Arama

Radar Nedir?

Güncelleme: 19 Kasım 2015 Gösterim: 2.218 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
13 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Radar

Sponsorlu Bağlantılar
isim (ra'dar) İngilizce radar

1 .
Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz.

2 .
Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt.

3 .
(mecaz) İçgüdü, seziş:
"... büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir."- H. Taner.

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Kasım 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
RADAR a. (ing. RAdio Detection And Ranging. elektromanyetik algılama ve uyarı sözcüklerinden kısaltma). Engellerin, hava taşıtlarının ya da başka cisimlerin konumlarını belirlemeye yarayan radyosaptama aygıtı; çalışma ilkesi, yayımlanan karşılaştırma işaretleriyle, belirlenecek konumdan yansıyan ya da yeniden yayımlanan radyoelektriksel işaretleri karşılaştırmaya dayanır. (Bk. ansikl. böl.)

Sponsorlu Bağlantılar
—Ask. Radar işareti, bir radar yankısının, bir cismin biçimini belirten biçimi. || Atış radarı, top atışlarını ya da güdümlü mermilerin güdümünü düzenlemeye olanak veren radar. || Gözetleme radarı, bir esnek mukabele hazırlamak amacıyla, uzak mesafelerdeki hedefleri saptamaya olanak veren tespit radarı. || Yörüngeçizim radarı. güdümlü mermilerin mermi yollarını saptamaya yarayan, büyük duyarlıklı radar.

—Havc. Alçak yükselti seyrüsefer radarı. düşük yükseltide uçuş sırasında, arazinin engellerinden koruyarak bir uçağın yere yakın uçmasını sağlayan radar.

—Meteorol. Meteoroloji radarı, hidrome- teorların yerini saptamaya ve hızını ölçmeğe yarayan radar

—ANSİKL.
Tarihçe, ilk radarı 1904'te alman C. Hülsmeyer gerçekleştirdi ve sönümlenmiş metrelik dalgalar ve bir kohe- rör kullanarak, bu aygıtı, Köln ve Rotter- dam'da, kıyıdan yaklaşık 1 km uzaklıktaki gemilerin gönderdiği yansımaları algılamak için deneyledi. Pierre David, 1928' de açıkladığı elektromanyetik uçak algılama sistemi projesini, 1934'te, Bourget' de başarıyla deneyledi; aygıtları, 5 000 m' lik bir yükseltiden geçen uçakları belirleyebiliyordu. Bir başka transız araştırmacı, Maurice Ponte, Henri Gutton'la yaptıkları ortaklaşa çalışma sonucunda, aralarından biri 1935’te, yaklaşan engelleri bildirerek, çatışmaları önlemek amacıyla Nor- mandie yolcu gemisine yerleştirilen elektromanyetik algılama düzenekleri gerçekleştirdi. ikinci Dünya savaşı'nın başlamasıyla birlikte, İngiliz teknisyenler, VVatson -Watt yönetiminde, radar tekniğini geliştirerek, düşman uçaklarını algılamaya yönelik çok sayıda istasyon kurdular. Bu istasyonlar, İngiltere savaşı sırasında, belirleyici ve kesin bir rol oynadı. Pierre David tipi radar engelleri, 1939’da, Fransa'nın tüm doğu sınırına ve transız askeri limanlarına yayılmıştı. 1940’ta, İngiliz gözetleme ve atış yönlendirme aygıtları, transız topraklarının hava savunmasına büyük katkıda bulundu. Aynı dönemde, atış yönlendirme radarları, alman zırhlılarına da yerleştirilmişti.

