Arama

Perde Nedir?

Güncelleme: 1 Aralık 2015 Gösterim: 8.962 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Perde
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim Farsça perde
1 .
Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü:
"Durmadan pencere kapatıyor, perde çekiyorum."- A. Ağaoğlu.
2 . Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey:
"Sinema perdesi. Karagöz perdesi."- .
3 . İki yeri birbirinden ayıran bölme:
"Duvarın önüne çekilen tahta perdeye yapıştırılmış ilanlara bakıyordu."- M. Ş. Esendal.
4 . Seste pes perde:
"Sonra da ince ve çok acıklı bir perdeden şarkı söylemeye başladı."- A. Midhat.
5 . (mecaz) Doğruyu görmeye engel olan şey:
"Bu sözü duyunca gözlerimdeki perde kalkıverdi."- .
6 . (hayvan bilimi) Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar.
7 .
(müzik) Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi.

8 .
(müzik) Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer.

9 .
tıp (***) Katarakt:
"Gözlerine perde inmiş."- .
10 . (tiyatro) Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri:
"Oyunun üç perdesi de böyle alkışlar içinde geçti."- M. Ş. Esendal.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • perde çekmek
  • perde inmek
  • perde kurmak
  • perdelerini açmak
  • perdelerini kapamak
Birleşik Sözler
  • perde arkası
  • perde ayaklılar
  • perde duvar
  • perde perde
  • perdesi sıyrık
  • perdesi yırtık
  • ayak perde
  • beyaz perde
  • demir perde
  • Demirperde
  • pes perde
  • tahta perde
  • üst perdeden
  • bölme perdesi
  • burun perdesi
  • esrar perdesi
  • kapı perdesi
  • kesel perdesi
  • segâh perdesi
  • ses perdesi
  • sinema perdesi
  • sis perdesi
  • şerit perde

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
3 Şubat 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Perde
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

250px Gordijnen aan venster
^ Askılı bir perde modeli

Çeşitli kumaşlardan, ahşap ve esnek maddelerden yapılabilen, daha çok kapalı mekanlarda kullanılmakta olan ve iç mekanın görülmemesi ya da ışık almaması için tasarlanmış eşyanın genel adı. Işığın yoğunluğu ve mekanın aydınlanması kumaş perdeler dışında, plastikten ya da ahşaptan yapılan ve bol parçalı, jaluzi adı verilen eşyalar da kullanılabilmektedir.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Aralık 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
PERDE a. (fars. perde).
1. Işığı süzerek geçirmek ya da engellemek, görüşü, soğuğu ya da gürültüyü engellemek için bir açıklığın, genellikle de pencerelerin önüne gerilen sabit olmayan dekoratif kumaş parçası.
2. Projeksiyonla yansıtılan fotoğraf ya da filmleri göstermeye yarayan kumaştan, plastikten vb. beyaz yüzey: Sinema perdesi.
3. iki yeri, iki bölgeyi birbirinden ayıran bölme: Tahta perde.
4. Tiyatro sahnesinin, kimi zaman da sinema ekranlarının önünde kaldırılan ve indirilen, açılıp kapanan büyük gergi.
5. Bir tiyatro oyununun, perdenin inmesi ya da sahnenin kararmasıyla birbirlerinden ayrılan ana bölümlerinden her biri: Bir perdelik, iki perdelik oyun. (Bk. ansikl. böl.)
6. Görüşü engelleyen, engel oluşturan şey: Bir sis perdesi.
7. Oftalmol. KATARAKT’ın eşanlamlısı.
8. Doğruyu, gerçeği engelleyen şey: Esrar perdesi. Yalan söylediğini anlayınca gözlerindeki perde kalktı.
9. Perde arkası, bir şeyin görünmeyen gizli yanı. |j Perde arkasından, bir olayı yönetenin kendisi olduğunu gizleyerek, gizlice. || (Bir şeyin üzerine) perde çekmek, gizlemek isteyerek belirsizlik içinde bırakmak, bir şeyi artık düşünmemek, ondan söz etmemek, || (Gözüne) perde inmek, katarakt nedeniyle görme yetisini yitirmek; aksu inmek, akbasmak. || Perde kurmak, karagöz oyununa başlamak. || Perde perde, azar azar, yavaş yavaş: Sesi perde perde yükseliyordu. || Perdelerini açmak, tiyatro sözkonusuysa, yeni mevsim için oyunlarına başlamak. || Perdesi yırtık, sıyrık, utanma duygusunu yitirmiş, ar damarı çatlamış kimse için kullanılır.

