Örmek -er
(-i)
1 . İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek veya tezgâhta dokumak:
Sponsorlu Bağlantılar
1 . İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek veya tezgâhta dokumak:
"Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o!"- S. F. Abasıyanık.2 . Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak:
"Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm."- B. Felek.3 . Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak:
"Kız saçlarını örmüş."- .4 . Duvar yapmak veya onarmak:
"Bu duvarı iki günde ördüler."- .5 . Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak:
"Bu yeni zevke göre, şiir ve nesir örenler yok."- Y. K. Beyatlı.6 . (mecaz) Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak:
"Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz."- A. Ş. Hisar.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!