Tanım. Radarın çalışma ilkesi, engele ulaşan ve yansımadan sonra, vericiye geri dönen, .dar demetli ve çok kısa süreli radyoelektrik dalgalan yayımlamaya dayanır. Dalgaların gidiş ve dönüş yolu süresinin bilinmesi, engelin uzaklığını belirlemeye olanak verir. Hedefin hızı, yayımlanan dalgayla, geri dönen dalganın frekansları arasındaki kaymayla (Doppler etkisi) belirlenir. Aygıt bir yandan, yönlendirilebilir ortak bir anten kullanan bir verici ve bir alıcıdan, öbür yandan, genellikle bir katot ışınlı ekrandan oluşan ve sonuçları okumaya yarayan bir göstergeden oluşur, ilk radarlar, metrelik dalga boylarında çalışıyordu. Sonra desimetrelik ve yakın geçmişte santimetrelik dalgalara geçildi. Dalgaların boyu kısaldıkça, bunları dar bir demet halinde yoğunlaştırmak ve küçük yansıma yüzeyli engelleri algılamak kolaylaşır. Dalgalar çok kısa süreli (mikrosani- yenin kesirleri düzeyinde) ve yüksek güçlü (megavvattlar düzeyinde) darbeler biçiminde yayımlanır. Günümüz radarlarında aynı enerji, yayımda bir kodlama uygulanarak zaman içinde yayılır; yayım böyle- ce, hemen hemen sürekli hale gelir. Alım sırasında işaretin işlenmesi, uzaklık ve hız gibi bilgileri elde etmeye olanak verir Yönlendirilebilir bir anten (paraboloit yansıtıcı ya da elektron taramalı anten) yardımıyla enerji engel doğrultusunda yayımlanır. Aynı zamanda darbe, osiloskopun zaman tabanını başlatır, yani katot ışınını harekete geçirir. Özel bir düzenek, kısa yayım süresi boyunca, alıcının duyarlığını, bunu aşırı enerji yüklenmesine karşı korumak amacıyla minimuma indirger. Engelden yansıyan dalgalar antene geri geldiğinde, alıcı bunları maksimum duyarlıkla algılar ve osiloskop ekranı üzerindeki spotun sapmasına ya da parlaklığının artmasına neden olur. Spotun, ekran taramasını başlatan yayım anıyla, yankının alındığı an arasında katettiği uzaklık, engellik uzaklığını belirlemeye olanak verir Antenin, yansımayı elde etmeye olanak veren yönü, engelin doğrultusunu belirtir; bu doğrultu kimi aygıtlarda, genlikler ya da fazlar radyogonyometrik bir yöntemle karşılaştırılarak, daha büyük bir duyarlıkla elde edilebilir.
Gözetleme radarlarında, bütün doğrultuları mekanik olarak tarayan ya da me- kaniksel ya da elektriksel olarak, az çok büyük açılı bir dönme hareketi gerçekleştiren antenler kullanılır Katot ışınlı tüp, kutupsal koordinatlarda taranıyorsa, spotun ardışık olarak çizdiği ışınlar, antenle aynı açı altında yönleneceğinden, merkezde yer alan bir gözlemcinin görebileceği bütün engeller ekran üzerinde belirir. Ekran merkezine olan uzaklıklar, gözlemlenen engelle radar arasındaki uzaklıklarla orantılıdır.

Radarın havacılık ve denizcilikteki uygulamaları. Radarlar sayesinde gemiler, en yoğun siste bile, çatışma tehlikesi olmadan seyredebilir ve liman girişlerinde, dar geçitlerde, kanallar üzerinde, doğrudan görüş alanı olmadan manevra yapabilir. Öte yandan radarlar, hava trafiğinin düzenlenmesi ve kontrolünde kullanılan başlıca araçlardır. Havalimanlarına yerleştirilen radarlar, ülke topraklarının belirli bir bölümü üzerindeki ve yüzlerce kilometreye dek uzaklıktaki uçakları gözetlemenin yanı sıra inişe ya da kalkışa geçen uçakları da kontrol eder (yaklaşma kontrolü).

Radarın gökbilimde kullanımı - RADAR- GÛKBİLİMİ.

Radarın meteorolojide kullanımı. Radarın yaygın kullanımlarında, elektromanyetik dalgaların yayılmasında, bunların içinden geçtikleri ortamın fiziksel özelliklerinin değişiminden kaynaklanan rahatsız edici tedirginlikler oluşur. Bunun tersine meteoroloji radarlarında, bu tedirginlikler atmosferin nitel ve nicel incelemeleri için kullanılır.
Alınan işaretin yeğinliğini ve bu işaretin zaman içindeki dalgalanmalarını ölçen uzlaşmalı radarlar yağışları algılamaya olanak verir. Çalışma ilkesi, geri yayımlanan işaretin faz bilgisini kullanmaya dayanan bağdaşık radarlar, Doppler etkisiyle, doğal hedefler oluşturan hidrometeorla- rın yer değiştirme hızlarını ölçmeye olanak sağlar.
Böyle hedefler olmadığında, atmosfer araştırmalarında kimi kez, yapay hedef bulutları (rezonans dipolleri) kullanılır. Kimi meteoroloji radarları, açık havanın kırılma indisinde, türbülans nedeniyle oluşan değişimleri algılayacak biçimde tasarlanmıştır.

