ULA sıf. (ar. evvel'in dişi. ’uiS). Esk. Birinci, ilk.
—Kur. tar. OsmanlIlarda sivil (mülki) rütbelerden biri. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Ula rütbesi, ula evveli ve ula sanisi diye iki dereceydi. Bu rütbeyi alanlar üst düzey devlet görevlilerinden sayılır, teşrifatta Rumeli ve Anadolu kazaskerlerinden sonra gelirlerdi. Askeri rütbelerden ferik ile eşdeğer olmakla birlikte, bu rütbeden olanlara bey ya da efendi de nir, paşa denmezdi. 1833'te konulan bu rütbe reisülküttap, kethüda, defterdar gibi üst düzey yöneticilerine verilirdi. Nişanı da olan ula rütbesinde 1850’den sonra nişan verilme usulü kaldırıldı.
Ula rütbesi, 1839’da, ula evveli ve ula sanisl diye ikiye ayrıldı. Ula evveli rütbesinden olanlar teşrifatta yer alırlardı. Rütbe, askeri rütbelerden feriklik eşdeğerindeydi. Törenlerde sırmalı özel bir giysi giyer, kılıç takarlardı.
Ula sanisi, ula evvelinden küçük, mütemayiz rütbesinden büyüktü. Askeri rütbelerden liva ile eşitti. Bu rütbeyi taşıyanlara etendi ya da bey diye hitap edilirdi. Rütbeyi taşıyanların sırmalı, özel bir giysileri vardı. Teşrifat dışında kalmakla birlikte özel törenlerde kılıç takarlar, kendilerine "saadetlü efendim" diye hitap edilirdi.
Sponsorlu Bağlantılar
—ANSİKL. Ula rütbesi, ula evveli ve ula sanisi diye iki dereceydi. Bu rütbeyi alanlar üst düzey devlet görevlilerinden sayılır, teşrifatta Rumeli ve Anadolu kazaskerlerinden sonra gelirlerdi. Askeri rütbelerden ferik ile eşdeğer olmakla birlikte, bu rütbeden olanlara bey ya da efendi de nir, paşa denmezdi. 1833'te konulan bu rütbe reisülküttap, kethüda, defterdar gibi üst düzey yöneticilerine verilirdi. Nişanı da olan ula rütbesinde 1850’den sonra nişan verilme usulü kaldırıldı.
Ula rütbesi, 1839’da, ula evveli ve ula sanisl diye ikiye ayrıldı. Ula evveli rütbesinden olanlar teşrifatta yer alırlardı. Rütbe, askeri rütbelerden feriklik eşdeğerindeydi. Törenlerde sırmalı özel bir giysi giyer, kılıç takarlardı.
Ula sanisi, ula evvelinden küçük, mütemayiz rütbesinden büyüktü. Askeri rütbelerden liva ile eşitti. Bu rütbeyi taşıyanlara etendi ya da bey diye hitap edilirdi. Rütbeyi taşıyanların sırmalı, özel bir giysileri vardı. Teşrifat dışında kalmakla birlikte özel törenlerde kılıç takarlar, kendilerine "saadetlü efendim" diye hitap edilirdi.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.