Arama

Yiddiş Nedir?

Güncelleme: 25 Haziran 2015 Gösterim: 831 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YİDDİŞ a. (ing. yiddish; alm. jüdisch, ya- hudi'den). Aşkenazi Yahudileri tarafından konuşulan germen dili. (Eşanl. YAHUDİ AL- MANCASI.)

Sponsorlu Bağlantılar
—ANSİKL. Yiddiş sözcüğü ilk kez 1649’da, Ukrayna Yahudileri’nin katliamından yakınan, Amsterdam'da yazılmış bir metinde ortaya çıkmıştır. O zamana kadar, bu dile iashon ashkenaz (Almanya dili), hebra- îsch teutsch (alman ibranicesi) ya da jüdischteutsch (yahudi almancası) deniyordu. Sözcük dağarcığının ve dilbilgisel yapılarının büyük bölümü göz önünde tutulursa, yiddişin bir germen dili olduğu söylenebilir. Sözcük ve küçültme ekleri açısından önemli bir slav etkisini ve ibranice sözcüklerle karma sözcüklerin (germen ya da slav ekleriyle donanmış ibranice sözcükler) katkısını da belirtmek gerekir. Lehçesel değişimler, ünlülerin söylenişini etkiler. Sözcük dağarcığının seçiminde de ğişik konuşucu toplulukları doğdukları bölgeye ya da bağlamadan kaynaklanan belli bir amaca göre belirlenir. Genel olarak, bu söyleyiş ve sözcük dağarcığı ayrılıklarına karşın, yiddiş dilini konuşan tüm insanlar birbirlerini anlar. Biraz çabayla almancayı da anlayabilirler; ama Almanlar onları anlamakta güçlük çekerler.
Avrupa'da ortaya çıktıkları dönemde Yahudıler, ıbraniceyle aramcanın karışımı lashon hagodesh'ı (kutsal dil) konuşuyorlardı. IX yy.'dan başlayarak la'azı (yabancı halkın dili) kullandılar. (XI. yy.'dan sonra Kutsal Kitap ve Talmud yorumcuları, bu kitaplardaki metinleri ya da metinlerde seyrek kullanılan kimi sözcükleri la'az dilinde açıkladılar. Ortaçağ kaynaklarının Lother (Lotharingia) dedikleri Ren ve Mo selle kıyılarındaki ülkede yaşayan dinamik bir grup, lashon hagodesh ile la'az'ı (yahudi roman) kaynaştıran bir dil ve schwa- ben lehçesiyle bavyera lehçesinden oluşan uluslararası bir karma dil kullandılar. Ticari yolculuklar, bilginlerin gezileri ve göçlerle bu dil Almanya'ya ve slav ülkelerine (Bohemya, Polonya, Rusya) yayıldı.
Yiddiş, kabaca, doğu ve batı yiddiş olmak üzere ikiye ayrılır. Batı yiddiş, Hollanda, Alsace-Lorraine, İsviçre ve Almanya’ nın büyük bir bölümü gibi yörelerde Yahudiler’in dinsel alışkanlıklarına bağlıydı Bu bölgelerin kıyılarında, doğu yıddişle arakesit oluşturan biçimler vardır (Bohemya, Moravya, Batı Slovakya ve Batı Macaristan). Doğu yiddiş, güney-doğu (Ukrayna, Romanya ve Doğu Galiçya), kuzey -doğu (Beyaz Rusya, Litvanya, Letonya) ve orta (Polonya ve Batı Galiçya) yiddişlerine ayrılır. Bu biçimler arasındaki ayrım genellikle söyleyişten kaynaklanır. Doğu yiddışteki ayrımlaşmanın XVI. yy.'da Polonya krallığı ile Litvanya grandüklüğü arasındaki bölünme sırasında ortaya çıktığı sanılır. Bu ayrımlaşmanın nedeni de, söz konusu bölgelere yerleşen Yahudiler'in değişik kökenlerden gelmeleridir.
Yiddiş İbrani abecesiyle yazılır. Aramca ve ibraniceden gelme sözcüklerin yazımı değişmemiştir. Başka kökenden gelen sözcüklerin yazımı, birliği 1936'da kurallara bağlanan kimi uzlaşımlara dayanır. Bu kuralları, en ünlüsü 1925’te kurulan YİVO (Yidisher Visenshaftlikher institut: Yahudi araştırmaları enstitüsü) olan dernekler koymuştur.
ikinci Dünya savaşı'ndan sonra, Avrupa'da yiddiş dilini konuşanların sayısında bir azalma oldu. Bunun nedeni, bu dili en çok kullanan Polonya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Baltık ülkeleri, Çekoslovakya, Macaristan ve Romanya Yahudileri'nin uğradığı büyük kıyım ve bu halkların Batı Avrupa'ya göçüdür. Ancak, yiddiş yalnızca sözlü bir dil değildi: aynı zamanda yazılı bir dildi ve yazılı dil olarak da kalmıştır. Dinsel metinlerin çevirisinde ve edebi nitelikli yapıtların yazılmasında kullanılmıştır.

—Ed. Matbaanın bulunmasından önce de sözlü bir edebiyat vardı. Bu edebiyatın temaları iki kaynağa, yahudi dinsel geleneğine ve komşu halklardan alınan unsurlara dayanıyordu. Yakup ben ishak Aşkenazi'nin (Jacob ben isaac Ashkenazi) Kutsal Kitap yorumlarında ve Elia Levita' nın romanlarında, anlatılan öğreticilik kaygısından ayrılmadığı görülür.
XVIII. yy.'ın ikinci yarısında hasidlik hareketi Doğu Avrupa Yahudileri'nin büyük bir bölümünü içine aldı. Berdiçevli Levi ishak (Lövi isaac) [1740-1810] ve Bratslavlı Nahman (1722-1811) halkın dili olan yiddiş dilini, doğal bir ileşitim ve ortaklaşma aracı olarak görüyorlardı. Bratslavlı Nahman ilk doğaçlama dualarını yarı ibranice yarı yiddiş dilinde okuyor ve inananlarına tanrının huzurunda yüreklerini "Yahu- diler’in konuştuğu dille" açmalarını söylüyordu. Böylece halk dili yeni deyimlerle zenginleşti ve "hasid hikâyeleri” denilen yeni bir türün örnekleri (/es Louanges du Becht [fr. çev.], 1815) bu dille yazıldı.
Aydınlanma çağında hasidliğe karşı güçlü bir muhalefet oluştu (Haskala). Ama yeni düşünceleri benimseyenler yiddiş dilini bir kenara itemediler. Eğitmek ve inandırmak için “okuma yazma bilmeyenler"e kendi dilleriyle seslenmek gerekiyordu.

Böylece bir "aydın'’ edebiyatı doğdu: örnek olarak Mendel Lefin’in (Mendel Lefi- ne) [1749-1826] Proverbes'i (fr. çev), Yo- sef Perl’in (Joseph Perl) taşlaması leRouleau cache (fr. çev.), ishak Per Livinsohn’ un (isaac Ber Levinsohn) [1788-1860] le Monde sans maitre'j (fr. çev), A. B. Got- lober’in yazıları ve ishak Eişel’in (isaac Eichel) [17564806] komedilerini anabiliriz. Romancı israel Axenfeld (1787-1866), oyun yazar: ve masalcı Salomon Ettinger (1803-1856), şarkı sözü yazarı Beri Broder (1815-1868), öykücü i. M. Dick de yiddiş dilinde yazdılar. Bununla birlikte edebiyattaki asıl gelişme Mendel Moşe Sefarim (Mendele Mocher Sefarim) [1835-1917] denilen Abramovıç'in (Abramovitz) [Kitsur masus Bünyamin haşlişi, 1878] ve Şolem Aleyhem (Cholem Aleichem) [1859-1916] tarafından tamamlanan “klasikler” üçlüsünün ilki) ve i. L. Peretz’in (1852-1915) yapıtlarıyla oldu.
1862'de Aleksandr Zederbaum'un (1816-1893) kurduğu ilk haftalık dergi, i. J. Linetzki (1839-1915), J M. Lifschütz (1830-1878), J. L. Gordon’un yapıtlarını yayımladı. Yahudi kitlelerin öğrenme açlığıyla okumaya sarılması da edebiyatın ve basının gelişmesine katkıda bulundu: Jacob Dineson (1856-1919) ve Şomer (Shomer) [1849-1905] denilen N M. Şaykeviç'in (N M. Chai'kevitch) hikâyeleri böylece geniş okur kitlelerine ulaştı, bu durum Abraham Goldfaden'ın (1840-1908) tiyatrosu için de geçerlidır.

XIX. yy.’ın sonu ve XX. yy.’ın başında önemli yazarlar ortaya çıktı: Anski (1863 -1920) denilen S. Rapaport, Cholem Asch (1880-1957), David Bergelson (1884 -1952), Peretz Hirschbein (1880-1948), Der Nistor (1884-1950) denilen Pinkes Ka- hanoviç (Pinkhes Kahanovitch), David Pinski (1872-1959), H, D. Nomberg (1876 -1927), Abraham Reisen (1876-1953), Zalman Şneur (Zalman Shneour) [1887 -1959], Yahudiler'e uygulanan zulüm, hapishanelerden, toplama kamplarından kurtulan Yahudiler'in Avrupa’nın çeşitli ülkelerine ve başka kıtalara göç etmeye ve buralarda edebiyat merkezleri kurmaya zorladı. Örneğin Perets Markiş (Perets Markich) [1895-1952], Meleş Raviç (Me- lech Ravitch) [1893-1976], i. J. Singer (1893-1944), O. Varşavskiy’in (O. Varshavsky) [1898-1944] önce Varşova'da, sonra Paris'te kurdukları Khaliastre grubu; Varşova’da B. Heller, Moiz Schulstein (Moise Schulstein), Benjamin Schlevine' den oluşan proleter yazarlar grubu; Hayım Grade (Chaim Grade) [doğm. 1910], Elhonon Vogler (1907-1967), L. Wolf (1910 -1943), Abraham Sutzkever'in (doğm 1913) Vilna’da kurdukları Young Vile grubu; Zişe Landau (Zishe Landau) [1889 -1937], Mani Leib (1883-1953), David ig- natoff (1885-1954), ishak Raboy’un (isaac ’Raboy) [1882-1944] New York'ta kurdukları Di Yunge grubu; Jacob Glatstein, Aaron Glanz-Leyeles (1889-1966), N. B. Minkoff'un (1893-1958) New York'ta kurdukları in zikh grubu. Çernovtsıy derneği bünyesinde yer alan yazarlar şunlardı: Salomon Bıckel (1896-1969), itzik Manger (1901-1969), Eliezer Steinbarg (1880 -1932), Jacob Sternberg (1890-1973). Yakup Botoşanskiy (Jacob Botoshansky) [1892-1964], J. Goldberg, Samuel Rozansky, Baruh Hager (Barukh Hager), Abraham Zak, Moiz Knapheys (Moise Knapheys), Şneur VVasserman (Shneour VVasserman), Şelomo Suskoviç (Salomon Suskovitch) [doğm. 1906] gibi yazarlar Buenos Aires'te yaşadılar.
Ekim devrimi Rusya'da edebiyatın gelişmesine uygun koşullar (üniversitelerde yiddiş dili kürsülerinin kurulması, tiyatroların, ilk ve ortaokulların, gazetelerin, yayınevlerinin açılması) yaratmıştı, ama tüm bunlar önce 1930'lu yılların sonunda, sonra da 1948’den itibaren iki aşamada ortadan kaldırıldı. Çok sayıda yazar hiçbir iz bırakmadan ortadan yok oldu: izi Harik (izi Kharik) [1898-1937], Moiz Kulbak (Moise Kulbak) [1896-1940], Y Dobruşin (Y. Dobrouchine) [883-1953], itzik Fefer (1900-1952), David Hofstein (1889-1952). Samuye Halkin (Samuel Halkin) [1897-1960], ishak Kipnis (isaac Kipnis) [1886-1974], Zalman VVendroff (1879-1971), Nathan Zabara (1908- 1975) gibi bazıları da toplama kamplarından döndüler. Bugün Rusya'daki yiddiş edebiyatı, 1961 yılında kurulmuş olan aylık bir dergi ve her yıl yayımlanan birkaç kitapla sınırlıdır.
XIX, ve XX. yy.Tarda çok sayıda göçmen ABD’ye gitti: bunlar arasında David Edelstadt (1866-1892) ve Joseph Bovshover (1873-1915) gibi, Vinchevsky (1856 1932) ve Morris Rosenfeld (1862-1923) ile birlikte işçi şiirinin öncüsü sayılan yazarları, ayrıca N. Meısıl (1887-1966), S, Niger (1883-1955), J. Opatoshu (1887-1954), H. Leivick (1886-1962), H. Rosenblatt (1878 -1956), Aaron Zeıtlin’i (1898-1973) ve 1978 Nobel edebiyat ödülü sahibi isaac Ba shevis -Singer’i (doğm. 1904) saymalıyız. İsrail devletinde, 1982’de Başlangıç adlı dergiyle resmi bir biçimde yerleşmiş olan ve özgün örnekleri J. Papiernikov (doğm. 1897) ya da Eli Schechtman (doğm. 1908) tarafından verilen yiddiş edebiyatı, 1976' da Kudüs'te düzenlenen Yiddiş dili ve kültürü dünya konferansı'ndan bu yana özellikle bir gelişme göstermektedir.
Ayrıca "soykırım edebiyatı’'ndan da söz etmek gerekir. Nazilerin katlettikleri yahudi toplulukların geçmişine adanan yerel bölge adlarına göre düzenlenen bu yapıtlar, Paris'te Bibliothöque nationale’de Yizkor ("Anısına") diye sınıflandırılmış bulunmaktadır. Bu yapıtlarda anılar, denemeler, şarkılar, hikâyeler, öldürülen bölge sakinlerinin adları yer alır. Yazarlarının tümü edebiyatçı değilse de birçok anı ve özya- şamöyküsünün yer aldığı bu ortak yapıtlar insanlık açısından tanıklıklarının yanı sıra önemli birer tarihsel belge niteliği taşırlar.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.