Arama

Alt Nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 15 Mayıs 2016 Gösterim: 4.991 Cevap: 6
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Nisan 2011       Mesaj #1
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

ALT

a.
1. Üste karşıt olarak alçak, aşağı konum: En alta çarşafları yerleştirdim.
Ad:  alt.jpg
Gösterim: 384
Boyut:  45.0 KB

Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir şeyin yere bakan yüzü, tabanı: Fiyatı altında yazılı. Tencerenin altı delinmiş.
3. Bir şeye göre aşağıda kalan bölüm: Kedi masanın altında uyuyor. Ağaçların altı gölgelik Ayaklarının altına bir tabure, ba şının altına bir yastık koymak. Köprünün Büyük Alsace kanalı üzerinde altından geçmek. Saçları şapkasının altın Vogelgrun hidroelektrik isletmesi dan çıkıyordu. Ceketinin altından bir tabanca çıkardı. Yağmur altında çalışmak. Buzdağlarının su altında kalan bölümü üsttekinden daha büyüktür Bir ayağını altına almak.
4. Bir şeyin sona ya da yere yakın bölümü: Mektubun altında imza yoktu. Duvarın altında buluşmak.
5. Özellikle bebeğin külotu, bezi vb.: Bebeğin altını değiştirmek, altını temizlemek.
6.Bir şeyin (soyut) altına, altında, onun denetimini, yönlendirmesini, baskısını, gücünü, etkisini belirtir: Büyük bir sorumluluk altına girmek. Ağır vergiler altında ezilmek. İşkence altında konuşmak. Bir kimsenin koruması,. vesayeti altında bulunmak.
7. Bir şeyin, sözün, işin bilinmeyen yönü: Bu sözün altında derin anlamlar gizli. Altından ne çıkacak bilmiyorum.
8. Belli bir niceliğin altı, bir diğeriyle karşılaştırıldığında onun daha aşağısındaki sıra ya da düzeyi belirtir: Kırk yaşın altındakiler. Fiyatı bin liranın altına düşmedi.
9. Alt alta, birbirinin altına gelecek biçimde. |j Alt alta üst üste, boğuşarak, itişip kakışarak. || Bir kimseyi alt etmek. onü yenmek: On dakikada karşısındakini alt etmiş, sırtını yere getirmişti. |j Altı alay üstü kalay, dışının gösterişine karşın içi kötü, pis olan şey için kulanılır. |j Altı kaval üstü şişhane, bir bütünü oluşturan parçaların bırbırıyle uyumsuzluğunu belirtir. || Altı yaş. içme hile karıştırıldığı için iyi sonuç alınamayacağı bilinen iş için söylenir. || Bir kimseyi altına almak, onu yere yatırıp üstüne çıkmak, pıtına bir at. araba vb. çekmek, onu bir başkasına armağan etmek ya da onun byyruğuna vermek. ||Altına etmek, kaçırmak, yapmaki aptestini tutamayarak yatağını ya da dorumu kirletmek. ||Oır iyiliğin bit Gözün ya da davranışın altında kalmamak, onu karşılıksız bırakmamak, ona gerekli yanıtı vermek. || Altından çapanoğlu çıkmak, bir işte beklenmedik kötü bir durumla karşılaşmak. || Sır servetin, malın vb. altından girip üstünden çıkmak, onu hesapsızca harcayarak kısa sürede tüketmek! Br için altından kalkmak, oııu başarmak: Su onun altından kalkamayacağı bir rşt|| Bir sözün altından kalkmak, ona karşı kendini savunacak uygun karşılık vermek: Bu ağır iltiraların atlından kalkamayacağını anlayınca susma yolunu seçti. || Bir şeyin altını çizmek, dikkati onun üstüne çekmek, onu vurgulamak. || Altını ıslatmak, küçük aptestini yaparak yatağını ya da donunu kirletmek. || Bir ortamın, yerin, altını üstüne getirmek, onların var olan düzenini bozmak, bir yeri karıştırmak, eşyaları karmakarışık etmek. || Altta kalanın canı çıksın, güç durumdaki bir kimseye karşı gösterilen vurdumduymazlığı belirtir. || Altla yok üstte yok, yoksulluğu belirtir, j Alttan almak, sert, öfkeli, bir kimseye karşı yumuşak, anlayışlı davranmak. || Alılan alla, gizlice, el altından. || Altlan güreşmek, sözde yenilecekmiş gibi yaparak karşısındakini yenme fırsatı yakalamaya çalışmak.||Kryı allı olmak, bir gemi için, rüzgâr ve denizin etkisini kesen bir kıyıya yaklaşmak. || Sancak atlında olma, bir geminin pupasındaki bayrak direğinde herhangi bir ulusun bayrağını taşıması. || Yelken altında olma, itme kuvveti olarak yelken kullanma.

