MAÇA a. (ital. mazza’dan).
1. Oyun kâğıtlarının siyah bir mızrak ucu biçimindeki dört renginden biri.
2. Bu renkteki oyun kâğıdı.
3. Maça beyi, maça kâğıtlarının on birinci sırada yer alanı; çalım satmayı seven, gösteriş düşkünü kimse. || Maça beyi gibi kunılmak, saygısızca, se- reserpe yayılıp oturmak. || Maça kızı, bir iskambil oyunu. (Bk. ansikl. böl.)
—Balıkç. Kollarından kıyıya çekilen balık ağının (çökertme) düzgün ve gergin durmasını sağlayan, altına bazen ağırlık takılabilen sopa. (Maçaya bazen gergi de denir.) || Kepçe çemberinin sapla birleştiği bölüm.
—Denize. Zincir bosaların uçlarında kullanılan ve hafif bir darbeyle açılarak tuttuğu zincirin serbest kalmasını sağlayan bir kilit türü. || Gargarı maçası, gargarİ ÇEMBERİ’nin eşanlamlısı.
—Metalürj. Döküm kalıbına montaj sırasında yerleştirilen ve dökülmüş parça üzerinde içi boş kısımları elde etmek için kullanılan, erimiş metale dayanıklı, kum, metal ya da başka malzemeden parça. (Bk. ansikl. böl.) || Maça imalathanesi, maçaların yapıldığı atölye. || Maça makinesi, döküm kalıbı maçalarının yapımında kullanılan makine. || Maça takımı, bir parçanın üretiminde kulanılan maçaların tümü. || Maça takviyesi, bir döküm kalıbına ya da bir maçaya, güçlendirmek tutmak ya da başka bir bölüme tespit etmek için yerleştirilen bükülmez öğe. || Maça yapımı, döküm kalıbı maçalarının üretimi. || Metal maça, bir döküm kalıbının, genellikle silindir biçimli metal maçası.
—ANSİKL.Metalürj. Döküm maçaları, "maça kutusu” denen bir kalıp içinde kumu mekanik olarak sıkıştırmayla ya da kumu iten ve sıkıştıran basınçlı hava huzmesiyle elde edilir (püskürtmeli maça makinesi). Sağlamlığı artırılmak istenen maçalar, “maça takviyesi" denen iç çerçevelerle donatılır. Maçaların yapımı ve kalıba yerleştirilmesi, özellikle ısıl motorların silindir kafaları gibi nazik ve oymalı parçaların dökümü sözkonusu olduğunda çok büyük bir önem taşır.
—Oy. Maça kızı, elli ikilik deste ve dört ya da üç kişiyle oynanır. Üç kişiyle oynandığında karo ası oyun dışı bırakılır. Oyunda maça kızı on beş, kupa ası beş, kupa papazı dört, öteki kupalar birer sayıdır. Oyunun amacı sayılı kâğıtları almamaktır. Kâğıtların tümü dağıtılır, oyuncular dağıtanın sağındaki oyuncunun attığı kâğıdın cinsinden kâğıt oynamak durumundadır. Elinde o türden kâğıt yoksa, maça kızı ya da kupalardan birini oynar Oyunculardan biri sayılı kâğıtların tümünü alırsa, öteki oyunculara otuz beşer sayı yazdırır. Buna kafa atmak denir. Önceden söylemek koşuluyla oyun boyunca hiç el almayan oyuncunun sayılarından otuz beş düşülür. Buna peşkir denir. Her tur otuz beş sayıda biter. Önceden belirlenen sayıda tur oynandıktan sonra en az sayıyı alan oyunu kazanır.
Kaynak: Büyük Larousse