TEŞRİFAT, -tı a, (ar. teşrifin çoğl, teşrifat),
1, Resmi törenlerde, davetlerde devlet büyüklerinin mevki sıralamasına göre kabulü; protokol; Teşrifata uymak.
2. Kurallar gereğince davranma; nezaket kurallarına sıkı sıkıya bağlılık; resmiyet, protokol: Şöyle yanıma gel de otur, teşrifata hacet yok.
—Esk. Teşrifatı mülukâne, birini onurlandırmak için padişah tarafından gönderilen hediyeler.
—Kur. tar. Teşrifat dairesi, Osmanlılar'da XIX. yy.’da teşrifat işleriyle uğraşan devlet dairesine verilen ad. (Dairenin amiri, teşrifat nazırı idi. D.aire tarafından teşrifatta yer alanlara resmi gün ve törenlerde
devlet tezkiresi yazılırdı. Ayrıca, bir irade ile kendilerine görev verilenler teşrifat dairesinden resmi bir tezkire alırlardı.) || Teşrifat defteri,
teşrifatçının tuttuğu, sarayda düzenlenen törenlerin sırasını, kabul gün ve saatlerini, törene kimlerin katılacaklarını gösteren deftere verilen ad. (Padişahın, sadrazamın, şeyhülislamın ve öteki devlet önde gelenlerinin ayrı teşrifat defterleri vardı.)|| Teşrifat harcı,
nazırlık, müsteşarlık; nezaret, emanet, devair reisliği gibi yüksek' düzeydeki görevler; bâlâ ve ulâ gibi yüksek rütbeler tevcihinde Divan kalemi’nden yazılan fermanlar için alınan harç. (Bu harçlardan sağlanan gelir Divan dairesi çalışanlarınındı. Harç, belli bir tarifeye göre Teşrifat dairesinden yazılan resmi bir pusula ile istenirdi.)! Teşrifat nazırı,
teşrifat dairesinin amiri. (Törenlerde teşrifat işlerini yönetir, BabIâli’de önde gelen görevliler arasında yer alırdı.)
Kaynak: Büyük Larousse