Arama

Ücret Nedir?

Güncelleme: 9 Temmuz 2015 Gösterim: 4.045 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ücret
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim Arapça ucret
1 .
İş gücünün karşılığı olan para veya mal:
"Ücret hizmet mukabilidir. Ne yapıyorsun ki sana para verelim?"- N. Hikmet.
2 . Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para:
"Fiyatından daha yüksek bir ücretle satın aldı."- P. Safa.
Birleşik Sözler
  • asgari ücret
  • cari ücret
  • çıplak ücret
  • dolgun ücret
  • net ücret
  • giriş ücreti
  • vekâlet ücreti

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
BilgiSözlük - avatarı
BilgiSözlük
Ziyaretçi
1 Ocak 2012       Mesaj #2
BilgiSözlük - avatarı
Ziyaretçi
Anlam: İş gücünün karşılığı olan para ve mal
Örnek Metin: Ücret emeğin karşılığıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Anlam: Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para
Örnek Metin: Fiyatından daha yüksek bir ücretle satın aldı.
Bachata - avatarı
Bachata
Ziyaretçi
7 Haziran 2013       Mesaj #3
Bachata - avatarı
Ziyaretçi
Ücret Nedir?
MsXLabs & Dini Kavramlar Sözlüğü

İcâre akdinde menfaatin karşılığı olarak ödenen şeye denir.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Temmuz 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÜCRET, -tl a. (ar. söze ).
1. Bir hizmetin karşılığı olarak verilen para ya da mal. (Bk anslkl. böl. İş huk.)
2. Bir malın, bir hiz metin parasal karşılığı: Aldığı bir malın ücretin/ ödemek. Otel ücreti.

—İş. huk, Ücret kesme cezası, işverenin, toplu sözleşme ve iş sözleşmelerinde belirtilen nedenlerle, işçinin ücretinden kesinti yapması, (işçi ücretlerinden yapılacak ceza kesintilerinin bir ayda üç günde İlkten; parça başına ya da yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin üç günlük kazancından fazla olamaz.) || Akort ücret ya da parça başına ücret, yapılan işin miktarına göre belirlenen ücret. || As gari ücret

— ASGARİ || Aylık ücret, bir aylık çalışmanın karşılığı olarak verilen ücret. || Ayni ücret, mal olarak verilen ücret. || Brüt ücret, vergi, sigorta primi vb. kesintileri çıkarılmamış ücret. || Götürü ücret, bir işin bitirilmesi karşılığında ödenen ücret. || Günlük ücret, bir günlük çalışmanın karşılığı olarak ödenen ücret. (Yevmiye de denir.) || Haftalık ücret, bir haftalık çalışmanın karşılığı olarak ödenen ücret, (Haftalık çalışma süresi kırk beş saattir) || Net ücret, vergi, sigorta primi vb. kesintiler çıkarıldıktan sonra hak sahibinin eline geçen para tutarı. || Saat ücreti, bir saatlik çalışmanın karşılığı olarak ödenen ücret,

—işi. ikt. Ücret farklılığı, aynı işi gören işçi ya da memurlara cinsiyet, yaş. eğitim ve yeteneklerine göre farklı ücret ödenmesi. | Ücret fonu, doğrudan doğruya işletmeler tarafından ödenen ücretlerle, bunlarla ilgili sosyal harcamaların tümü. || Ücretlerin dondurulması, fiyat artışları olduğu halde, ücretlerin belirli bir süre için, bulunduğu düzeyde tutulması. || Ücretle rin tırmanması, emekçilerin uzmanlık yapısının gelişmesi sonucunda ücretler kitlesinde ortaya çıkan artış. || Ücret yetpa zesi, bir kuruluşta, bir işletmede ya da bir sanayi dalında çalışan emekçilere ödenen ücretleri, en düşüğünden en yükseğine, karşılaştırmalı bir biçimde gösteren cetvel. || Garantili gerçek ücret oranı, bir işletmede, çeşitli ücretli kategorileri için, toplu iş sözleşmesinde öngörülen asgari oranların üstünde fiilen uygulanan ücret oranı, || Parça başına ücret, ücretlinin emek ürününün miktarına ya da ürettiği parçaların sayısına göre hesaplanan ücret. (Bk. ansıkı, böl.) || Verime göre ücret, bir ücretlinin, belli bir süre içinde ve önceden belirlenmiş koşullara göre yaptığı üretimle orantılı olarak değişen ücret. (Bk. ansikl. böl.) || Zamana göre ücret, işçinin, işvere nin hizmetinde çalıştığı süreye göre he saplanan ücret. (Aylık ücret bir tür zamana göre ücrettir.)

