PAFTA a. (fars. bafte, dokunmuş olan' dan pafta).
1. Büyük harita, plan ya da modeli oluşturan parçalardan her biri.
2. Büyük benek, leke.
3. Oyma levha.
—Esk. Parça.
—Avc. Bazı karacaların boynunda bulunan açık renk leke. |j Koşucu köpeklerin sırtında ve böğürlerinde bulunan tüyler.
—Esk. giy. Giysilere, özellikle kadın giysilerine, bezemek amacıyla eklenen değişik renkte ya da aynı kumaştan parça.
— Birbirine eklenmiş parçalardan oluşan metal kemerlerde, kemeri oluşturan levhacıklardan her biri.
—Haritc. Bir ülke ya da bölge gibi büyük bir alanı kapsayan ve aynı ölçekli birden fazla parçadan oluşan haritanın her bir parçası.
—Huk. Kadastroca ölçülen yerlerin ada ve parsellerinin belli ölçekte çizilmiş haritaları.
—işlem. Normal duyarlıkta bir dış vida açmak için kullanılan takım. (Bk. ansikl. böl.)
—Saraç. Kolanı tutan deri ya da metal halka. || Süs için atın koşum takımlarına ya da başka yerlere takılan metal pul ya da çakılan iri başlı çivi.
—ANSİKL. işlem. Vida açma paftası, saplamalara, çubuklara, boru uçlarına vb., elle ya da makineyle vida açmaya olanak sağlar. Elle vida açmada, ortası boş ve radyal yönde ayar vidaları olan, içinde, açılacak helisel izin derinliğini paylaşan belli sayıda kesici dişin bulunduğu bir takım kullanılır. Bu dişler bir kafesin içinde ya da diş tarağı adı verilen levhalar üzerinde, sıra sıra dağılmıştır, işlem, vida açılacak parçanın ucuna geçirilen pafta döndürülerek gerçekleştirilir; pafta dönerken yüzey üzerine vida yivi açar.
Seri halde, hızlı vida açmak istendiğinde, özel tornalar üzerinde, kurs sonunda mekanik olarak açılan ve böylece paftayı çıkarmak için ters yönde döndürme zorunluluğunu ortadan kaldıran, otomatik devreden çıkarıcılı paftalar kullanılır.
Kaynak: Büyük Larousse