Arama

Yükselmek Nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 29 Haziran 2015 Gösterim: 812 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YÜKSELMEK gçz. f.
1. Sözkonusu bir şeyse, yukarı doğru çıkmaya başlamak, yukan doğru yönelmek; bir yerse, yüksekliği artmak: Bulutlar yavaş yavaş yükseliyor. Evin bacasından dumanlar yükseliyordu. Nehrin suları birden yükseldi. Köyün yakınında arazi birden yükseliyor.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Yukarı doğru yönlenmiş, dikilmiş olmak; yüksekliğiyle belirginleşip göze çarpmak: Uzaklarda yükselen çan kulesi. Gecekonduların yanında kocaman apartmanlar yükseliyor.
3. Sayıca, nicelikçe, değerce vh daha yüksek olmak, artmak: Banka faizleri yükseliyor. Dolar yine yükseldi. Ateşi yükselmek. Ölü sayısının yükselmesinden korkuluyor.
4. Bitkilerden söz ederken, büyümek, uzamak: Bakımsız kalan bahçede yabani otlar dize kadar yükseliyordu.
5. Bir ses söz konusuysa, güçlenmek, uzaktan işitilecek biçimde hızlı çıkmak: Evden bir feryat yükseldi.
6. Bir kimsenin maaşı, ücreti, bir şeyin fiyatı sözkonusuysa, artmak, zam görmek: Bu ay maaşlar yükselecek. Televizyon fiyatları çok yükseldi.
7. Bir kimse ve görevi sözkonusuysa, aşaması artmak, terfi etmek: Kısa zamanda şefliğe yükseldi.
8. Zihinsel, tinsel, toplumsal vb. yönden daha üstün bir düzeye gelmek, erişmek; gelişmek, yücelmek: Yükselmek, daha iyi bir iş için okumak. Büyük şampiyonlar düzeyine yükseldi. Toplumun yaşama düzeyi yükseldi.

—Denize. Dalgada iyi yükselmek, bir gemiden söz ederken, dalga etkisiyle rahatça ve sallanmadan yükselmek. || Enlemde yükselmek, bir gemiden söz ederken, ekvatordan kutba doğru gitmek.

yükseltmek ettirg. f.
1. Bir şeyi (somut) yükseltmek, onun yüksekliğini artırmak, yukarı kaldırmak: Bahçe duvarını yükseltmek.
2. Bir şeyi yükseltmek, onun değerini, sayısını, oranını vb. artırmak; yükselmesine neden olmak: Kimi bankalar faizleri yükseltti. Yiyecek fiyatlarını yükseltmek.
3. Bir kimseyi yükseltmek, onu rütbe ve mevki bakımından daha yüksek duruma getirmek, terfi ettirmek: Başarılı çalışmaları nedeniyle onu genel müdürlüğe yükselttiler.
4. Bir şeyi (soyut) yükseltmek, onu daha değerli, daha üstün ve saygın bir düzeye çıkarmak, yüceltmek: Büyük, köklü ve uygar uluslar, varlıklarının yapısını milli kültürlerinin temelleri üzerinde yükseltenlerdir.

—Elektron. Bir gerilimi, bir akım yeğinliğini ya da elektriksel bir gücü, bir yükselteç yardımıyla artırmak.

yükseltilmek edilg. f. Yükseltmek eylemine konu olmak.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.