Arama

Kinin Nedir?

Güncelleme: 9 Aralık 2012 Gösterim: 5.273 Cevap: 3
Breath - avatarı
Breath
Ziyaretçi
28 Haziran 2010       Mesaj #1
Breath - avatarı
Ziyaretçi
kinin
isim, kimya Fransızca quinine
Sponsorlu Bağlantılar

Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın tedavisinde kullanılan beyaz alkaloit, kinin sülfatı:
"İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik."- R. N. Güntekin.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • kinin gibi

Birleşik Sözler
  • kinin sülfatı

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
25 Kasım 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kinin
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Güney Amerika'da yetişen kınakına ağacının kabuklarından elde edilen ve sıtma ilâcı olarak kullanılan madde. Avrupa'ya ilk kez sıtma ilâcı olarak 17. yüzyılda Peru'dan getirildi. 1930'da atabrin adlı ilâcın, daha sonra da klorokin gibi uygun kinin türevlerinin senteziyle yerini yapay ilâçlara bıraktı. Kinin, ağrı kesici özelliğiyle krampları ve kalp atışlarındaki düzensizliği de önler. Kusma, sağırlık, baş dönmesi ve görme bozuklukları gibi yan etkileri vardır.

In science we trust.
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
9 Aralık 2012       Mesaj #3
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
Kinin Nedir ?

Kınakınanın en önemli alkaloidi. Tıbbi bitki. Güney Amerika’da yabani olarak yetişir. Kınakına ağacının botanik ilmindeki ismi Cinchona’dır. Kınakına ağacının kabukları, eskiden beri ateşli hastalıkların tedavisinde yerli halk tarafından kullanılmaktadır. Onuncu yüzyılda Avrupa’da kınakına ticareti Cizvitlerin elinde olduğu için bir ara bu ilaca, Cizvit tozu da denilmiştir. Sonraları Roma’da Kardinal Lugo ilacın kullanılmasını tavsiye ettiği için Kardinal tozu adıyla da kullanılmıştır

Kınakına kabukları, Avrupa’ya getirilmesinden ancak iki yüz yıl sonra ilmi bir incelemeye tabi tutulmuştur. 1820’de Pelletier ve Caventou; kınakına alkaloitlerini izole etmişlerdir. Nihayet 1944 senesinde Woundwart ve Doering bu alkoloidlerin sentezine muvaffak olmuşlardır. Kinin ağızdan alınınca ince barsaklarda kolaylıkla emilir. Ağızdan alındıktan bir ila dört saatte kanda en yüksek zirveye ulaşır. Ağızdan alınan kinin en fazla karaciğerde, damardan verilen kinin ise akciğerde toplanır. Hamile kadınlardan bebeğe kolaylıkla geçer. Böbrek vasıtasıyla vücuttan atılır. Ağızdan alındıktan 15 dakika sonra idrarda tespit etmek mümkündür.

Kinin, bazı hassas kimselerde küçük dozlarda bile kulak çınlaması, ağır işitme, görme bozukluğu yapabilir. Bu belirtiler, kininden zehirlenme belirtileridir. Daha yüksek dozlarda sara nöbetleri olur, solunumu yavaşlar, kalp kaslarında gevşemeye sebep olur. Kemik iliğine baskı yaparak kan hücrelerinin yapılmasını azaltır. Daha önceki yıllarda kinin ananevi bir sıtma ilacı idi. Fakat yeni sıtma ilaçları bulununca eski önemini kaybetmiştir. Eskiden doğumdaki ağrı tembelliklerinde kullanılmıştır. Kınakına ağacının kabukları veya kinin, iştah açıcı olarak kullanılır. Yoğun konsantrasyonda kinin tuzları, varislerin tedavisinde sklerezan sertleştirici olarak tatbik edilir. Kalp çarpıntılarında, Myotonia Kongenita denilen hastalığın belirtilerinin iyileştirilmesinde kullanılır. Fakat tedavi edici özelliği yoktur. Hastalığın teşhisinde kullanılır. Ağızdan ve damar yoluyla dikkatlice verilebilir. Adale içine enjeksiyonundan daima kaçınılmalıdır.

Kinin tuzları (bilhassa sülfat ve klorhidrat), malarya tedavisinde geniş miktarda kullanılmıştır. Kinin Cortex cinchonae isimli drogun kabuk parenkimasında tuz halinde bulunurlar.


Kaynak:
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
9 Aralık 2012       Mesaj #4
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Bir kınakına (cinchona) alkaloididir. Asırlardan beri sıtmaya karşı kullanılan kinin, bugün eski değerini kaybetmiş ve yerini yeni sentetik antimalaryal (sıtmaya karşı) ilâçlara bırakmışdır. Kinin, had sıtma nöbetlerini hızla bastırıp kandaki parazitleri yok ettiği halde, sıtma enfeksiyonunu ortadan kaldıramamakta ve nüksleri (hastalığın bir süre sonra tekrarlamasını) önleyememektedir. Yine de, ağır sıtma nöbetlerinde, günde 2 gram kinin sülfat, bir hafta süre ile verilebilir. Keza habis sıtmada, koma vakalarında serum içinde damara günde 2 gram kinin damla damla verilebilir.
Kinine karşı dirençli plasmodyum (sıtmaya sebep olan parazit) tipleri olduğu gibi, diğer antimalaryal ilâçlara dirençli plasmodyum tipleri de vardır. Buna karşılık sadece kinin kullanarak netice alınan sıtma vakalrı da vardır. Kinin gebelere ve çocuklara da verilebilir.
Kinin tedavisi sırasında; kulak çınlaması, bulantı, baş dönmesi, çarpıntı görülebilir. Bazı kimselerde ise kinine karşı allerji vardır. Daha ilk dozlarda ağır allerjik reaksiyonlar görülebilir.
Kininle zehirlenmeye kinkonizm (cinchonisme) denir. Zehirlenme sırasında kulak çınlaması, ağır işitme, baş dönmesi, görme bozuklukları, karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı husûle gelebilir.