—Anat. ve Sesbilg. Damak perdesi, damağın arkasına uzanarak geniz! yutağın ağız bölümünden ayıran, kas ve zar karışımı çeper. (Eşanl. YUMUŞAK DAMAK.) [Bk. ansikl. böl.]

—Balıkç. iri balıkları avlamak için kullanılan sağlam, güçlü ağ. || Perde ağı, bir çeşit ağ. (Suyun içine gerilen bu ağ, kıyıya dikey bağlanan bir örtüden ve dipten başlayarak kesintisiz uzanan sık gözlü ağlardan oluşur.)

—Bayınd. Bir arazide yüzeyden başlayarak yapılan ve kazı yapıldıktan sonra yüzeyleri desteklemeye, sızdırmazlık sağlamaya yarayan ve bazı durumlarda taşıyıcı işlevi gören duvar. (Bk. ansikl. böl.) || Bir karayolunun, bir kanalın üstündeki şev. || Geçirimsiz perde ya da ince perde, bitümlü beton ya da plastik beton gibi bükülebilir ve geçirimsiz bir gereçten oluşan ince parafuy. || Koruyucu perde, kaya dolgu ya da toprak barajda, sızdırmaz çekirdeğin ya da iç sızdırmazlık ekranının iki yanına yerleştirilen kaya dolgu ya da toprak kütle. (Düşey merkezi çekirdekli barajlarda, koruyucu perdelerin önemi hemen hemen aynıdır. Eğik çekirdekli barajlarla aşağı çığırdaki koruyucu perde, yapının ana bölümünü oluştururken, yukarı çığırdaki perde, yalnız çekirdeği korumaya yarar.) || Püskürtme perdesi, birbirine yakın açılmış bir dizi kuyu içine püskürtme yapılarak ve böyleoe arazide sızdırmaz bir ekran oluşturularak işlenmiş arazi bölgesi. (Bu ekran, palplanşlar yardımıyla ya da püskürtme uygulanarak doğal yerinde bulunan bir arazide [alüvyonlar] ya da bir dolguda gerçekleştirilebilir.) || Yerinde dökme perde, kalıplar içine dökülmüş betondan oluşan duvar.

—Bot. Meyveyapraktan oluşan ve bazı meyveleri birçok bölüme ayıran lam. (Meyvenin merkezine kadar geldiğinde "tam” sayılır. Meyveyapraktan oluşmayan perdelere “yalancı perde" denir [turpgillerin meyveleri].)

—Cerr. Yağ perdesi, bir karın lipektomisi sırasında çıkartılan yağ dokusu.

—Denize. Bir geminin ana güvertesi altında kalan kısmı, enine ve boyuna bölümlere ayıran sızdırmaz düşey sac bölmelerden her biri. || Perde güvertesi, sızdırmaz perdelerin son bulduğu, en üstte yer alan devamlı güverte. (Sızdırmaz bölmeler, teknenin dibiyle bu güverte arasında bulunur.) |j Perde kapısı, sızdırmaz perdenin üzerine açılan ve bir bölmeden diğerine geçmeyi sağlayan sızdırmaz kapı. || Perde kaplaması, yük gemilerinde, yüklerin sacla temasını önlemek için, perdelerin ambarlara bakan yüzeylerine vurulan ağaç kaplama. || Perde takviyesi, alınan bir yara sonucu, sızdırmaz bölmeye giren suyun, perdeler üzerine yaptığı basınca karşı koymak için, perde saclarına belirli aralıklarla tutturulan çelik profiller. || Arzani perde, alabandadan alabandaya kadar uzanan, omurga düzlemine dik perde. || Çarpışma perdesi, bir geminin pruvasında yer alan ve bodoslamadan çarpışma durumunda su girmesini önlemeye yarayan sızdırmaz perde. |[ Makine perdesi, bir geminin makine dairesini diğer bölmelerden ayıran perde. || Yangın perdesi, yangının yayılmasını önlemek için yalıtkan bir maddeyle donatılmış perde.

—Esk. giy. Yüze örtülen şey, peçe.

—Foto. Bir odak obtüratörünün siyah bir kumaş şeridinden ya da metal lamlardan oluşan parçası; bu parça duyarlı yüzeyi ışıktan korur ve deklanşöre basıldığında ışıklanmayı sağlamak üzere açılır.

