PASTAV a. (macarca söze.).
1. Esk. dokrnc. Ucu yaldızlı çuha topu. (İstanbul ve Galata Tellaliye kanunnamesine göre her topun 50 arşın [yaklaşık 34 m] olması gerekirdi.)
2. Pastavla pazarlık, toptan pazarlık.
—Esk. giy. Postal.
—Sey. oy Ortaoyununda Pişekâr'ın kullandığı, birbirine vurulduğunda ses çıkaran tahtadan yapılmış maşa. (Bk. ansikl.böl.)
—Tekst. Pastav makinesi, apre işleminde, kumaş toplarının üst üste katlanarak yığılmasını sağlayan alet. (Apre makinelerinin çıkışında bulunur, iki verim silindiri ve hareketli bir koldan oluşur.) || Pastav sehpası, pastav makinesinden çıkan kumaşların üzerine yığıldığı alçak ve geniş sehpa. (Genellikle tahta ızgaralardan yapılmıştır.)
—ANSİKL. Sey. oy. Ortaoyununda pastavın çeşitli işlevleri vardır. Pişekâr bununla oyunu yönetir; izleyicilerin ilgisini sahneye çeker; oyuncuları uyanr; oyunla ilgili kimi sesleri çıkarır ve Kavuklu'yu bununla döver gibi yapıp bir tür güldürü öğesi oluşturur. Bazı oyunlarda Kavuklu'nun da pastav kullandığı olur.
Kaynak: Büyük Larousse