Arama

Sema Nedir?

Güncelleme: 11 Ekim 2015 Gösterim: 4.014 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mart 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sema (I)
isim (sema:) Arapça sem¥¢
Sponsorlu Bağlantılar

Gök:
"Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi."-
H. C. Yalçın.

Birleşik Sözler
alaimisema
sema (II)
isim, eskimiş (sema:) Arapça sem¥¤

1 . İşitme, duyma.
2 .
Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin.

Birleşik Sözler

semahane

Son düzenleyen Efulim; 14 Eylül 2012 18:07 Sebep: İfadeler.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
14 Eylül 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sema
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Güzel sesle okunan ya da bir müzik aracıyla çalınıp söylenen besteyle coşup yapılan ritmik hareketler. Arapçada sözlük anlamı "işitmek, duymak"tır. Tarikatların çoğunda rastlanan sema genellikle bir Mevlevî ayini olarak bilinir. Semada "zaman, mekân, ihvan (dostlar)"ın dikkate alınması (yemek ve namaz vakti, düşmanca bir davranış, sıkıntı duyulduğu zamanlarda sema yapılmaması) gibi kurallar konmuşsa da buna çoğu kez önem verilmediği de görülmüştür. Örneğin Mevlâna'da zamandan çok vecd esastır ve hemen her yerde (medreseler, evler, bağlar, sokaklar) sema yapılmış, katılan ve seyredenlerin özellikleri dikkate alınmamıştır. Mevlevî semasına egemen olan dönme hareketi dışında da değişik ritmik hareketler içeren semaların varlığı kesindir. Semanın özellikle Mevlevî tekkelerinde dört başı mamur bir ayin hâline ne zaman geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bugünkü biçiminin, Sultan Veled'in torunu Pir Adil Çelebi (ölümü 1460) tarafından oluşturulduğu sanılmaktadır.
Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Ekim 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SEMA a. (ar semlf). Esk. işitme, duyma.

—Tasav. Mevlevi dervişlerinin kudüm, ney, nısfiye gibi çalgıların eşliğinde, özel giysileriyle dönerek yaptıkları toplu ayin. (Bk. ansikl. böl.) || Sema çıkarmak, mevlevili- ğe yeni giren dervişin sema yapmayı öğrenmek için uyguladığı eğitim. (Sema çıkarma, tekke matbahında üzerinde pirinç çivi bulunan geniş ve cilalı bir tahta üzerinde olur. Semayı öğrenen dervişe semazen denir). || Sema dedesi, sema öğretmekle görevli mevlevi. || Sema meşki, tarikata yeni girenlere sema öğretme || Sema tahtası, üzerinde sema çıkarılmaya çalışılan, pirinç çivi çakıllı, cilalı büyük tahta (Semazen adayı, bu çiviyi sol ayağının başparmağı ile yanındaki parmağının arasına geçirerek bir merkez çevresinde dönmeye çalışır.) || Sema tekbiri, semayı öğrenen dervişe şeyh tarafından sikke denilen başlık giydirilirken okunan dua ve tekbir. || Sema-ı rah, mevlevilerin yolda yürürlerken yaptıkları sema. (Bu sema, Korjya’da Meviana türbesini ziyarete giderken yapılırdı.)

—ANSİKL. Mevlevilikte, bir tarikat uygulaması olarak ilk kez Meviana tarafından benimsenen sema, Sultan Velet tarafından belli bir düzen ve kurallara bağlanarak son biçimini aldı.
Sema töreni için hazırlanan dervişler, tennurenin üzerine geniş bir yelek (destegül) giyer, başlarına “sikke” denilen konik silindir biçiminde başlık koyar, semahanede divan durarak şeyhi beklerler. Şeyhin sırtında hırka, başında destar denilen yeşil ya da siyah sarık sarılı sikke vardır. Şeyh geldikten sonra namaz kılınır ve Mesnevi'den bir ders okunur. Makam postuna oturan şeyh dua eder. Mutrib (saz heyeti) yerindeki dervişlerden biri ayağa kalkarak Divam kebir'den bir naat okur. Neyzenbaşının ney taksiminden ve o gün için belirlenen makamda bir peşrev çalındıktan sonra şeyh ve semazenler ayağa kalkar, salat okuyarak sema yerinde ağır adımlarla üç tur dolaşırlar. Ardından mutribler, yine Divan-ı kebirden bestelenmiş Ayini şerif i çalar, ayinhanlar da okurlar. Bu sırada semazenler hırkalarını çıkarır, birer birer şeyhin huzuruna gelerek niyaz ettikten sonra semaya başlarlar. Sema sırasında sağ avuçları yukarıya, sol avuçları aşağıya açılmıştır. Bu durum, "Hak'tan aldığını halka verme" anlamını taşır (feyz akdes). Sema bitiminde oturularak hırka giyilir. Bir aşr-i şerif okunur; ardından duacı dede dua eder. Daha sonra ayağa kalkılır ve şeyh gülbank okur. Dervişler bir ağızdan yüksek sesle “hu” çekerler. Şeyh ise sesli olarak (cehri) kendilerine selam verir; bu selamı aşçı dede yanıtlar. Şeyh, postunda niyaz eder; dervişler de bu niyaza katılırlar Tören, şeyhin semahaneden ayrılmasıyla son bulur.

SEMA a. (ar. sümüvv, yüksek olma’dan semâ’). Gökyüzü, gök: Semanın rengi. Semaya uzanan eller.

—Esk. Sema-pare, gök parçası. || Sema -yı laciverd ya da sema-yı laciverdi, lacivert renkteki gökyüzü


Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

11 Şubat 2010 / BrookLyn Moda tr
1 Kasım 2011 / Jumong Sinema tr