—Tez. sant. Alttan ayırma şemse, yazma ciltlerde, zeminin altında doldurularak süslemenin kabartma biçiminde üstte ve deri renginde bırakılması.

♦ sıf.
1. Bir şeyin alçakta, aşağıda kalan bölümü, bu bölümde yer alan şey için kullanılır: Alt taraf, alt yan. Alt kat. Masanın alt gözü.
2. Bir sıralamada başkasıyla karşılaştırıldığında daha aşağıda yer alan şey, kimse için kullanılır: Bir alt sınıftakiler toplantıya katılmayacak. || Ali tarafı. alt yanı, bundan sonrası: Alt tarafı senin bileceğin iş, ister git ister gitme; bir şeyin değerini küçültmek, azaltmak için söylenir; olup olacağı: Alt tarafı bir deri çanta. \\Alt yanı çıkmaz sokak, iyi sonuç alınma olasılığı bulunmayan işler için söylenir. || Alt yanı kiraz bahçesi, bir işin daha sonraki evresinin rahat ve iç açıcı olduğunu belirtmek için söylenir.

— Balıkç. Ali yaka, ağın dip tarafında genellikle kurşun vb. ayrılıkların bulunduğu kenara verilen ad. (Bazı ağlarda (örneğin, kılıç ağı] bu yakada ağırlık bulunmaz.)

—Bot. Ali yumurtalıktı bitki, yumurtalığı dişiorganın alt kısmında bulunan bitki.

—Ceb. Sıralı bir E kümesinin bir P parçasının en büyük ali sınırı, P nin alttan sınırlayan.elemanları kümesinin en büyük elemanı, (lııl x ile gösterilir.)

—Denize, Alt camadana arya, serenlere açılan yelkenleri, en alttaki camadan kal- çataları hizasına kadar indirerek camadana vurma. || Alt çarmıklar, ana direklerin çanaklıkları altında yer alan ve çanaklık gurcatalarından ana direğe bağlanan çarmıklar. || Alt iğnecik, dümen yelpazesini tekneye bağlayan dümen iğneciklerinin en altta olanı.

— El sant. Alt ağaç, tespifıçi tezgâhının, yanlarda iki ayağını (tay) tutan bölüm.

—Hat. Alt bölüm, yazmalarda, bölüm içinde yer alan küçük ayrımlardan her biri. ( FASIL.)

—inş. Alt kiremit, bir çalı örtüsünde, alt sırayı oluşturan oluklu kiremitlerden her biri; içbükey yüz, yağmur sularını akıtmak için, üste gelecek biçimde yerleştirilir. (Karşt. ani. ÖRTÜ- KİREMİTİ.)

—Koregr. Yere düz basan ayağın arkasında 5. pozisyona geçen serbest ayağın pozisyonu. (Karşıtı ÜST.)

—Ormanc. Ali kuruluş ya da alt tesis, ormanlarda, tek katlı kuruluşu çok katlı kuruluşa geçirmek, meşcere toprağını korumak ve iyileştirmek, kıymet ağaçlarının niteliklerini yükseltmek için, yaşlı ve tek katlı bir meşcerenin altına, ekim ya da dikimle getirilmiş olan genç meşcere. (Avrupa ve Türkiye'de genellikle tek katlt çam ve meşe ormanında, alt kuruluş için en uygun ağaç olarak kayın ve göknar daıı yararlanılır.)

—Sil. Alt gerdane, tüfek kayışının alt ucuna takılmak üzere dipçiğe tutturulmuş halka.

