ÜŞÜMEK gçz. f. Bir kimseden ya da bedenin bir yerinden söz ederken, ısı yokluğu, azlığı ya da ısı düşmesi nedeniyle soğuğun etkisini duymak: Kaloriferler yanmadığı için evlerinde çok üşüdük. Ayaklarım üşüdü.
♦ üşütmek ettirg. f.
1. Üşümesine neden olmak: Bu cereyan beni üşüttü.
2. Soğuktan dolayı nezle, grip gibi bir hastalığa yakalanmak; soğuk almak: Hiç keyfim yok, biraz üşütmüşüm.
3. Bir kimseyi üşütmek, hastalanmasına yol açmak; Dikkat et, çocuğu üşütme.
4. Delirmek; anlamsız sözler söylemek, anlamsız davranışlarda bulunmak, saçmalamak, sapıtmak.
Kaynak: Büyük Larousse