—Verg. huk. Üçte bir vergi taksidi, yıllık tutarları üç taksit halinde ödenen bazı vergilerin her taksidine verilen ad. (Türk gelir vergisi kanunu'na göre, yıllık beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi mart, haziran ve eylül aylarında; götürü usulde saptanan ticari kazançlar ve serbest meslek kazançlarının gelir vergisi ise nisan, ağustos ve kasım aylarında üç eşit taksitle ödenir. Kazançları götürü usulde saptanan bu sonunculardan takvim yılı içinde işe başlayanlar o yılın gelir vergisini, bir sonraki yılın gelir vergisi taksitleriyle birlikte ve üç taksitte ödeyebilirler.)

—ANSIKL ikt
Ücretlilerin iktisadi işlevi. Gelir ve üretim maliyeti öğesi olarak ücretler, önemli bir iktisadi rol oynarlar. Bu nedenledir ki, hükümetler bir enflasyon tehdidini önlemek ya da tersine olarak, bir ekonomik gerileme tehlikesini engellemek amacıyla sık sık genel ücret politikasını yönlendirmeye çalışırlar.

Ücret kuramı. Ingiliz klasik İktisat okulu (Smith, Malthus, Ricardo), ücretin, kısa süreli değişiklikleri sırasında, sürekli olarak istikrarlı bir denge düzeyine erişme eğiliminde olduğunu ileri sürerek, bu düzeyi bulmaya çalıştı. Bir malın fiyatının, onun üretim bedelinden oluşan sabit bir düzeye indirgenebileceğini kabul eden ve bu görüşü emeğe de uygu|ay0n Ricardo, ücretin denge düzeyinin, asşari geçim düzeyi (büyük ölçüde fizyolojik nitelikte olan düzey) olduğu fikrini ileri sürdü. Ricardo' nun bu fikrini ele alan Kari Marx, ücretli işçiliğin, kapitalizmin gelişmesi sonucunda ortaya çıktığını; kapitalizmde, üretim araçları kapitalistin mülkiyetinde olduğundan, emekçinin yaşayabilmek için iş gücünü satmaktan başka çaresi olmadığını ortaya koydu. Marx, ücreti incelerken zorunlu emek ve artıemek ayrımını yapar. "Ücret ya da emeğin defaten ödenmesi biçimi [...] iş gücünün, zorunlu emek ve artıemek, bedeli ödenmiş emek ve bedeli ödenmemiş emek olarak bölünmüşlüğünü tamamen gözden saklar; .böylece, işçinin emeğinin bedeli tümüyle ödenmiş sanılır" (Kapital [1, 6, 19]) [ -* ARTIDE- ÖER],
1870'ten sonra, maliyete dayanan geleneksel değer kavramının yerini, faydaya dayanan değer kavramı aldı. Bir mal, ancak yararlı ise, yani talep konusu ise bir değer taşır; üretim etmenleri de ancak üretimine hizmet ettikleri malların değerinden türeyen bir değere sahiptirler Bu durumda ücreti belirleyen şey emek etmeninin üretkenliğidir ya da daha doğru bir deyişle, kullanılan son emek biriminin üretkenliğidir, marjinal