Ziyaretçi
kıran
TDK,Türk Dil Kurumu
1 . Kırma işini yapan (kimse):
"Taş kıran işçiler."- .
2 . isim Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka neden, ölet, afet:
"Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir."- S. F. Abasıyanık.
1 . Kıyı, kenar, çevre, uç.
2 . Dağ sırtı, tepe, bayır.
3 . Kıraç toprak.
4 . coğrafya Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı.
TDK,Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar
kıran (I)
sıfat
sıfat
1 . Kırma işini yapan (kimse):
"Taş kıran işçiler."- .
2 . isim Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka neden, ölet, afet:
"Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir."- S. F. Abasıyanık.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- kıran girmek
Birleşik Sözler
- kıran
- kırana
- bacakkıran
- buzkıran
- dalgakıran
- dalkıran
- danakıran
- otuevcikkıran
- fındıkkıran
- filizkıran
- kayışkıran
- Kervankıran
- kılkıran
- malkıran
- pirekıran
- sabankıran
- saçkıran
- taşkıran
- yelkıran
- yıldırımkıran
kıran (II)
isim, halk ağzında
isim, halk ağzında
1 . Kıyı, kenar, çevre, uç.
2 . Dağ sırtı, tepe, bayır.
3 . Kıraç toprak.
4 . coğrafya Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.