Kaynak: Büyük Larousse



Son düzenleyen Safi; 15 Mayıs 2016 03:40
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Mayıs 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
alt
isim
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Bir şeyin yere bakan yanı, üst karşıtı:
"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor."- Z. O. Saba.
2 . Bir nesnenin tabanı:
"Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı."- O. C. Kaygılı.
3 . Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü.
4 . Bir şeyin yere yakın bölümü.
5 . sıfat Birkaç şeyin içinden bize göre uzak olanı.
6 . sıfat Yere yakın olan:
"Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş."- H. Taner.
7 . Alt kelimesi "... altında" biçiminde kullanıldığında "bir şeyin etkisinde" anlamını verir:
"Çoluk çocuk akşama kadar güneşin altında anaforculuğun cezasını çektiler."- A. Gündüz.
8 . sıfat Sınıflamalarda ikinci derecede olan.
9 . Yanan ocağın alevi:
"Fokurdamaya başlayan çaydanlığın altını kapadı."- H. Taner.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
alt etmek
altı alay üstü kalay
altı kaval, üstü şişhane
altına etmek (veya kaçırmak)
(bir şeyin) altında kalmak
altında kalmamak
altından Çapanoğlu çıkmak
(bir servetin) altından girip üstünden çıkmak
altından kalkamamak
altını çizmek
altını ıslatmak
altını üstüne getirmek
(bir işin) altı yaş olmak
alt olmak
altta kalanın canı çıksın
altta kalmak
alttan güreşmek
alttan (veya aşağıdan) almak
alt tarafı (veya yanı)
altta yok üstte yok
alt yanı çıkmaz sokak

Birleşik Sözler
alt alta
alt bölüm
alt cins
alt çene
alt damak
alt deri
alt diş
alt dudak
alt familya
alt geçit
alt güverte
alt hava yuvarı
alt ırk
alt karşıt
alt kat
alt kurul
alt sınıf
alt şube
alt tabaka
alt takım
alt tür
altüst
alt yapı
alt yazı
alt yazılamak
alt yazılayıcı
alttan alta
su altı fotoğrafçılığı
yer altı kaynakları
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Mayıs 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
alt ingilizcesi

1. bottom.
2. buttocks, rump, bottom.
3. the space beneath.
4. continuation, the rest.
5. the farther.
6. the lower.
7. under, beneath, below (with a personal suffix and a case ending).
–ı alay, üstü kalay gaudy, showy, tawdry.
–ına almak /ı/ wrestling to throw (one´s opponent) down.
–tan almak to be gentle with someone who is speaking harshly.
– alta one under the other.
–tan alta secretively.
– alta üst üste rough-and-tumble.
–ından çapanoğlu çıkmak to have a troublesome complication appear.
–ını çizmek /ın/ to underline, emphasize.
–tan dağıtım water system relying on city water pressure, without an attic tank.
– dudak lower lip.
– etmek /ı/ to beat, overwhelm.
–ına etmek to soil or wet one´s clothes or bed.
–ından girip üstünden çıkmak /ın/ to squander, spend (a fortune) recklessly.
–tan güreþmek to look for a way of winning while pretending to lose.
–ını ıslatmak to wet one´s underclothes or bed.
–ına kaçırmak to wet or soil one´s clothes a little.
–ta kalanın canı çıksın. colloq. The devil take the hindmost.

–ından kalkamamak /ın/
1. to be unable to carry (something) through to completion.
2. not to be able to protect oneself (from a difficulty).

–ından kalkmak /ın/ to carry out (something) successfully.

–ında kalmak /ın/
1. to have no retort (to another´s statement), be unable to reply.
2. to remain under (an obligation).

–ta kalmak to lose, be defeated.

–ında kalmamak /ın/
1. not to leave (a kindness) unrepaid.
2. to get even (for).

– kasa print. lower case.

– kat
1. the floor below.
2. first floor, ground floor.

–ı kaval, üstü şişhane odd-looking, having an outlandish look.
–ından ne çıkacak bilinmez. colloq. The outcome is uncertain.
– olmak to be beaten, be overcome.

– tarafı/yanı
1. the lower part; the underside.
2. remainder, the rest.
3. the outcome.
4. all that is involved (is only): Niçin bu kadar üzülüyorsun? Alt tarafý on bin lira. Why are you making such a fuss? It´s only a matter of ten thousand liras.

–ını üstüne getirmek /ın/
1. to upset, turn upside down, confuse.
2. to search.

– yanı çıkmaz sokak. colloq. This business is a blind alley.
–ına yapmak to soil one´s bed or clothes.
–ı yaþ olmak /ın/ (for a piece of business) not to be on a sound basis.
– yazı footnote.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Alt Sınır


İsim
İngilizce: lower bound

Bir gerçel sayılar kümesinin sınırları üzerinde ya da sınırları dışında olup kümenin en küçük elemanına eşit ya da ondan küçük tüm gerçel sayılara verilen ad.