—inş. ve Bayınd. Toprak, kâgir ya da ahşap bir yapıyı desteklemek için tokmakla gömülen kazık ya da palplanş sırası. || Metal dikme ve kirişlerden oluşan, yüksek bükülmezlik özelliğine sahip destek levhası. || İngiliz perdesi, aynı levhanın sökülüp takılabilir öğelerden oluşan türü.

—Kim. müh. ve Akışkan, mekan. Yön değiştirici perde, hareket halindeki bir cismin doğal akışını engelleyen düzenek. (Yön değiştirici perdeler, bir değiştirici içinde karşıakımla dolaşan ürünlerin çevrintili akışını [türbülans] sağlar.) [Bk. ansikl. böl.)

—Mad. oc. Havalandırma perdesi, hava akımını yönlendirmek ve denetlemek için kullanılan, plastik, bez ya da tahta bölme.

—Metalürj. Alev perdesi, denetimli bir atmosfer altında çalışan bir metalürji fırınının ağzında, hava girişini önleyen alevli gaz ağı.

—Müz. Kimi telli çalgılarda, seslerin net ve falsosuz çıkmasını sağlamak amacıyla sapa sarılan bağırsak ya da naylon tel (tanbur, lavta, bağlama, viol ailesi) ya da sapa yapıştırılan tahta, fildişi ya da madenden ince çubuk (gitar, mandolin vb.). [Her perde, bir eşik işlevi görür ve telin titreşen uzunluğunu belirler. Perdeler, tüm seslere, "boş tel" tınısı verir.] |j Bir çalgının sapındaki perdelerden birine basılarak elde edilen ses. (Bu anlam zamanla genişlemiş ve terim, müzikte kullanılan seslerden her birini belirtir olmuştur.) || Eski kuramsal kitaplarda MAKAM'ın eşanlamlısı. || Perde aralığı, telli-perdeli bir çalgıda, iki perde arasındaki yer. (Gitar, lavta, mandolin gibi perdeli batı çalgılarında perde aralığı, kromatik yarım-ton değerindedir.) || Perde oluğu, tambur, bağlama, lavta gibi perdeli çalgılarda, perdeler sapa sıkıca sarıldıktan sonra, kirişin ya da misinanın düğümlenmesini kolaylaştırmak amacıyla, sapın yan yüzüne boydan boya açılan sığ yarık.

—Oftalmol. Gözlerden birinin görmesini tam olarak engellemek amacıyla gözlük camının arka yüzüne konan plastik kapak. (Perdelenmeyen gözün görme keskinliğini artırmak amacıyla görme keskinliğini azaltan göz hastalıklarının tedavisinde kullanılır.)

—Sey. oy. Gölge oyununda görüntülerin yansıtıldığı, ince ve beyaz kumaştan yapılmış gergi. (Bk. ansikl. böl.) |j Perde açmak, karagöz oyunu dilinde gergiyi kurmak. || Perde gazeli, gölge oyununda Karagöz görünmeden önce Hacivat'ın söylediği gazel. (Bk. ansikl. böl.) ]| Perde kurmak, karagöz oyunu dilinde oyuna başlamak.

—Sine. Beyaz perde, genel olarak sinema: Beyaz perde yıldızları. || Geniş perde, boyutları olağanın dışında olan sinema perdesi. (Geniş perdenin kullanımı standart film genişliğinin karşısına Scope ve 70 mm'lik boyları, orta ve küçük salonların karşısına da büyük salonları çıkarmıştır.) |S Bir yapıtı, bir olayı beyaz perdeye aktarmak, sinemaya uyarlamak, onlardan hareketle bir film yapmak.

—Soğut, san. Hava perdesi, dışarıya açılan bir soğuk hava deposu kapısının tüm genişliğince yukarıdan aşağıya doğru üflenen hava katmanı. (Hava perdesi, dışardan kapının açılması sırasında soğuk hava çıkışını ve daha sıcak, genellikle de daha nemli olan dış hava girişini sınırlama görevi yapar.)

—Su yapı. Sızdırmazlık perdesi, bir barajın sızdırmazlık ekranını doğal olarak yeterli geçirimsizliği bulunan toprak katmanlarına kadar uzatan, genellikle düşey yeraltı yapısı. (Bk. ansikl. böl.)

