Arama

Vurgu Nedir?

Güncelleme: 9 Temmuz 2015 Gösterim: 3.109 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
16 Kasım 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Vurgu

Sponsorlu Bağlantılar
isim, dil bilgisi

Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan.


Birleşik Sözler
vurgu uzunluğu
gevşek vurgu
ön vurgu
tonlu vurgu
kelime vurgusu
sözcük vurgusu

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VURGU a. Konuşma ya da okuma sırasında sözcüğün bir hecesini ya da cümledeki bir sözcüğü, ötekilerden daha belirgin, daha baskılı kılan ses değişikliği.

Sponsorlu Bağlantılar
—Dilbil. ve Graf. Vurgu işareti, bir ünlünün üstüne, ya sesçil ya da dilbilgisel bir olguyu belirtmek için konan ayırıcı gösterge. (Bk. ansikl. böl.)

—Müz. Seslerin tonalitesine, ritmine ve yüksekliğine göre bir ezgi dizisinin ya üa ritmik bir yapının temel seslerine kazandırılan yoğunluk.

—Sesbil. Vurgulu birim içinde bir hecenin daha belirgin söylenmesi. (Bk. ansikl. böl.) || Ön vurgu, yeğinliğiyle tanımlanan bir ünlünün gerçekleştirilmesinin ilk evresi. (Ön- vurgu yumuşak ya da sert ve güçlü olabilir.)

—Tarönc. Vurgu taşı, sert bir kaya kütlesinden yongu ya da dilgi çıkarmakta kullanılan alet. (Basit çakıllar, sert vurgu taş- ları'nı oluşturur; daha ince ve daha yassı yongalar elde etmefflçinse, sert tahta parçalarından, geyik boynuzu ya da kemik parçalarından yararlanılmıştır.)

—ANSİKL. Dilbil. Kimi dillerde vurgu işareti, sesçil anlamda, -vurgulama olgusunu belirtmeye yarar (rusça, İspanyolca, İtalyanca vb.'de olduğu gibi). Eski yunancada, Homeros'un İskenderiyeli yayımcıları tarafından uydurulmuş vurgu işaretleri dilin titrem olgularını belirtiyordu. Fransızcadaki üç vurgu işareti (') (’) ve (") yazılı dile, XVI. ve XVII. yy.'da matbaacılar tarafından sokulmuştur. Bu işaret'er, kimi ünlülerin açık ya da kapalı söyleyişini belirtmeye (ete "yaz" Irhöre "anne" lâtre "olmak”) ya da ayırmaya (â ilgeç / a fiil; dü ortaç / du tanımlık) ya da kökensel bir özelliği anımsatmaya yarar (bete ve âne sözcüklerindeki eski bir s'den kalma bir izdir).

—Matbaac. Vurgular, mekanik dizgide kullanılan hurufat ve matrislerde, ilgili oldukları harflerle bir arada bulunurlar. Fotodizgideyse vurgu işaretleri çoğu kez harflerden ayrılır ve gerekli yerlerde ayrıca kullanılırlar.

