Ziyaretçi
HÜCRE
a. (ar. hücre).
Sponsorlu Bağlantılar
2. Esk. Küçük oda.
3. Siyasal ve gizli bir örgütlenmede örgütü oluşturan temel birim: Yakalanan hücre elemanları.
—Esk. Hücre-i mesai, hücre-i iştigal, çalışma odası. Hûcre-i zifaf, zifaf odası.
—Anat. Bazı kemiklerin ve birçok dokunun yapısını oluşturan küçük bölmelerin her biri. (Örneğin [mememsi çıkıntı, kal- burkemiği] kemik hücreleri.)
—Bilş. Bellek hücresi, bir bilgisayarda, bir adresle erişilebilen ve genellikle merkezi bir bellek için bir karaktere (6 ya da 8 bit), bir sekizli birime (8 bit) ya da bir sözcüğe (16, 32 ya da 64 bit) karşılık gelen bellek öğesi.
—Biyol. Hücre kuramı, hayvansal ya da bitkisel her türlü yaşamın temel öğesinin hücre olduğunu öne süren kuram. ll Hücre zarı, canlı organizmalarda her hücreyi saran ve sınırlandıran zar. (Bitkilerde bu zarın dışında bir de selüloz zar ya da çeper bulunur.) ll Alev hücre, SOLENOSİT'in eşanlamlısı. ll Ana eşey hücresi, olgunlaşma öncesinde eşeysel hücreleri veren ana hücre. (Erkek eşey hücreleri ya da sperma hücreleri ve dişi eşey hücreleri ya da yumurta hücreleri diye iki çeşittir; ilk kuşak eşey hücreleri [eşey hücresi I] henüz diploittir, ikinci kuşak eşey hücreleri [eşey hücresi II] ise daha öngamet halindedir.) ll Bazal hücre, epitelyumdaki bazal katmanda yer alan hücre. ll Doğurucu hücre, eritroblastlardan alyuvarların oluşmasında görüldüğü gibi kendinden farklı tipte bir hücre doğuran hücre.ll Dokulararası hücre ya da Leydig hücresi, erkeklik hormonu salgılayan erbezi hücresi. ll Dokunma hücresi, dokunma duyusunu algılamaya yarayan üstderi ya da altderi hücresi. ll Duyu hücresi, belli bir uyarana cevap olarak belli bir merkeze mesaj ileten hücre. ll Embriyon hücresi, çok sık bölünebilen, çok miktarda nükleoplazma içeren (büyük çekirdek) ve ilk oluşan hücrelerden biri. ll Görme hücresi, retinada yer alan ve görmeyi sağlayan koni ya da çomakçık biçiminde hücre. ll Isırıcı hücre, knidlilerde bulunan zehirli hücre. ll işitme hücresi, sesleri duymaya yarayan içkulak hücresi. ll Kan hücresi, akyuvar (lökosit) ya da alyuvar. ll Karaciğer hücresi, karaciğerde yer alan kimyasal yapısı oldukça karmaşık hücre. ll Kas hücresi, KAS LİFİ’nin eşanlamlısı. ll Kemik hücresi, OSTEOBLAST'ın eşanlamlısı. ll Koku hücresi, koku almaya yarayan kimyasal alıcı hücre. ll Salgı hücresi, organizma için yararlı bir madde salgılayan hücre. ll Sinir hücresi, NÖRONun eşanlamlısı. ll Tat hücresi, tat almaya yarayan hücre. ll Yağ hücresi, ADİPOSİT’in eşanlamlısı.
—Tasav.
Hücre küşadı
Mevlevilikte bin bir günlük çilesini dolduran derviş, meydancı dede tarafından hücreye götürülerek hücre çilesine alınırdı. Üç gün sonra hücre kapısına gelen meydancı "Destur!" diye seslenir, hücredeki derviş “Hu!" diye karşılık verdikten sonra meydancı "Hücren küşat ola!" diyerek çilesinin bittiğini bildirir, hücrenin perdelerini açtıktan sonra dervişi tekkenin şeyhine götürürdü.
Hücreye çıkmak
Çilesini dolduran derviş hücreye çıkmak için temizlenip hazırlık yaptıktan sonra gece meydanda mumlar yakılır, yemekler yenir; tarikatçı dede meydanın ortasına gelerek "Vakti şerif hayrola, hayırlar fethola, şerler defola, derviş.... kardeşimizin niyazı kabul, hizmeti makbul, aşiyanı fukarada feyz ve satası müzdat ola. Demi Hazreti Mevlana, hu diyelim hu!" sözlerinden oluşan gülbankı çeker; arkasından hep birlikte "Hu!” denilirdi. Törenin bu bölümü bitince meydancı tarafından matbaha (mutfak) götürülen can, yemeğini yer ve aşçı dedenin yanına çıkarılır, burada da gülbank çekildikten sonra meydancı can’ı hücresine götürür, burada da tekrarlanan gülbanktan sonra meydancı can'ı hücreye sokar, hücrenin perdelerini örter, hücre gülbankını da çektikten sonra dışarıya çıkarak kapıyı kapatırdı.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 9 Ağustos 2017 20:58
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.