—Tarım. Yeşil perde, iki mülk ya da iki tarla arasındaki sınırı belirleyen ağaç ve ağaççık dizisi. (Ağaç perde de denir) [Bk. ansikl. böl.]

—Fiyat. Perde yolu, sofitada, perde halkalarının hareket ettiği demir çubuk ya da korniş. || Dekor perdesi, sofitadan indirilen bez dekor panosunun adı. || Demir perde, sahneyle seyirci bölümünü ayıran, güvenlik gereği (örneğin yangın halinde) indirilen ve yerleştirilmesi zorunlu olan metal perde. || Fransız perdesi, yukarı doğru kalkarak açılırken tamamı yükselen perde. || Giyotin perde, yukardan aşağıya doğru inen perde. || İtalyan perdesi, her iki yandan çaprazlama olarak açılan perde. || Polichinelle perde, tabana yerleştirilen bir direğin çevresine dolanarak açılan perde. || Yunan ya da alman perdesi, perde yolu üzerinde kaydırılarak ortadan iki yana açılan perde.

—Zool. Perdeayaklı hayvanlarda parmakları birleştiren zar. (Perde, ayakların yüzgeç gibi kullanılabilmesini kolaylaştırır. Dalgıçkuşlarında saçaklı perde, kazda üçparmaklı perde, pelikanda dörtparmak- lı perde bulunur.)

—ANSİKL. Anat. ve Sesbilg. Damak perdesi. Ortalama 4 cm uzunluğunda ve 1 cm kalınlığındadır. Arka ucunda bir uzantı bulunur: küçük dil. Bu uç her yandan iki kıvrımla devam eder ve bademciklere dek uzanır. Genizsil ünlü ve ünsüzler oluşturulurken damak perdesi aşağı iner ve böylece hava akımının bir bölümü, söz- konusu seslerin özel tınısı için gerekli ek bir tınlatıcı işlevi gören geniz boşluğundan geçer.

—Bayınd. Gerçekleştirilecek yapının ve arazinin özelliklerine göre, yerinde dökme perde, önüretimli beton perde ya da karma perde yapılır. Yüzeylerin durağanlığını sağlamak için destekler, payanda ayakları ya da genel bir uygulamayla, kazı yapılan yeri kuşatan toprağa ankre edilmiş gergiler kullanılır.
Yerinde dökme perdeler üç aşamada gerçekleştirilir: çamur basarak korunan temel çukurunun kazılması; bir armatür kafesinin bu çukur içine yerleştirilmesi; açma çamurunu sıkıştırarak çukurun betonlanması.
Önüretimli perdeler'de duvar, yan yana getirilmiş betonarme panolardan oluşur; bu panolar, çimento şerbetiyle doldurulmuş çukur içine indirilir ve gerekli durumlarda perdeye sızdırmazlık da kazandıran mekanik düzeneklerle sağlamlaştırılır.
En sık kullanılan karma perdeler, iki aşamada gerçekleştirilir: genellikle düzenli aralıklarla çukur içine indirilen metal profillerden oluşan düşey istinat öğelerinin yerleştirilmesi, ardından düşey dayanaklar arasında iksa levhaları (ahşap, çelik ya da beton) yardımıyla çukurun kazılması. Bu tür perdeler ancak kuru arazilerde kullanılabilir.
Başka bazı perde türleri, yalnız sızdırmazlık ekranı işlevi görür. Kalınlıkları birkaç cm ile 2-3 m arasında değişebilir. Bu perdeler, bentonit, plastik beton ya da kilçimento karışımı bir şerbetle oluşturulur.

—Kim. müh. ve Akışkan, mekan. Yön değiştirici perdeler, yarım su bentlerine benzer ve koşullara göre bir boru içine zikzak biçimde yerletirilmiş metal, tahta, hatta kagir parçalardan oluşurlar; hareket halindeki herhangi bir cismin hızı, bu engellere çarparak düşer.
Betoniyerlerde, yüklenen malzemeleri parçalayarak tam bir karışımın elde edilmesini sağlayan yön değiştirici iç perdeler bulunur. Fabrikalarda, dumanların dışarı atıldığı boru donanımlarında, katı parçacıklarla yüklü buharların atmosfere ulaşmadan önce bu maddelerden arındırılmasında, ısı değişimini artırmak amacıyla ısıtma aygıtlarında dolaştırılan sıcak gazların yolunu uzatmak için yön değiştirici perdelerden yararlanılır. Suyun debisini düşürmek ve göçmen balıkların ardışıl çabalarla akıntıya karşı yüzme güçlüklerini yenmelerini sağlamak amacıyla balık merdivenleri üzerine yön değiştirici perdeler yerleştirilir.

