YOZ sıf.
1. Kaba, adi, bayağı: Vbz, terbiyesiz bir adam.
2. İyi niteliklerini yitirmiş, bozulmuş; soysuz, dejenere: Yoz bir toplumda yetişen bozguncular.
3. Doğada olduğu gibi kalmış olan, işlenmemiş: Yoz toprak. Yoz bir bitki.
4. Terbiye edilmemiş, vahşi: Yoz kısrak.
5. Yöre Kısır.
—Ceb ExE üzerinde tanımlı yoz bakışımlı ikili doğrusal biçimi, çekirdeği sıfıra indirgenmeyen ve E nin y vektörü ne olursa olsun f(x, y)=0 olacak biçimde E nin sıfır olmayan bir x vektörü var olan ikili biçim. (Çekirdeğin sıfıra indirgendiği halde, bakışımlı ikili doğrusal biçime yoz değil denir; E nin her vektörüne dikgen, sıfır olmayan bir vektör yoktur)
—Reis. Yoz bilinç, Nietzsche'ye göre güçlü bir özgürlük özleyişinin şiddetle bastı- rıma uğramasından kaynaklanan ruhsal durum. (Bk. ansikl böl.)
—Geom. Bir eğriden ya da bir yüzeyden söz ederken ayrışmış olmak. || Vbz ikilenik, indirgenmiş denkleminde kimi katsayıları sıfır olan ikilenik.
—Meyve. Vbz ağaç, çok dal ve yaprak verip de meyve vermeyen ağaç.
—Tarım. Vbz toprak, henüz işlenmemiş toprak.
—ANSİKL. Fela Vbz bilinç Nietzsche şöyle yazar: “İçe bastınlmış, itilmiş, hapsedilmiş ve dolayısıyla ancak kişinin kendi üstüne boşalabilen ya da saldırabilen içgüdü: işte bu ve yalnız bu içgüdüdür ki, başlangıç halindeki yoz bilinç'i oluşturur” cesur Genaologie der Moral [Ahlakın soykütüğü üzerine], 2, 17.)
Kaynak: Büyük Larousse