Kümenin en büyük elemanına eşit ya da ondan büyük sayılarsa üst sınır adını alır. Benzer biçimde, dizilerin de alt ve üst sınırlarından söz edilir. Örneğin (1/n) dizisi için pozitif olmayan tüm gerçel sayılar ve sıfır birer alt sınır, 1 ve 1'den büyük tüm gerçel sayılar da üst sınırlardır. Alt sınırların en büyüğü (infumum) ve üst sınırların en küçüğü (supremum), matematikte büyük önem taşır.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Mayıs 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Alt Limit


İsim
İngilizce; lower limit

Bir dizinin alt dizilerinin birbirinden farklı sonlu sayıdaki limitlerinin en küçüğüne verilen ad.

Bir (an) dizisinin alt limiti, lim(an) ya da lim inf (an) biçiminde gösterilir. Bu limitlerin en büyüğüne de üst limit denir ve lim (an) ya da lim sup (an) biçiminde gösterilir. Bir dizi yakınsaksa tek bir limiti vardır ve alt ve üst limitleri eşittir. Örneğin (-1)n dizisinin alt limiti -1, üst limiti +1 iken, (1/n) dizisinin alt ve üst limitleri, dizinin limitine eşit olup sıfırdır.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Mayıs 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

alt kira


kiralananın, kiracı tarafından, kiralayana zarar verecek bir değişikliği gerektirmemek koşuluyla, kısmen ya da tümüyle başkasına kiraya verilmesi. Buna kiracının kiracısı da denir. Bu durumda, biri kiralayan ile kiracı, öbürü ise kiracı ile karacının kiracısı arasında olmak üzere iki sözleşme ilişkisi vardır.
İlk kiracının kiralananı bir başkasına kiraya vermiş olması, onun kiralayan ile sözleşme bağlantısını ortadan kaldırmaz; kira sözleşmesi tüm hükümleriyle sürer. Kira bedelini ödemek ve kiralanana özen göstermek borcu da gene kiracıdadır.
Ama bunların yanı sıra, kiralayan ile aralarında hiçbir sözleşme bağlantısı bulunmayan kiracının kiracısı da, kiralayana karşı kiralanana özen gösterme ve onu amacı dışında kullanmama borcu altındadır. Kiralayan, ikinci kiracıyı kira bedelini ödemeye zorlayamaz, ama birinci kiracının kira borcu nedeniyle onun kiralanandaki eşyası üzerinde hapis hakkını kullanabilir; ikinci kiracının eşyaları üzerindeki hapis hakkı da ancak kiracının birinci kiracıya borcu olduğu durumlarda ve borç miktarınca söz kpnusu olabilir.
ikinci kiracının kiralayanda yapacağı zarardan ilk kiracı da sorumlu olur, ikinci kiracının kusurlu olması, birinci kiracıyı sorumluluktan kurtarmaz. İkinci kiracının sözleşmeye aykırı davranışlarından hem birinci, hem ikinci kiracı kiralayana karşı zincirleme sorumludur. İkinci kiracı kira bedelini ilk kiracıya ödemek zorundadır. Mal sahibi sonradan ikinci kiracı ile anlaşmış olsa bile, ilk kiracıya karşı olan sorumluluklarından kurtulmaz.

kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Mayıs 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM

alt vasiyet


miras bırakanın, vasiyet alacaklısını, vasiyet borçlusu atayarak, başka bir vasiyeti yerine getirme borcunu yüklediği belirli mal vasiyeti. Vasiyet alacaklısının bu borcu, en çok kendisine vasiyet edilen mallar kadar olabilir. Aksi halde kendisine bağışlanan miktarı aşan vasiyetlerin uygun bir biçimde indirilmesini isteyebilir.
Mal vasiyetini yerine getirmekle yükümlü mirasçı ya da vasiyet alacaklısı, mirası ya da vasiyeti reddederse ya da herhangi bir nedenle mirası ya da vasiyet olunan malı iktisap edemezse, vasiyet alacaklısının hakkı varlığını sürdürür; o da hakkını geriye kalan mirasçıdan ya da son olarak yasal mirasçı olan devletten isteyebilir.

kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

23 Aralık 2014 / cemne2 Soru-Cevap
31 Aralık 2013 / Misafir Cevaplanmış