SÖYLEŞİ a.
1. Bir kurala, belli bir konuya bağlı olmayan karşılıklı konuşma, sohbet; hasbıhal.
2. Bir kimseyle, belli bir konuda ve samimi bir havada yapılan konuşma; sohbet.
—-Ed. Anlatım bakımından yazarın yakınlarıyla konuşmasını sındıran, içtenlikli yazı türü. (Eşanl. MUSAHABE, SOHBET.) [Bk. ansikl. böl ]
—ANSİKL. Ed. Konuş ur gibi yazan, konularını günlük yaşamdan alan halk yazarları bu türe ilgi gösterdiler Ahmet Rasim'in birçok gazete yazısı söyleşi biçimindedir (Ramazan sohbetleri [1913], Anılar ve söyleşiler [ölümünden sonra derlendi, 1983]). Konusu bakımından makaleye, anlatımı bakımından ise daha çok denemeye yaklaşan yazılar zaman zaman böyle adlandırıldı (Tevfik Fikret'in Servet-i fünun’ daki “Musahabe-i edebiyıs’leri). Hemen bütün yazılarında söyleşiye: akın bir anlatım yolu izleyen Ataç’ın kitaplarından biri de Söyleşiler (1964) adını taşır. Dr Galip Ataç, Eşref Şefik, Çetin Altarı, Şevket Rado gibi yazarların radyoda yayımlanmış söyleşileri türün sözlü örnekleridir. Bu söyleşileri derleyen kitaplar da vardır: Evin saati (Dr. G. Ataç, 1946), Aile sohbetleri (Ş. Rado, 1967).
Kaynak: Büyük Larousse