—Sesbil. Vurgu, söz zincirindeki bir birimin (biçimbirim, sözcük, sentagma) hecesinin belirginleştirilmesiyle gerçekleşen bürünbirimsel (prozodik) bir olgudur. Fizyolojik açıdan, ekleme enerjisinin güçlenmesi vurgunun temel özelliğidir, işitsel yan alındığındaysa, vurgu bir çıkıntı gibi algılanır.
Bazı yazarların yaptığı deneysel araştırmalar, vurgu çıkıntısının akustik parametrelerin etkileşimsel değişimleriyle sağlandığını kanıtlamıştır: temel frekans, süre ve yeğinlik.
Bu durumda, kimi zaman kullanılan yükseklik vurgusu, süre ve yeğinlik terimlerinin uygun olmadığını gösterir. Ayrıca, vurgulu hece, yalnız kendine özgü nitelikleriyle değil, komşu vurgusuz hecelerdeki ünlülerin kimi ayırıcı özelliklerini yitirmeye yatkınlık olgusuyla da belirginleşir. İngilizcenin vurgusuz ünlüleri böylelikle, birçok durumda, yansız bir [aj'ya indirgenir: "comfortable", rahat (‘kAmttabl). Vurgusuz ünlülerin özekleştiği rusçada da durum aynıdır (a) > (a) "daleko” (dali'ko). Bu olgu, vurgusuz ünlülerin vurgululara oranla daha az eklenlemesel kesinlik taşıdı ğı, daha az belirgin bir tarzda oldukları fransızca, İtalyanca, İspanyolca, gibi dillerde o kadar belirgin değildir. Çeşitli dillerde, vurgunun yerini belirleyen koşulların türü, bu dillerin iki temel sınıfa ayrılmasına yol açtı; vurgu yerinin belirlenmesi hiçbir özel dilbilgisel veri gerektirmeyen sabit vurgulu diller ve vurgu yerinin özel dilbilgisel verilerle saptandığı serbest vurgulu diller. Sabit vurgulu dillerde (örneğin fransızca, çekçe, fince, İzlanda dili) vurgunun yeri, önceden kestirilebilir, başka bir deyişle vurgu, sözcüğün başından ya da sonundan sayılarak bulunan bir yerdedir. Örneğin fransızcada vurgu, tek başına ya da sentagmada kullanılan sözcüğün en son hecesindedir: (constitu 'tion, constitutio 'nnel, constitutionnelle 'meni); (te Chat' blanc). Çekçedeyse tersine vurgu hep ilk hecededir (’prostredek).
Lehçe, makedonca ve latince gibi öteki diller, bu sınıfa ancak olguların aşırı yalınlaştırılmasıyla girebilir, çünkü vurgunun yeri kimi zaman özel dilbilgisel etkenlere bağlıdır. Bu etkenler, örneğin lehçede, vurgunun mate'matyk "matematikçi” sözcüğünün ad çekimindeki yer değişimini açıklar: matematy'kovvi, yönelme durumu ve mate ’matyka, tamlayan durumu tekil. Bu nedenle, sözkonusu dilleri yan sabit vurgulu diller olarak nitelemek daha doğrudur.
Serbest vurgulu dillerde (almanca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, rusça vb.) görünüşte öngörülmesi güç olan vurgunun yeri biçimbilimsel ve anlamsal etkenlerle saptanır. Örneğin, İtalyanca dimenticare "unutmak" fiilinin şimdiki zaman biçimleri ele alınacak olursa biçimbilimsel yapı açısından 1. ve 2. çoğul kişilerin biçimlerinde vurgu çekimin başındadır (dimentı'chiamo "unutuyoruz", dimenti'cate "unutuyorsunuz"), oysa bütün ötekilerde vurgu köktedir (di'mentico “unutuyorum", di'mentichi "unutuyorsun" vb.). Alman- cada bileşik sözcükte birçok vurgu vardır. Vurgular, oluşturucu öğelerin anlamsal önemine göre sıralanır. Örneğin Nach- themd “gecelik" sözcüğü iki öğeden oluşur: Nacht önemli öğedir ve temel vurguyu taşır ve Hemd ikincil vurguyu taşır.
Sabit vurgulu dillerde, vurgu etkilediği öğenin ya başını (çekçe) ya da sonunu (fransızca) gösterdiğinden ayırıcı bir değer taşır. Söz zincirinde, fransızcada sözcüğün vurgusu sentagmadaki birimin son hecesine gittiğinden, vurgunun bu dildeki cümlelerin oluşturucularını ayırmaya yaradığı ve böylelikle sözdizimsel bir işlev üstlendiği sonucu çıkarılabilir. Bu nedenle fransızcanın sözdizimsel vurgu düzeninden söz edilir. Vurgunun titremlemenin sentagmadaki bağdaşımı nedeniyle vurgu bağımsız bir birim gibi değerlendirilemez. Bu nedenle vurgu fransızcada özel bir dilsel işlev yerine getirir, bu yüzden de fransızca vurgusuz bir dil sayılır. Serbest vurgulu dillerde vurgu titremden bağımsız bir öğedir, vurgulu birimde gerçekleşir: vurgu sözcüğün biçimsel belirticisidir, oysa titrem bir vurgulu birimler bütünü olarak ele alınan titremli öbeğin belirtisidir. Bu sınıfta yer alan dillerde vurgunun ayırıcı bir işlevi vardır, çünkü sözcüğün ve morfemin belirlenmesine yarar. Kimi dillerde, yer değiştirerek neredeyse eşanlamlı sözcüklerin ayrılmasını sağlayan vurgu anlam ayırıcı bir işlev de yerine getirir: örneğin İngilizcede ’import "ithalat" im'port "ithal etmek"; italyancada 'canto "şarkı söylüyorum" ve can'to "şarkı söyledi", rusçada 'muka "acı” ve mu'ka' "un" vb.
Mantıksal vurgu da denen sözlüksel vurgunun karşıtı, anlamsal değer taşıyan üsteleme vurgusudur.


Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

8 Şubat 2010 / Misafir Edebiyat
13 Mart 2012 / Misafir Cevaplanmış
12 Ocak 2016 / Misafir Soru-Cevap
28 Temmuz 2014 / Misafir Cevaplanmış