Arama

Ödünç Nedir?

Güncelleme: 11 Aralık 2015 Gösterim: 4.452 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
10 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ödünç -cü

Sponsorlu Bağlantılar
isim

İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • ödünç almak
  • ödünç vermek

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÖDÜNÇ sıf. Geri alınmak ya da verilmek üzere alınan ya da verilen para, eşya için kullanılır: Bu daireyi alabilmek için bir miktar ödünç para aldım. Ödünç kitap servisi.

Sponsorlu Bağlantılar
—Deniz, huk. Deniz ödüncü - DENİZ.

—Huk. Sonradan geri almak üzere para ya da herhangi bir misli eşyanın mülkiyetini başkasına devretme yükümlülüğü doğuran sözleşme. (Eşanl. KARZ.) [Bk. ansikl. böl.] || Kâra katılmalı ödünç sözleşmesi, bir tacire ya da ticaret ortaklığına faiz yerine kârdan bir pay almak koşulu ile belli bir para verilmesi biçiminde yapılan sözleşme (Bk. ansikl. böl.) || Ödünç para verme işleri hakkında kanun hükmünde kararname, faizden para kazanmak için ödünç para verme işleriyle uğraşan gerçek ve tüzel kişilerin etkinliklerini düzenleyen, 6 ekim 1983 tarih ve 90 sayılı kanun hükmünde kararname. (Bk. ansikl. böl.)

♦ be. Geri almak ya da vermek üzere: Arabamı birkaç günlüğüne ödünç aldı. Bu kitabı sana ödünç vermiştim. Kitabını birkaç günlüğüne ödünç istiyorum.

—ANSİKL. Huk. Ödünç sözleşmesinde, ödünç veren kişi belirli bir para ya da misli eşyanın mülkiyetini ödünç alana devretmeyi üstlenir. Ödünç alan- da aynı tutardaki parayı ya da aynı nitelikteki eşyayı ödünç veren kişiye geri verme borcu altına girer. Ödünç sözleşmesinin konusu genellikle paradır. Ancak herhangi bir misli eşya da ödünç sözleşmesinin konusu olabilir. Ödünç sözleşmesinin ayırıcı özelliklerinden biri mülkiyet hakkını devretme yükümlülüğü doğurmasıdır. Bu niteliğiyle kira ve ariyet sözleşmesinden ayrılır. Bu tür sözleşmeler eşya üzerinde yalnızca kullanım hakkı sağlarlar. Oysa ödünç verilen eşya ya da parayla mülkiyet hakkı da devredilmiş olur. Ödünç alan kişi para ya da eşyayı tüketir. Bu para ya da eşyanın aynen geri verilmesi sözkonusu değildir. Bu nedenle ödünç sözleşmesinin konusu para ya da öteki misli eşyalardan biri olabilir. Ödünç alan kişi tutar ve nitelikte eşit olan aynı türden eşyayı geri vermek durumundadır.

Kâra katılrfıalı ödünç sözleşmesi, ödünç sözleşmesinin bir türüdür. Bu tür ödünçte ödünç alan aldığı parayı belirli bir amaçta, kâr getiren bir etkinlikte, özellikle bir ticari işletmede kullanmak zorundadır. Ödünç alan, ödünç aldığı parayla girişeceği işlerden elde ettiği kârdan belli bir bölümünü ödünç verene ödemekle yükümlüdür.
Kârdan ödünç verene ödenecek kısım, net ya da brüt kârın ya da satış tutarının belli bir oranı ya da götürü (maktu) bir tutarı olabilir.
Kâra katılmalı ödünç sözleşmesi ödünç verene kimi zaman faizden daha elverişli olanaklar sağlar. Ayrıca dinsel nedenlerle faize karşı olanlar bu tür sözleşmeyle ödünç verdikleri şeyin karşılığını almış olurlar.
Faiz, ödünç sözleşmesinin zorunlu bir öğesi değildir Ticari olmayan ödünç sözleşmelerinde faiz istenebilmesi için bunun özel olarak belirtilmiş olması gerekir. Ticari işlerdeki ödünç sözleşmeleriyse faiz karşılığında yapılır Faiz verilmesi gereken bir ödünç sözleşmesinde faiz oranı gösterilmemiş ve bu tonuda yerleşmiş bir âdet de yoksa yasa kuralları uygulanır. 19 aralık 1984 tarih ve 3095 sayılı yasa'nın koyduğu kural şöyledir: Borçlar kanunu ve Türk ticaret kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken durumlarda, oran sözleşmeyle saptanmamışsa faiz ödemesi yıllık yüzde otuz oranında yapılır. Bakanlar kurulu, ekonomik koşullan dikkate alarak bu oranda artırma ve eksiltme yapabilir.
Ödünç sözleşmesi ödünç veren kişiye sözleşmenin konusu olan para ya da misli eşyayı ödünç alan kişiye teslim borcu yükler. Ancak ödünç alan, sözleşmeden sonra ödeme güçsüzlüğüne düşerse, ödünç veren, söz verdiği teslimden kaçınabilir (Borçlar k. md. 310). Ödünç alan kişi, tutar ya da nitelikçe aldığına eşit aynı türden şeyleri geri vermekle yükümlüdür. Ödüncün geri verilmesi konusunda ne belirli bir ödeme günü, ne bildirim süresi, ne de geri istendiği zaman borcun muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa, o borcun ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesi gerekir (Borçlar k. md. 312). Ödüncün geri verilmesi için belirli bir gün saptanmış olsa bile -ödünç sözleşmesi faizli değilse- ödünç alan kişi bu süreden önce aldığını geri verebilir. Ödünç sözleşmesinde tarafların teslim ve tesellüm (teslim alma) istekleri zamanaşımına bağlıdır. Ödünç alan kişinin verilecek şeyin teslimine ve ödünç verenin de o şeyin alınmasına ilişkin istekleri, karşı tarafın temerrüdünden başlayarak altı ay içinde zamanaşımına uğrar (Borçlar k. md. 309). Ödünç alanın geri verme borcu da zamanaşımına bağlıdır. Ödünç sözleşmesinden doğan alacaklar on yıl içinde zamanaşımına uğrar.

