Kinin Nedir ?
Kınakınanın en önemli alkaloidi. Tıbbi bitki. Güney Amerika’da yabani olarak yetişir. Kınakına ağacının
botanik ilmindeki ismi Cinchona’dır. Kınakına ağacının kabukları, eskiden beri ateşli hastalıkların tedavisinde yerli halk tarafından kullanılmaktadır. Onuncu yüzyılda Avrupa’da kınakına ticareti Cizvitlerin elinde olduğu için bir ara bu ilaca, Cizvit tozu da denilmiştir. Sonraları Roma’da Kardinal Lugo ilacın kullanılmasını tavsiye ettiği için Kardinal tozu adıyla da kullanılmıştır
Kınakına kabukları, Avrupa’ya getirilmesinden ancak iki yüz yıl sonra ilmi bir incelemeye tabi tutulmuştur. 1820’de Pelletier ve Caventou; kınakına alkaloitlerini izole etmişlerdir. Nihayet 1944 senesinde Woundwart ve Doering bu alkoloidlerin sentezine
muvaffak olmuşlardır. Kinin ağızdan alınınca ince barsaklarda kolaylıkla emilir. Ağızdan alındıktan bir ila dört saatte kanda en yüksek zirveye ulaşır. Ağızdan alınan kinin en fazla karaciğerde, damardan verilen kinin ise akciğerde toplanır. Hamile kadınlardan bebeğe kolaylıkla geçer. Böbrek vasıtasıyla vücuttan atılır. Ağızdan alındıktan 15 dakika sonra idrarda tespit etmek mümkündür.
Kinin, bazı hassas kimselerde küçük dozlarda bile kulak çınlaması, ağır işitme, görme bozukluğu yapabilir. Bu belirtiler, kininden zehirlenme belirtileridir. Daha yüksek dozlarda sara nöbetleri olur, solunumu yavaşlar,
kalp kaslarında gevşemeye sebep olur. Kemik iliğine baskı yaparak
kan hücrelerinin yapılmasını azaltır. Daha önceki yıllarda kinin ananevi bir sıtma ilacı idi. Fakat yeni sıtma ilaçları bulununca eski önemini kaybetmiştir. Eskiden doğumdaki ağrı tembelliklerinde kullanılmıştır. Kınakına ağacının kabukları veya kinin, iştah açıcı olarak kullanılır. Yoğun konsantrasyonda kinin tuzları, varislerin tedavisinde sklerezan sertleştirici olarak tatbik edilir. Kalp çarpıntılarında, Myotonia Kongenita denilen hastalığın belirtilerinin iyileştirilmesinde kullanılır. Fakat
tedavi edici özelliği yoktur. Hastalığın teşhisinde kullanılır. Ağızdan ve damar yoluyla dikkatlice verilebilir. Adale içine enjeksiyonundan daima kaçınılmalıdır.
Kinin tuzları (bilhassa sülfat ve klorhidrat), malarya tedavisinde geniş miktarda kullanılmıştır. Kinin Cortex cinchonae isimli drogun kabuk parenkimasında tuz halinde bulunurlar.
Kaynak: