YANILSAMA a.
1. Duyumsal bir verinin yanlış algılanması: Göz yanılsaması. İşitsel yanılsama. (Bk. ansikl. böl. Nöropsi- koi.)
2. Yalnızca görüntü olarak var olan bir şeyi gerçekmiş gibi algılama; illüzyon: Kapıldığınız devinim izlenimi yalnızca bir yanılsamaydı. Burayı daha önce görmüşüm gibi geldi, ancak bu bir yanılsamaydı.
3. Gerçeklik, doğruluk izlenimi uyandıran ve sanat, hile, elçabukluğu gibi birtakım oyunlarla yaratılan etki; illüzyon: Sihirbazlık bir yanılsama sanatıdır.
4. İnanılmak istenene uygun, ancak gerçekdışı olan değerlendirme; dış görünüşe kapılan, imgelemine boyun eğen bir kimsenin düştüğü yanılgı; kuruntu, düş: Çabucak dağılan bir anlık bir yanılsama. Başaracağını düşünmek bir yanılsamaydı. Yanılsamalarıyla gerçek arasındaki uçurum onu bunalıma itti. Gençlik yanılsamaları.
—Psikan. Yanılsama, çocuğun çok erken çağda yaşadığı bir deneyimdir. Burada, sütçocuğunun sanrıları, yeterince iyi bir anneden onları gerçeğe dönüştüren bir karşılık görür; böylece, sütçocuğu bu sanrısını gene bir sanrı olarak görebileceği gibi, dış gerçekliğe bağlı bir şey olarak da görebilir. (Bk. ansikl. böl.)
—Ruhbil. Algısal yanılsama, algı etkinliğinin öznel ürününün, nesnel araçlaıla tanımlanabilen algılanmış nesnenin özelliklerine uygun düşmemesi olayı. (Bu fark, birçok durumda sistemli bir nitelik taşır ve yasalarla ifade edilebilir.) || Birincil yanılsama Piaget’nin kuramına göre, kişinin yaşına bağlı olarak artmayan ve alan etkilerine atfedilebilecek olan algısal yanılsama. || İkincil yanılsama, yaşla birlikte gelişen algısal yanılsama.(Piaget'ye göre bu yanılsamalar, ilişki kurucu algısal etkinliklerin ortaya çıkması sonucudur.) || Optik-geo- metrik yanılsama, doğru parçalarından ya da eğrilerden oluşan şekillere ilişkin algısal yanılsama; bilimsel ruhbillm tarafından erkenden incelenmiştir (Müller-Lyer, Pog- gendorff, Delboeuf vb yanılsamaları).
—ANSİKL. Nöropsikol. Kodeks lezyonla- rında (genellikle sağ beyin yarımküresi lezyonlarında) yanılsamalar genellikle pa- roksistik biçimde doğar. En sık rastlanan yanılsamalar görsel yanılsamalardır. Bu algısal değişiklikler ya da metamorfopsiler nesnelerin ya da kişilerin biçimi, çevre çizgileri, boyu, sayısı ya da hareketleriyle ilgilidir. Basit olabilecekleri gibi (makropsi, mikropsi, gerilme, çevre çizgilerinin bulanıklaşması, renklerin değişmesi ya da kaybolması, duran nesnelerin hareketli görülmesi vb.), karmaşık da olabilir (teleopsi, pelopsi, palinopsi, nesnelerin uzamda yanlış yönlendirilmesi, stereoskopik görüş yitimi vb). Yanılsama olaylarına işitme koşullannda (seslerin olduğundan daha şiddetli, daha yakın ya da, tersine, daha az şiddetli, daha uzak sanılmasına yol açan değişiklikler; ton, tını değişiklikleri; palia- kuzi [bir konuşmada geçen sözcüklerin daha sonra sürekli olarak zihinde yinelenmesi] vb.) ve somatognozi (cisimlerin biçim ve yer değiştirmesi yanılsamalan) alanında da rastlanır.
—Psikan. Bu tümgüçlülük deneyimlerinin sürekli olarak yinelenmesi, VVİnnicott’a göre ben'in ve dış dünyanın gerçekliği duygusunun temelini oluşturur, çünkü bir yandan gerçek şelfe can verip onu güçlen dirirken, öbür yandan sütçocuğunun dış gerçekliğe (sanki bir büyü sonucuymuş gibi ortaya çıkan ve onun kendi tûmgüç- lülüğüne ters düşmeyecek bir davranış gösteren dış gerçeklik) inanmaya başlamasını sağlar. VVİnnicott’a göre, yanılsama, aynı zamanda, birincil öznel yaratıcılıkla, gerçeklik deneyimine dayalı nesnel algı arasında yer alan "ara bölge”yi oluşturur. Gerçeklik, geçişsel* nesneler aracılığıyla giderek gelişir ve sonunda yetişkin insanın kültürel yaşam alanını kapsar (sanat, din vb.)
Kaynak: Büyük Larousse