Radarın askeri kullanımı. Radarın askeri amaçlarla kullanımı, İkinci Dünya savaşı yıllarına rastlar. Bombardıman uçaklarının yüksek hızı, çok geç uyarılan hava savunmasını etkisiz kılıyordu: seslerinden ya da gözle algılanan düşman uçakları ancak geri dönüş güzergâhlarında avlanma tehlikesiyle karşılaşıyorlardı. Av uçaklarının zamanında havalanabilmesi için, düşman uçaklarını daha uzaktan ve daha büyük duyarlıkla algılamak gerekiyordu. Dolayısıyla radar, uçakları algılamak için, ilk kez 1939’da kullanıldı. Radarlarda, 1942’den başlayarak, daha büyük duyarlık sağlayan santimetrelik dalgaların kullanılması, alman denizatlarının 1943’te Atlas Okyanusu'nda yaptıkları saldırıları büyük ölçüde durdurdu, çünkü artık, periskopları ve şnorkelleri algılanabiliyordu.
Başlangıçta yayımlanan elektromanyetik darbelerin yankılarını algılayarak hedeflerin ancak uzaklığını ve yerini besleyebilen radarlar, daha sonraları, Doppler etkisi sayesinde, hedeflerin hızını da ölçecek ve böylece uçakları, doğal ya da düşmanın elektronik karşı önlemlerle (ANTİRADAR) oluşturduğu sabit ekolardan ayırtedebilecek duruma geldiler.
Elektronikteki, donanımları minyatürleştirmeye olanak veren gelişmeler sayesinde, çok çeşitli radar türleri geliştirildi.
Darbeli radarlar çoğu kez, Doppler radarlarıdır. Bunların en karmaşıkları hedeflerin doğrultusunu, uzaklığını ve hızını ölçebilir (üçboyutlu Doppler radarları). Günümüz radarlarında, en az bir yönde, mekanik parçaları hareket ettirmeden yönlendirilebilen ve böylece yüksek bir yetkinlik sağlayan elektronik taramalı antenler kullanılmaktadır. Silah sistemlerinde çoğu kez, birçok tamamlayıcı biçimde (algılama, izleme vb.) çalışabilen, çokişlevli radarlar kullanılır. Bunların en basitleri, güdümü sağlayan güdümlü mermi özyöne- ticileridir.
Öte yandan çok çeşitli sönûmsüz dalgalı radarlar da vardır. Yeri gözetlemede kullanılan Doppler radarları, trafik polislerinin kullandığı hız kontrol radarları ya da hızölçerler ve yere uzaklığı ölçen elektronik yükseltiölçerler ve patlayıcıları hedeften optimum uzaklıkta patlatmaya olanak veren düzenekler gibi birtakım donanımlar bunlara örnek verilebilir.
Keşif uçakları üzerine yerleştirilen yanal görüşlü radarlar ya da SLAR (Side Looking radAR), taşıyıcının hareketinden kaynaklanan Doppler modülasyonu sayesinde sabit hedeflerin konumunu belirler. Ayrıca, optik erim ötesindeki hedefleri algılayabilen ufukötesi" radarları da vardır.
Uçaklar üzerine yerleştirilmiş yanıtlayıcıların yayımlarına kumanda etmeye yarayan İFF sorucusuna, yanlış bir deyimle, “ikincil radar" adı verilir. Bu durumda, bu sorucunun bağlı olduğu gözetleme radarı, "birincil radar" adını alır. (TEŞHİS.)
Askeri uzay havacılığında, uçaklarda çeşitli radarlar kullanılır: birçok hedefi aynı anda izlemeye ve birçok hava taşıtına atış yapılmasına olanak veren önleme radarları, yerin bir görüntüsünü veren seyir radarları, keşif uçakları üzerine yerleştirilen ve çok küçük boyutlu (yaklaşık 1 m) cisimleri saptamaya olanak veren yanal görüşlü radarlar. Algılama sınırı doğal olarak optik ufukla sınırlı olduğundan, günümüzde nakliye uçakları üzerine çok büyük radarlar yerleştirilmektedir. Örneğin, ABD'nin, Boeing 707 üzerine yerleştirilmiş AWACS sistemi, Avrupa'nın hava trafiğine ilişkin bilgiler verirdi. Uzay havacılığı, hava trafiğinin kontrolüyle de ilgilenir. Yere yerleştirilmiş gözetleme radarlarının erimi, yüksek irtifada uçan uçakların üzerinde 300 km'ye ulaşabilir. Denizcilikte kullanılan radarlardan, yalnız hava sahasını gözetlemede değil, aynı zamanda su üstünü gözetlemede ve seyirde de yararlanılır. Kara kuvvetlerinde, yer gözetleme radarları ve havantopusa var radarları kullanılır; bu radarlar, mermi yollarını gözlemleyerek, havan toplarının yerini saptayabilir.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

13 Mayıs 2013 / Misafir Soru-Cevap
19 Temmuz 2012 / Gabriella Taslak Konular
7 Kasım 2008 / Misafir Bilgisayar