—Sey. oy. Perdenin "ayna" da denilen beyaz kısmı mermerşahiden, kenarları çiçekli bezden yapılır. İlkin boyutları 2x2,5 m iken daha sonra 1,80 x 0,80 m olmuştur. Eskiden mermerşahi, kenardaki çiçekli beze on iki ilik düğme ile tutturulurdu. Bunun bir bektaşi simgesi olabileceği öne sürülür. Daha sonraları bu iki kısım birbirine dikildi.
Perde gazeli, karagöz oyunlarında mukaddime bölümünün önemli bir öğesini oluşturur. Perde gazelinde karagöz oyununun bir öğrenek yeri olduğu, felsefi ve tasavvufi anlamı, kurucusu ve hatta kimi teknik özellikleri hakkında bilgi verilir. Kimi zaman devletin yönetim biçiminden söz edilir, padişaha yakarış yer alır.

—Su yapı. Sızdırmazlık perdesi, kalın bir alüvyon katmanı içeren vadilerde şeddeler yapılmasını sağlar; bir parafuy duvarından, killi betondan, yerinde dökme bir duvardan ya da püskürtme yoluyla yapılmış bir perdeden oluşabilir.

—Tarım. Avrupa'da yeşil perdeleri oluşturan bitki türleri genellikle meşe, karaağaç, kayın, gürgen, mürver, akçaağaç, akdiken, fındık, ışığan gibi ağaç ve çalılardır. Bunların oranı, araziye göre değişir. Dikim, ağaç ve ağaççıklara göre değişmek koşuluyla sonbaharda yapılır Perde ilk yıldan başlanarak budanır ve yeni sürgünler birbirinin içine geçmeye başlar. Dalların birbirine geçmesi sıklaşır, yoğunlaşır ve böylece geçilmez yüksek bir çit oluşur.Budama, esas itibariyle her yıl ölü mevsimde yapılır. Perde, düzlükte tarla hizasında dikilebilir, ama çoğu yerde hafif bir sırt yapılarak onun üzerine dikilir. Bunun için ölü mevsimde sınıra hendek açılır ve hendeğin toprağı bir yana yığılarak sırt yapılır. Açılan hendek tarlanın akaçlan- masına da yarar. Ağaçlıklı ekeneklerin bulunduğu bölgelerde yeşil perdelerin genişliği birkaç metreye ulaşabilir. Bunlar, bölgelere göre büyük bir çeşitlilik gösterir. Yeşil perde her şeyden önce çit görevi yapar; ayrıca yakacak ve yapacak odun da verir.
Yeşil perde Türkiye’de ancak ağaçlıklı sulak ovalarda görülebilen nadir bir olgudur. Bir de Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde, bazen meyve bahçelerinin ve tarlaların çevresinde 1-2 m yüksekliğinde kerpiç duvarların gerisinde, çoğunlukla bir, bazen iki sıradan oluşan ağaç perdeler görülür; buralarda daha çok sivri kavak, söğüt ve iğde gibi ağaç türleri kullanılır Güneybatı Anadolu'da turunçgillerin yetiştirildiği bazı yörelerde de portakal, mandalina, limon, vb. bahçelerini, kuzeyden gelen soğuk kış rüzgârlarına karşı korumak amacıyla yayvan servi, sivri servi, demirağacı kullanılır.

—‘fiyat. Yunalılar'da oyun, koronun araya girmesiyle kesilen bölümlere ayrılırdı. Önce tiyatro türünün tümünü belirtmek için kullanılan bu kavrama bugünkü anlamını Latinler kazandırdı. Oyunun perdelere bölünmesi (her perde kendi içinde sahnelere ayrılır), klasik dönem kuramcıları tarafından kural haline getirildi. Bu bölünme, dramatik sürenin ayarlanmasına ve gösterilmeyen olayların aralarda hayal edilmesine olanak tanıyordu. Modern yapıtlarda, piyesin süreci günlere, tablolara ya da doğrudan sahnelere ayrılır, hatta, sinemanın etkisiyle sekanslara da bölünebilir.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

8 Ocak 2015 / Sedef 21 Moda
9 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
12 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri
17 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri