HİCİV
-evi a. (ar. hicv).
Sponsorlu Bağlantılar
2. Törelerin taşlandığı, genellikle şiirle düzyazının karışık olduğu yergi yazısı.
3. Bir kimseyi ya da bir şeyi alaycı bir dille eleştiren yazı, söyleşi, yapıt: Bu film, ticaret hayatının bir hicvidir.
4. Tamlayan olarak, edebiyatta hiciv türündeki yazılar ve bu yazıları kaleme alan kişileri belirtir: Hiciv romanı. Hiciv yazarı.
—ANSİKL. Sözcüğün geniş anlamıyla kişisel, siyasal, dinsel, ahlaki ya da edebi hiciv, büyük bir biçim çeşitliliği gösterir: kısa parçalar ya da uzun şiirler (d’Aubignö'nin les Tragiques' gibi), düzyazı türünde (Voltaire'in Candide’i), düzyazı-şiir karışımı (Satire Mdnippöe) yapıtlar. Yunanistan'da Arkhilokhos'un ya da Hipponaks’ın iamboslarının ve “eski komedi” nin (Aristophanes) sert kişisel hicvi dışında, hemen hemen yalnız Amorgoslu Semonides'in ahlaki hicvi, kynik filozof Menippos’un hicvi (Menippeioi Satyrai) kuşkucu Timon'un hicvi (Silloi), ve Lukianos’un küçük yapıtları bu türe bağlanır. Latinler hicvin kendi ulusal türleri olduğunu ileri sürmüşlerdir. Hiciv özgür sohbet biçimini onlardan aldı. Horatius, Persius, Martialis, Juvenalis hicvi geliştirdiler.
Türk edebiyatında genellikle nazımla hiciv yazma geleneği yaygındır. Bu yoldaki şiirlere divan edebiyatında ve daha sonraki aydın kesim edebiyatında “hicviye", halk edebiyatında "taşlama", günümüz edebiyatında "yergi" denmiştir.
Divan edebiyatında hiciv, kötülükleri, kusurları belirtmenin ötesinde, çoklukla, kaba-saba, hatta açık-saçık sövgülere yönelmiştir. Fuzuli'nin ünlü Şikâyetname’si, Şeyhi'nin Harname'si yolundaki ince hicviyelere seyrek rastlanır. Kişileri hedef alan hicviyeler, doğal olarak, düşmanlıkların doğmasına neden olur, yazanın birtakım tehlikelerle karşılaşmasına yol açar; Nef'i'nin öldürülmesi, Eşrefin yıllarca yurtdışında yaşamak zorunda kalması bu yüzdendir. Divan edebiyatında en ünlü hiciv şairi Nef'i’dir (1572? -1635); o yoldaki şiirleri Sihâm-ı kaza (Kader okları) adlı bir kitapta toplanmıştır. Nef'i, hiciv yazmayacağına dair Murat IV'e söz verdiği halde, kendini tutamayıp vezir Bayram Paşa'yı hicvettiği için boğdurularak öldürülmüştür.
Divan edebiyatının açık saçık, sövgü niteliğinde, yöneltildiği kişiyi alabildiğine aşağılayan kişisel hicvi Tanzimat’tan itibaren büyük ölçüde değişti. Bunda edebiyatın içerik bakımından toplumsallaşması kadar basın hayatının oluşmasının payı vardır. Hicivler artık kulaktan kulağa aktarılmaktan, elyazmalarında kapalı kalmaktan çıktı, ilk gülmece dergisi Diyojen'den (1869) başlayarak Çıngıraklı tatar, Hayal, Geveze, Çaylak vb.'de yayımlanan hicivler artık kamuoyunun ve daha etkili olarak da yasaların denetlemesine girmiştir. Ancak yönetime karşı çıkan yasadışı yayın organlarında sert hicivlerin yayımı da sürmüştür.
Tanzimat edebiyatında, sadrazam Âli Paşa'nın baskılı yönetimi dolayısıyla yurtdışına kaçmak zorunda kalan Yeni OsmanlIlar cemiyeti üyelerinden Ziya Paşa' nın (1825-1880) sadrazam Âli Paşa aleyhine yazdığı Zafername (1868), bu türün en ünlü örneklerinden biridir.
Türk edebiyatında yalnız hicviye yazmayı uğraş edinen tek sanatçı Eşreftir (1847-1912). Eşref, baskılı yönetim kuran Abdülhamit ll'ye ve ona alet olan kişilere; ve gerek o dönemde, gerek daha sonraki ikinci meşrutiyet döneminde haksızlık, yolsuzluk ve gericiliğe karşı kaside, gazel, kıta ve musammat biçimleriyle yazdığı hicviyeleri istimdâd (1906), Deccal (1904, 1907 2 c), Hasbıhal yahut Eşref ve Kemal (1908), Şah ve padişah (1908), İranda yangın var (1908) adlı kitaplarda toplamıştır.
Edebiyat-ı cedide şairlerinden Tevfik Fikret'in (1867-1915), ikinci meşrutiyet döneminde iş başındaki ittihat ve Terakki fırkası’nın yolsuzluklarını yeren Hân-ı yağma (yağma sofrası) adlı şiiri, edebiyatımızda hicviye türünün en ünlü ve en başarılı verimidir; Fikret, Edebiyat-ı cedide sanatçılarını "dekadanlar" diye suçlayan Ahmet Mithat için de, Timsâl-i cehalet (bilgisizlik simgesi) adlı bir hiciv yazmıştır.
Neyzen Tevfik'in tıpkı Eşref gibi başlangıçta Abdülhamit ll'nin baskı yönetimine yönelttiği hicvi daha sonraki dönemlerin siyaset adamlarını, günlük yaşamın çelişki ve aksaklıklarını, şairin yaşamında etkili olan tıp adamlarını vb. kuşatmıştır.
Cumhuriyet dönemi edebiyatında Nazım Hikmet'in (1902-1963) Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hamdullah Suphi, Peyami Safa ve Süreyya Paşa aleyhine yazdığı ünlü yergiler, şairin Portreler (1935) adlı kitabında toplanmıştır. Bu dönemde daha başka sanatçılar da (O. S. Orhon, A. Nesin, Ü. Y. Oğuzcan, N. Cumalı) hicivler yazmışlardır. Refik Halit Karay'ın Kirpinin dedikleri (1916), Ago Paşa’nın hatıratı (1918) gibi yapıtları, hiciv niteliğindeki düzyazı ürünlere öncülük etmiştir.
Halk edebiyatında zaman zaman "taşlama" türünde de söylenen şairlerin en ünlüleri, Dertli (1772-1845), Seyrani (1807-1866), Ruhsati (1856-18991. Âşık Ali İzzet (1902-1981), Aşık Ihsani (doğ. 1930) vd.'dir.
Son düzenleyen Safi; 26 Şubat 2017 21:24
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
In science we trust.