üretkenliktir (J. B. Clark, von VVieser ve Hans Mayer). Marshall ve Aftalion, maliyet ve fayda, yani arz ve talep konusunda sentetik açıklamalar ileri sürdüler. Bu itkisatçılar, arzın etkisini yeniden işin içine sokarak, emekçilerin isteklerini ve dolayısıyla sendikaların etkinliğini de hesaba katmaya çalışan modern açıklamaların haberciliğini yaptılar.
Bu düşünce çizgisini sürdüren eksik rekabet kuramcıları, emek piyasasını, işverenlerle ücretli işçilerin iki yanlı tekelinin belirlediği bir piyasa olarak tanımladılar (J. R. Hicks) ve sömürü olaylarını, aralarında sözleşme yapan iki tarafın eşit güçte olmamasıyla açıklamaya çalıştılar (J. Robinson). Sendikal eylemlerin etkinliğini ölçmek için pek çok istatistiksel çalışma yapıldı (özellikle ABD’de). Buna koşut olarak genel ücret oranı üzerinde tartışmalar bir yana bırakılarak ücretlerin yapısı yani nitelik, etkinlik kesimi ya da dalı, cinsiyet, yaş ve bölge farklarından doğan eşitsizlikler göz önünde tutulmaya başlandı. Böylece kuramcılar, emek piyasasında homojenlik olmadığını kabul ettiler.
Fransız ekonomi kuramı, Jean Marchal' in etkisiyle, ücretlerin günümüzde sendikal ve profesyonel örgütler arasındaki tartışmalar sonucunda, ulusal planda belirlendiği görüşünden yola çıkmaktadır. Bu önemli olgu, ücret kuramına iki temel görev yükler. Birincisi, ücret kavramının genişletilmesi gerekir: karşıt örgütlerin tartıştıkları, artık yalnızca üretim etmeninin fiyatı değil, ama emekçiler grubuna her hal ve koşulda ayrılabilecek olan toplam gelirdir (sosyal yardımlar da içinde olmak üzere); böylece ücret kuramı, ücretlilerin toplam gelir kuramı halini alır, ikinci olarak, karşılıklı grupların davranışları ince lenmelidlr: her grup, kendi üyelerinin yaşam düzeyinin iyileştirilmesi konusunda çok titizdir; bu gerek yerine getirilmediği takdirde, sözkonusu grubun içinde sosyal gerginlik artar ve yapılar ve kurumlar üzerinde baskıyı içeren bazı tepkilere yol açabilir. Bu tür bir inceleme, belli bir davranış homojenliğine sahip grupların belir lenmesinl gerektirir; ücretliler sözkonusu olduğunda, örneğin işçiler, memurlar ve kadro elemanları gibi bir altbölümlemeye yol açar Yalnız bununla da kalmaz, aynı zamanda ücret kuramının, ulusal gelir bölüşüm'üyle ilgili genel bir kuramla bütünleştirilmesine götürür; çünkü, ücretlilerin ücreti, büyük ölçüde, öteki toplumsal kategorilerin (işletme sahipleri, tüccarlar, çiftçiler) davranışlarına bağlıdır.

