arg. Genç ve güzel kadın.
5. Arg. Terbiyeli, uslu öğrenci.
6. Yav ru atmak, gebe bir hayvan söz konusuysa, yavrusunu düşürmek. || Yavru ağzı.

YAVRU AĞZI || Yavru yapmak, yavrulamak. || Yavrum, sevecenlik içeren seslenme sözü: Yavrum sen de buralı mısın?

♦ sıt.
1. Gelişmesini tamamlamamış hayvan için kullanılır: Yavru kedi.
2. Yavru vatan, anavatana karşıt olarak, onunla etnik bir ilişkisi ve gönül bağlılığı olan ülke, özellikle de Kıbrıs için kullanılır (bu anlamda büyük harfle yazılır).

—Mim. Yavru kapı -* KUZU* KAPI. || Yavru kule, temelden yükselen ya da çıkma yaparak bir bindirmelik, tonoz bingi, payanda, sütun tarafından taşınan, yapıya bağlı dar kule. (Bk ansikl. böl.) || Yavru pencere, bir kapı kanadında, göz yüksekliğinde açılmış, kapaklı, küçük pencere. (Bunların küçük, yuvarlak delik biçiminde olanlarına göz deliği denir)

—AnSİkl Mim. Ortaçağ yavru kulelerinin içinde bir döner merdiven ya da üst üste birkaç küçük oda bulunur. Bu kulelerin denetim ve savunmayla ilgili, gözcü kulelerine (bunlar daha alçaktır) benzer bir işlevi vardı. Feodal gücün simgesi olarak, kapıların, cephelerin iki yanında birer yavru kule bulunabilir.

YAVRULAMAK gçz. f. Memeli bir hayvan sözkonusuysa, doğurmak.

yavru ingilizcesi

1. young animal: kedi yavrusu kitten. köpek yavrusu puppy, pup.
2. child.
3. slang sexy, good-looking young woman.
–m darling, dear, honey (affectionate form of address).
– atmak (for an animal) to abort.

yavruağzı
isim

1 . Kavuniçi ile pembe arası bir renk.
2 . sıfat Bu renkte olan.

yavruağzı ingilizcesi

• light pink

yavrulamak
(nesne almayan fiil)

• (hayvan için) Doğurmak.