YÜCELMEK gçz. f. Bir kimse ya da topluluk sözkonusuysa, üstün nitelikleriyle hayranlık uyandırmak, saygınlık kazanmak, yüce bir duruma gelmek: Ulusumuz daha da yücelecek, kalkınıp gelişecektir.
—Astrol. Yücelmiş olmak, bir gezegen sözkonusu olduğunda, yücelme yerinde bulunmak. (Geleneksel yedi gezegenden her biri, burçlar kuşağının özel bir burcunda yücelir: Güneş Koç'ta, Ay Boğa'da, Merkür Başak'ta, Venüs Balık’ta, Mars Oğlak’ta, Jüpiter Yfengeç'te ve Satürn Terazi'de)
—Gökbil. Bir gökcisminden söz ederken, belli bir yerin meridyeninden geçmek.
♦ yüceltmek etti rg. f. Bir kimseyi, bir toplumu yüceltmek, onu yüce bir duruma getirmek.
♦ yüceltilmek edilg. f. Yüceltmek eylemine konu olmak.
Sponsorlu Bağlantılar
—Gökbil. Bir gökcisminden söz ederken, belli bir yerin meridyeninden geçmek.
♦ yüceltmek etti rg. f. Bir kimseyi, bir toplumu yüceltmek, onu yüce bir duruma getirmek.
♦ yüceltilmek edilg. f. Yüceltmek eylemine konu olmak.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.