Yakınlık Nedir?
SMD MiSiM
YAKINLIK a.
1. Yakın olan bir şeyin durumu: Okulun, evin yakınlığı. Düğün tarihinin yakınlığı.
2. Aynı anda gözlemlenen iki şey arasındaki birleştirici ilgi, benzerlik, ortaklık: O zaman bu iki olay arasında bir yakınlık kuramamıştım.
3. Duygusal bağ ya da akrabalık ilişkisi: Onunla hiçbir yakınlığımız yok.
4. (Bir kimseye) yakınlık duymak, birine kanı kaynamak, ona karşı sevgi, ilgi duymak. || Yakınlık görmek, sevgiyle, ilgiyle karşılanmak: Gittiğimiz her yerde büyük bir yakınlık gördük. || (Bir kimseye) yakınlık göstermek, ona sevgiyle, ilgiyle davranmak, ilgilenmek.
—Biyol. Yakın iki tür arasındaki benzerlik.
—Dilbil. Yakınlık durumu, finugur dillerinde bir yerin yakınlığını belirtmek için kullanılan durum. || Yakınlık fiili, fiilin -a (-e) ile oluşturulan bağfiil biçimiyle yazmak fiilinin birleşmesinden oluşan ve temel fiilin hemen hemen, az daha gerçekleşeceğini belirten bileşik fiil (düşeyazmak [düş-e -yazmak], öleyazmak [öl-e-yazmak]).
—Fiz. Yakınlık etkisi, en az biri aşırıiletken olan iki metal karşılıklı temas halinde olduğunda, bunların arayüzeyleri yakınında, iki metalin ayrı ayrı ele alındıklarında sahip olduklarının arasında kalan aşırıiletkenlik özelliklerinin ortaya çıkmasıyla kendini belli eden etki.
—Patol. Marazi yakınlık, aynı ortamdan yararlanan ya da birinin varlığı ötekinin ortaya çıkmasını kolaylaştıran hastalıkların art arda görülmesi.
—Ruhbil. Yakınlık etkisi, belleğin incelenmesinde sık sık saptanan etki. Buna göre bir uyartı ne kadar yakın bir zamanda kendini göstermişse, bellekteki izinin ortaya çıkması o kadar kolay ya da güçlü olur. || Yakınlık yasası ya da etkisi, Gestalttheorie ruhbilimcileri tarafından ortaya konan algısal düzenlilikler. (Uzaysal olarak yakın öğeler, genellikle aynı birime ilişkin olarak algılanır;'doğal nesneler için geçerli olan bu eğilim, yapay uyartı kümelenmeleri için de geçerlidir.)
1. Yakın olan bir şeyin durumu: Okulun, evin yakınlığı. Düğün tarihinin yakınlığı.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Duygusal bağ ya da akrabalık ilişkisi: Onunla hiçbir yakınlığımız yok.
4. (Bir kimseye) yakınlık duymak, birine kanı kaynamak, ona karşı sevgi, ilgi duymak. || Yakınlık görmek, sevgiyle, ilgiyle karşılanmak: Gittiğimiz her yerde büyük bir yakınlık gördük. || (Bir kimseye) yakınlık göstermek, ona sevgiyle, ilgiyle davranmak, ilgilenmek.
—Biyol. Yakın iki tür arasındaki benzerlik.
—Dilbil. Yakınlık durumu, finugur dillerinde bir yerin yakınlığını belirtmek için kullanılan durum. || Yakınlık fiili, fiilin -a (-e) ile oluşturulan bağfiil biçimiyle yazmak fiilinin birleşmesinden oluşan ve temel fiilin hemen hemen, az daha gerçekleşeceğini belirten bileşik fiil (düşeyazmak [düş-e -yazmak], öleyazmak [öl-e-yazmak]).
—Fiz. Yakınlık etkisi, en az biri aşırıiletken olan iki metal karşılıklı temas halinde olduğunda, bunların arayüzeyleri yakınında, iki metalin ayrı ayrı ele alındıklarında sahip olduklarının arasında kalan aşırıiletkenlik özelliklerinin ortaya çıkmasıyla kendini belli eden etki.
—Patol. Marazi yakınlık, aynı ortamdan yararlanan ya da birinin varlığı ötekinin ortaya çıkmasını kolaylaştıran hastalıkların art arda görülmesi.
—Ruhbil. Yakınlık etkisi, belleğin incelenmesinde sık sık saptanan etki. Buna göre bir uyartı ne kadar yakın bir zamanda kendini göstermişse, bellekteki izinin ortaya çıkması o kadar kolay ya da güçlü olur. || Yakınlık yasası ya da etkisi, Gestalttheorie ruhbilimcileri tarafından ortaya konan algısal düzenlilikler. (Uzaysal olarak yakın öğeler, genellikle aynı birime ilişkin olarak algılanır;'doğal nesneler için geçerli olan bu eğilim, yapay uyartı kümelenmeleri için de geçerlidir.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
