YUMAK a.
1. lop biçiminde sarılmış ip, iplik, yün vb.: Yün yumağı.
2. Hamurdan açmak üzere, el ölçüsüyle ayrılan parça; topak.
3. Yumak yapmak, yumak haline getirmek; hamuru yumaklara ayırmak. || Yumak yumak, küçük yumaklara benzer biçimde; tombul tombul.
—Bot. Talkım yapısında, ama sapları çok kısa çiçeklerden oluşan çiçek topluluğu (küsküt).
—Eşy. Yumak kabı, plastik maddeden yapılmış, kapağı delikli kutu; içine yerleştirilen yumağın, örgü sırasında karışmadan
çözülmesini sağlar.
—Kuşç. Kuşlarda, özellikle de gündüz ve gece yırtıcılarında taşlıkta toplanarak daha sonra ağızdan dışarı atılan çeşitli besin kalıntıları (kıllar, telekler, kemikler, bağalar, kavkılar) yığını. (Yümağı inceleyerek hem yırtıcı kuşun beslenme rejimi üstüne bilgi edinilebilir, hem de yırtıcının yararlı mı, zararlı mı olduğuna karar verilebilir.) || Pamuk yumak, avlanmada kullanılan doğan, şahin gibi kuşların midesi dolduğunda. genellikle kuşun avıyla birlikte kustuğu sindirimi kolaylaştıran teleklerin ve kılların yerine aynı görevi yapması için yutturulan küçük pamuk tutamlan.
—Petrokim. ve Su işler. Üzerinde katışkıların topaklaştığı, topaklaşmayla yağ giderme işlemi sırasındaki hidrokarbonlar ya da etkinleştirilmiş çamurlu istasyonlardaki temizleme bakterileri gibi katı parçacıkların tümü.
—Polim. istatistik yumak, makromolekül- lü bir zincirin kendi üzerine ardışık olarak katlanması sonucu aldığı biçim. (Çok sert olan ve çözelti durumunda belli bir uzama gösteren kimi makromoleküller ancak uzun mesafelerde bükülürler. Buna karşılık daha esnek olan kimileri yumuşaklaşmış bir biçim alırlar. Böyle bir yumağın biçimi ve boyutları sürekli değiştiğinden, bu tür bir yumak "istatistik" sıfatıyla nitelenir.)
—Tekst. Yumak işçisi, iplikleri yumak haline getiren makineyi kullanan işçi. || Yumak sarma, YUMAKLAMA'nın eşanlamlısı. || Yumak sarma makinesi, dikiş ipliklerini, örgü ipliklerini, sicimleri vb.'yi yumak haline getirmeyi sağlayan makine.
♦ sıf. Say. sıf. + yumak, iplik yün vb.'yi yumak ölçüsüyle belirtir: Bir kazak için iki yumak yün daha gerekecek.
YUMAK a. Düz ya da kıvrık kenarlı yapraklı, oval ya da sivri başakçıklardan oluşan gevşek ya da tıkız demetler halinde küme çiçekli, çokyıllık otsu küçük bitki. (250'den fazla tür; bil. a. Festuca; buğdaygiller familyası.)
—ANSİKL. Doğal çayırlarda bulunan ve geçici otlaklar oluşturmak için de kullanılabilen yumak, tarımda büyük önem taşıyan bir yembitkisidir. Çayır yumağı (Festuco pratensis) sert ve nemli iklimlerin bitkisidir, soğuğa ve kuraklığa iyi dayanır. Toprak konusunda fazla titiz olmayan çayır yumağı, ortamın çoraklığına da direnç gösterir ve su baskınına elverişli sulak topraklarda bile kullanılabilir Çabuk sertleşen bir ot olduğundan hayvan yemi olarak kullanımı oldukça dikkat ve özen ister. Kamışsı yumak (Festuca arundinaria) çayır yumağından daha büyüktür ve daha güçlü tutamlar oluşturur.
Toprağın aşırı kuraklık ve nemliliğine de diğerinden fazla dayanıklıdır. Yaşlandıkça sertleşen ve erken tüketilmesi gereken oldukça büyük ve kekre bir hayvan yemi verir. Yumak bir baklagille karıştırıldığında hayvanların severek yediği bir yem olur.
YUMAK g. f. Yıkamak.
♦
yunmak dönşl. f.
1. Kendini yıkamak, yıkanmak.
2. Yunmuş arınmış, yunmuş yıkanmış, yıkanıp tertemiz olmuş; kötülüklerden sıyrılmış.
♦
yunmak edilg. f. Bir şeyden söz ederken, yıkanmış olmak.
Kaynak: Büyük Larousse