ŞEKİL, -kli a. (ar. şeki).
1. Bir nesnenin çevre çizgilerinin düzeni, görünümü, dış görünüşü; biçim: Odanın, şöminenin şekli. Yürek şeklinde bir yüz.
2. Bir şeyi açıklamak amacıyla çizilmiş resim: Şekilde görüleceği üzere. Geometrik şekiller.
3. Bir kimsenin davranış biçimi, bir şeyin oluş biçimi; tutum, yol, tarz: Benimle bu şekilde konuşamazsın. Birkaç şekilde yerleştirilebilen bir oda takımı.
4. Bir şeyin maddeleşmiş durumu; hal, biçim: Doğada bileşik şekilde bulunan madenler.
5. Bir şeyin, bir eylemin var olma, gerçekleşme biçimi, yöntemi; çeşit, tür: Bir devletin idare şekli. Bir borcun ödenme şekli.
6. Bir şeye, bir yere verilen düzen; model, biçim: Saç şeklini değiştirmek. Divan, odanın şeklini bozdu.
7. Özellikle MUHTEVA’ya karşıt olarak bir şeyi dile getirme tarzı; biçim.
8. Bir şeyin, özellikle de bir yapıtın gerçekleşmesinde izlenen model; biçim: Gazel şeklinde yazılmış bir şiir.
9. Şekil almak, belli bir biçime girmek, biçim kazanmak, biçimlenmek. || Şekil şekil, türlü türlü. || Şekil ve şemail, görünüş. || (Bir şeye) şekil vermek, belli bir biçime girmesini sağlamak, biçim kazandırmak, biçimlendirmek. || Şekle önem vermek, dış görünüşe, belli kural ve kalıplara sıkı sıkıya bağlı olmak, onların dışına çıkmamak. || (Bir) şekle sokmak, koymak, uygun bir biçime girmesini, uygun bir biçim almasını sağlamak; bir sorun ya da işten söz ederken, herhangi bir sonuca ulaştırmak.
—Esk.
1. Beniz, yüz, çehre.
2. Tasvir.
3. Şekl-i irtisam, çizilme biçimi.
—Ağ. yet. Şekil vermek, budamak suretiyle ağaca istenilen biçimi vermek.
—Ecza ilacın hastaya verilebilmek için hazırlanmış durumu. (Ampul, kapsül, kaşe, tablet, şurup vb. gibi dahilen kullanılan, liniment ve merhem gibi haricen kullanılan şekiller vardır.)
—Geom. Bir desen yardımıyla çoğu kez görselleştirilmiş temel şekillerin birleşimi; bu desen, bir tanıtlamayı izlemeye ya da ortaya koymaya yararsa da hiçbir halde tanıtlama yerine geçmez. || Temel şekil. doğru parçaları, yarıdoğrular, doğrular, eğri yayları, yüzey parçaları vb. gibi tüm somut araçlar dışında göz önüne alınmış biçim. (Bir çokgen çizgi, bir çokgen ya da çokyüzlü, bir düzlem ya da uzay kesmesi birer temel şekildir; aralarından özel durumdaki birkaçının özellikleri bir kez bilinince, daha karmaşık matematiksel varlıkların özellikleri bunlar yardımıyla çıkartılabilir.)
—Ger. day. Şekil değiştirme; BİÇİM- DE- ĞİŞTİRME’nin eşanlamlısı.
—Huk. Bir hukuki işlemin yapılmasıyla ilgili olarak taraf iradelerinin açıklanma biçimi. (Bk. ansikl. böl.)
—Mant. Orta terimin öncüllerdeki yerine bağlı olan tasım biçimlerinin her biri.
—Metalürj Soğuk şekil verme,
otomatikleştirilmiş mekanik preslerde soğukta teli dövme yoluyla gerçekleştirilen küçük parçaların seri üretimi (somun-cıvata yapımı).
—Müz. Nota şekli,
bir müzik sesinin süresini gösteren grafik betimleme (7 nota şekli vardır: yuvarlak, beyaz, siyah, sekizlik, on altılık, yirmi dörtlük ve altmış dörtlük.)
—ANSİKL. Türk hukukunda, kural olarak, şekil serbestliği vardır; hukuki işlemin geçerli olması için, iradenin belli bir biçimde açıklanması gerekmez. Ancak kimi hukuki işlemlerde yasa, şekil zorunluluğu koymuştur. Ayrıca taraflar da, aralarında yapacakları hukuki işlemin belli bir biçimde olmasını kararlaştırabilirler. Tarafların iradelerini açıklama biçimini yasa belirliyorsa kanuni şekil sözkonusudur. Yasanın şekle bağlı kılmadığı bir sözleşmenin, tarafların kendi istek ve iradeleriyle bir şekle bağlı kılınması ise iradi şekildir. Bir sözleşmenin geçerli sayılması için uyulması gereken biçime "geçerlilik şekli" denir Yasanın öngördüğü ya da tarafların kararlaştırdıkları şekil, geçerlilik şeklidir Bir hukuki işlemin geçerliliği için değil, yalnızca kanıtlanması için belli bir şekilde yapılması gerekiyorsa buna da "ispat şekli” denir İspat şartı olarak şekil, usul hukukuyla ilgilidir. Örneğin, bir alım satım sözleşmesinden doğan alacak mahkemede ancak bir senetle kanıtlanabilir. Türk medeni kanunu’nun ve Borçlar kanunu'nun geçerlik şekli olarak öngördüğü şekiller şunlardır: yazılı şekil, resmi şekil. Yazılı şekil, tarafların elyazısıyla, daktiloyla vb. biçimde bir senet düzenleyerek bu senedi imzalamalarıyla gerçekleşir. Alacağın temliki, bağışlama taahhüdü, kefalet, ömür boyu gelir sözleşmesi gibi bazı sözleşmeler Borçlar kanunu'nun yazılı şekle bağlı tuttuğu hukuki işlemlerdir. Yazılı şeklin iki öğesi vardır: metin ve imza. Metin, tarafların irade açıklamalarını içeren belgedir. Taraflar bu belge üzerinde karşılıklı olarak anlaşmaya vardıkları konuları belirtirler, imza, tamamlayıcı öğedir. Yazılı şeklin tamamlanması için, metnin borç altına giren kişi tarafından imzalanması gerekir (Borçlar k. md. 13/1). Tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmede borç altına girenin imzasının bulunması yeterlidir; ayrıca alacaklının imzalaması gerekmez, örneğin, kefalet sözleşmesinde senedin sadece borç altına giren kefil tarafından imzalanması gibi, imza, genel olarak metnin sonuna atılır. Resmi şekil, hukuki işlemin noter, tapu memuru gibi yetkili resmi bir makam önünde yapılmasıyla gerçekleşir. Bu makamların düzenledikleri senetlere, "resmi senet" denir. Resmi senetlerin içe riğinin, aksi kanıtlanıncaya kadar doğru olduğu kabul edilir (Türk med. k. md. 7). Türk medeni kanunu ve Borçlar kanunu' na göre resmi şekle bağlı kimi hukuki işlemler şunlardır: evlenme sözleşmesi, resmi vasiyetname, miras sözleşmesi, taşınmaz satışı vb. Yasaca yazılı ya da resmi şekle bağlı tutulan hukuki işlemler bu şekillere uygun biçimde yapılmamaları durumunda geçersiz sayılırlar.
Kaynak: Büyük Larousse