Ziyaretçi
Sponsorlu Bağlantılar
1. Yazılmış olan, yazıyla saptanmış, yazıya geçirilmiş olan: Yazılı belge. Ada yazılı bonolar.
2. Üzerinde yazı bulunan: Yazılı taş.
3. Ününe geçilemeyeceğine, alna yazılmış olduğuna inanılan şey için kullanılır; mukadder: Ne yazılıysa başa o gelir.
4. Yazılı bildirim, resmi bir işlemin, o işlemle ilgili kişiye yazılı olarak bildirilmesi: Kendilerine yazılı bildirim yapılmış olanlar, on gün içinde sonuçlara itiraz edebilirler. || Yazılı olarak, yazıya dökerek, yazıya geçirerek: ifadesini yazılı olarak almak. Başvurunuzu yazılı olarak yapın.
—Ciltç. Yazılı cilt, iç kapağı ve mikleb içi bordürleri ayet ya da beyitlerle süslü cilt.
—Dilbil. Yazıya ilişkin, SÖZLÜ'nün karşıtı. || Yazılı dil, metinler yazılırken kullanılan özgül biçimler bütünü (sözlü dilin karşıtı).
—Esk. giy. Yazılı harp gömleği -> TILSIMLI* GÖMLEK.
—Hat. Yazılı ebru, üzerinde bir yazı bulunan ebru. (NECMETTİN EBRUSU da denir.)
—Huk. Yazılı emir, yazılı olarak bildirilen emir. (Hiyerarşi ilişkisinde amirin verdiği emirlere uymak zorunludur. Emirde hukuka aykırı bir durum görülürse ast bu emri yerine getirmeyebilir. Ancak emir yazılı olarak verilirse, sorumluluk amire ait olmak üzere, emrin yerine getirilmesi gerekir.) || Yazılı hukuk -* HUKUK
—Med. us. huk. Yazılı beyyine başlangıcı, dava konusunun ispat edilmesine yetmemekle birlikte, böyle bir olayın bulunduğunu gösteren ve aleyhine ileri sürülen tarafça yazılmış belgeler. (3k. ansikl. böl.) || Yazılı yargılama usulü, dava araçlarının yazılı olduğu yargılama yöntemi. (Asliye hukuk mahkemelerinde uygulanan bu yargılama usulünde dava dilekçeyle açılır. Davaya verilecek cevabın da yazılı olması gerekir. Ancak yargıç karar vermeden önce davalı ve davacıyı da dinler) [-» ADİ* YARGILAMA USULÜ.]
—Nümism. Yazılı Mahmudiye -» RUMİ* ALTINI.
—Seram. Yazılı mal, Kütahya seramikçiliğinde, üzeri yazı ya da çeşitli motiflerle süslü çini ve seramiklere verilen ad.
♦ sıf. ve. a. Soruların yazıyla yanıtlandığı sınav için kullanılır: Yazılıdan kaç aldın? Yazılı sınavlarda daha başarılı oluyor.
♦ a. Kasapl. Kasaplık hayvanların kasları arasında bulunan yağ.
—ANSİKL. Med. us. huk. Bir belgenin yazılı beyyine başlangıcı olabilmesi için şu koşulların bir arada bulunması gerekir:
1. yazılı bir belge bulunmalıdır;
2. yazılı belge aleyhine ileri sürülen tarafça verilmiş olmalıdır;
3. yazılı belge varlığı ileri sürülen hukuki işlemi tam olarak ispata yeterli olmasa bile, o hukuki işlemin olduğunu göstermelidir (Hukuk us. muh. k. md. 292) Buna göre, borçlu tarafından elle yazılmış, fakat imzalanmamış bir senet ya da mektup, makineyle yazılmış ve borçlunun parafını taşıyan belge vb., yazılı delil başlangıcı sayılır. Bir hukuki işlem hakkında yazılı delil başlangıcı varsa, o hukuki işlem hakkında tanık dinlenebilir. Yazılı beyyine başlangıcı senetle ispat zorunluluğu kuralına ilişkin istisnalardan biridir.
Kaynak: Büyük Larousse
yazılı
sıfat
1 . Yazılmış olan, muharrer, sözlü karşıtı:
"Yazılı bir kâğıt."- .
2 . Üzerinde yazı bulunan, yazısı olan:
"Yazılı taş."- .
3 . isim Yazılı sınav.
4 . ekonomi Geçerli olan, nominal.
Birleşik Sözler
yazılı bildirim
yazılı emir
yazılı hani
yazılı hukuk
yazılı imtihan
yazılı kâğıdı
yazılı sınav
yazılı soru önergesi
yazılı yoklama
Son düzenleyen Safi; 22 Haziran 2015 01:46
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.