—iş. huk. Ücret, emeğin bedelidir. İş kanunu, İşçi ücretlerinin türk parasıyla ödeneceğini kabul etmiştir, Ücretler en geç ayda bir ödenir; ancak toplu iş sözleşmeleri ya da hizmet sözleşmeleriyle on beş günde bir ya da haftada bir ödenebilece ğl kararlaştırılabilir Bir işyerinde aynı nite likteki işlerde eşit verimle çalışan kadın ve erkek işçilere cinsiyet ayrılığı nedeniyle farklı ücret verilemez. İş kanunu, "eşit İşe eşit ücret" ilkesini kabul etmiştir, işveren işçinin ücretini yasa, toplu ış sözleşmesi ya da hizmet sözleşmesi hükümlerine uygun olarak hesaplamaz ya da ödemezse, işçi sözleşme süresinin bitiminden önce ya da bildirim önelini beklemeksizin sözleşmeyi feshedebilir. Ücreti kasten ödemeyen ya da eksik ödeyen işveren ya da işveren vekili hakkında ağır para cezası hükmolunur. işçi ücreti yasa tarafından güvence altına alınmıştır. İş kanununa göre işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez (nafaka alacakları bunun dışındadır). Ücretin işçi ve ailesinin geçimi için zorunlu olan kısmı, işçinin izni olmaksızın takas ve mah sup yapılamaz, işçi ücretleri imtiyazlı ala caklardandır işverenin iflası durumunda, işçilerin iflastan önceki altı ay içinde işleyen ücretleri kamu alacakları ve rehinle güvence altına alınmış alacaklardan sonra birinci sırada gösterilir. Toplu iş sözleşmesi ya da iş sözleşmesine konacak bir hükümle işveren, işyerinde yapacağı zararı karşılamak üzere işçinin ücretinden on günlüğünü, on haftada eşit taksitlerle kesip geçici olarak alıkoyabilir. İşçi işten ay rıldığında kesilen para, faiziyle birlikte işçiye geri verilir, işveren, toplu sözleşme ve iş akdinde gösterilen nedenler dışında, işçiye ücret kesme cezası veremez (İş k md. 32). işçi ücretleri günlük ve haftalık çalışma sürelerinin indirilmesi, cumartesi günlerinin tatil edilmesi nedeniyle ekşitti lemez (İş k, md. 38). Bazı durumlarda işçiler normal çalışma süreleri içinde çalışmadan da ücret alabilirler (ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili, yıllık izin sürelerinde olduğu gibi). Zorlayıcı bir nedenle işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süreyle işin durması halinde çalışmayan ya da çalıştırılmayan işçiye, bekleme sü resi için bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir, işverenler, yaptıkları her ödemede işçilere bir pusula vermek ya da bunu işçinin yanında bulunan hesap def terine kaydetmek zorundadırlar. Ödeme günü, asıl ücrete yapılan her türlü eklemeler, vergi, icra, nafaka vb. çeşitli kesintilerin hesap pusulası ya da defterde gös terilmesi gerekir.

—İşi. ikt. Parça başına ücret, gerçekleşti rilen işin miktarıyla orantılı bir ücrettir. Bu tür ücret, işverene makinelerin kullanım süresinden ve iş postasından tasarruf etme olanağı sağlar.
Primli ücretler, iki bölümden oluşur:
1. garantili bir temel ücret;
2. işçi bazı koşulları yerine getirdiği takdirde ödenen bir ek prim. Bu koşulların yerine getirilip getirilmediğinin saptanabilmesi için yapılacak iş için gerekli zamanın bir ölçüsü (hiç olmazsa tahmini bir ölçüsü) bulunmalıdır. Tovvne-Halsey sisteminde, işçi taralından gerçekleştirilen zaman tasarrufu, işçi ile işveren arasında bölüşür (yüzde oranı işletme taralından sap tanır). Rowan sisteminde, temel ücret zamandan edilen tasarruf oranında artırılır (en yüksek zam % 100'dür). Taylor'un diferansiyel ücret sisteminde, işçi belirlenen asgari bir miktara ulaşamadığı takdirde düşük bir parça başına ücret; asgari mlk taıa ulaştığı ya da bunu geçtiği takdirde de yüksek bir parça başına ücret ödenir. Gantt sisteminde, işçiye, ış günü içinde, eğer belirli bir asgari miktara ulaşmışsa (ya da bunu geçmişse) önemli bir sabit prim ödenir. Nihayet Bedaux sisteminde, bütün çalışma süreleri önceden hesaplanır ve işçi, güvenceli ücret süresinin üstünde olmak koşuluyla çalıştığı sürenin ücretini alır.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

31 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
28 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL Ekonomi
16 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
21 Mayıs 2009 / Ghostlover Soru-Cevap