Ödünç para verme işleriyle uğraşanlar Maliye ve gümrük bakanlığından izin almak zorundadırlar. Bu kişiler, bakanlıkça kabul edilen sermaye ve varsa yedek akçeleri ile sınırlı olarak, ödünç para verebilirler. Ödünç para verme işleri ile uğraşanlar mevduat toplayamaz, tahvil vb. menkul kıymet satamazlar.
Tefecilik kabul edilen işleri yaptıkları mahkemece belirlenenlerin izin belgeleri iptal edilir ve işyerleri kapatılır.
Ödünç para verme işleriyle uğraşanların uygulayacakları faiz oranları ile alacakları öteki masraf ve gelirlerin üst sınırını bakanlık saptar. Ödünç para veren kişiler, verdikleri paranın tutarı, faiz ve koşullarını gösteren imzalı bir belgeyi ödünç verdikleri kişilere vermek zorundadırlar. Bu kararnamede yazılı yükümlülük ve sorumlulukları yerine getirmeyenler para cezasıyla cezalandırılırlar.

Ödünç verme ve kiralama yasası

(Lend-Lease Act), ABD Kongresi tarafından mart 1941'de kabul edilen ve Başkana, “ABD'nin savunması için savunulması yaşamsal önem taşıyan" devletlere savaş malzemesi ve her türlü malı satma, devretme mübadele ve borç verme yetkisi tanıyan yasa.
Bu yasa, dışarıya kapanmadan yana olanlarla etkin ve enternasyonalci bir dış siyasetten yana olanlar arasındaki tartışmaya son verdi. Etkili bir kamuoyu kampanyasına karşın, dışarıya kapanmadan yana olanlar yenildi. İngiltere, haziran 1940'tan beri nazi Almanyası'na karşı tek başına savaşıyordu: Amerikalılar, artık savaşın dışında kalamayacaklarını anladılar. Çatışmaya katılmadan önce, ABD, ingilizler'e yardım yapmayı kararlaştırdı. Ödünç verme ve kiralama yasası, savaş borçlarını kaldırıyor; bir ulusun, başka bir ulusun güvenliğini korumak için savaşabileceğini kabul etmekle de uluslararası ilişkilerde yeni bir yol açıyordu; bu koşullarda, ikinci ülkenin, birincisinin savaş giderlerini finanse etmesi olağandı. Önce İngiltere'yi kapsayan Ödünç verme ve kiralama yasası, daha sonra SSCB’yi, Çin'i, hatta general de Gaulle’ün komitesini (sürgündeki hükümet) de içine aldı. Mart 1941' den ağustos 1945'e değin ABD, bu yasa uyarınca, 8 milyarı geri ödenmek üzere, toplam 50 milyar dolar verdi. Bunun % 60’ını İngiltere, % 22'sini de Sovyetler Birliği aldı. Ödünç verme ve kiralama yasası 21 ağustos 1945'te kaldırıldı. Aynı anlayış Marshall planı’na da egemen oldu.
ABD Başkanı Roosevelt, 4 aralık 194T de, Türkiye'nin savunmasının ABD'nin savunması için yararlı olduğu gerekçesiyle, Türkiye’ye de bu yasa kapsamında yardım yapılacağını açıkladı. Yardım, 1942 yılında gönderilmeye başlandı. Ancak Türkiye'nin savaşa girmekten kaçınması üzerine ABD 1 nisan 1944'te yardımı kesti.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

10 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri