UYUMSUZLUK a.
1. Uyum yokluğu.
2. Uyumsuz olan şeyin, kimsenin niteliği.
—Antropol. Uyumsuz bir akrabalık sisteminin durumu.
—Dilbilg. Seslerin, hecelerin ya da sözcüklerin, pek uyumlu olmayan karşılaşması; kakofoni.
—Istat. Değişimleri ters yönde olan iki olayın karşılıklı durumu.
—Jeomorfol. ve Hidrol. Hidrografik biçimlenmenin litoloji ya da tektonikle uyumlu olmaması.
—Müz. KAKIŞMA'nın eşanlamlısı. || Art arda ya da aynı anda çıkarılan sesler arasındaki müziksel yönden mantıksız bağıntı. || Birçok ses ya da çalgı arasındaki uyum yokluğu. || Bir bütünün bölümleri, bir dizi arasında uyum, ahenk, birl'k yokluğu; aykırılık: İki ifade arasında büyük uyumsuzluklar var. Renklerin uyumsuzluğu.
—Psik. Evrimsel uyumsuzluk, kendini duygusal ve bilişsel yaşamın çeşitli kesimleri arasındaki bir dengesizlikle açığa vuran patolojik kişilik örgütü. (Akıl yetersizliği, genellikle belirtibilimi egemenliği altına alır ve psikotik, nevrotik ya da çökün- tüsel nitelikteki öteki belirtileri tamamen gizleyebilir.)
—Tıp. Çeşitli organlar ya da sistemler arasındaki suyuksal ya da sinirsel bağıntılarda ortaya çıkan bozuklukların tümü.
—Topruhbil. Bilişsel uyumsuzluk kuramı, L. Festinger'in ortaya koyduğu kuram. (Festinger, bu kuramı şöyle tanımlar: "Şu ya da bu biçimde birbirleriyle uyuşmayan (uyumsuzluk) bilgi öğelerinin aynı zamanda var olması, bireyi, bu öğeler arasında şu ya da bu biçimde daha iyi bir uyum sağlamak (uyumsuzluğun ortadan kaldırılması) için çaba harcamaya yöneltir” [Bk. ansikl. böl.]).
—Yerbil. iki bitişik katmanın aynı tektonik evrede farklı biçimde kıvrılmasının sonucu. || Bir katman dizisinin, bu diziye koşut olmayan katmanlar üstünde bulunduğu tortul bir bütünde görülen stratigrafik dokanak, (Tektonikte, açısal uyumsuzluk da denen ve uyumsuz diziyle daha eski bir dizi arasında dikkate değer eğim farkıyla ayırt edilen bir uyumsuzluk, yaşı tektonik leşmiş son oluşum ve etkilenmemiş ilk oluşum arasında olan tektonik bir evrenin varlığını ortaya koyar.) [Eşanl. DİSKOR- DANS]
Kaynak: Büyük Larousse
1. Uyum yokluğu.
Sponsorlu Bağlantılar
—Antropol. Uyumsuz bir akrabalık sisteminin durumu.
—Dilbilg. Seslerin, hecelerin ya da sözcüklerin, pek uyumlu olmayan karşılaşması; kakofoni.
—Istat. Değişimleri ters yönde olan iki olayın karşılıklı durumu.
—Jeomorfol. ve Hidrol. Hidrografik biçimlenmenin litoloji ya da tektonikle uyumlu olmaması.
—Müz. KAKIŞMA'nın eşanlamlısı. || Art arda ya da aynı anda çıkarılan sesler arasındaki müziksel yönden mantıksız bağıntı. || Birçok ses ya da çalgı arasındaki uyum yokluğu. || Bir bütünün bölümleri, bir dizi arasında uyum, ahenk, birl'k yokluğu; aykırılık: İki ifade arasında büyük uyumsuzluklar var. Renklerin uyumsuzluğu.
—Psik. Evrimsel uyumsuzluk, kendini duygusal ve bilişsel yaşamın çeşitli kesimleri arasındaki bir dengesizlikle açığa vuran patolojik kişilik örgütü. (Akıl yetersizliği, genellikle belirtibilimi egemenliği altına alır ve psikotik, nevrotik ya da çökün- tüsel nitelikteki öteki belirtileri tamamen gizleyebilir.)
—Tıp. Çeşitli organlar ya da sistemler arasındaki suyuksal ya da sinirsel bağıntılarda ortaya çıkan bozuklukların tümü.
—Topruhbil. Bilişsel uyumsuzluk kuramı, L. Festinger'in ortaya koyduğu kuram. (Festinger, bu kuramı şöyle tanımlar: "Şu ya da bu biçimde birbirleriyle uyuşmayan (uyumsuzluk) bilgi öğelerinin aynı zamanda var olması, bireyi, bu öğeler arasında şu ya da bu biçimde daha iyi bir uyum sağlamak (uyumsuzluğun ortadan kaldırılması) için çaba harcamaya yöneltir” [Bk. ansikl. böl.]).
—Yerbil. iki bitişik katmanın aynı tektonik evrede farklı biçimde kıvrılmasının sonucu. || Bir katman dizisinin, bu diziye koşut olmayan katmanlar üstünde bulunduğu tortul bir bütünde görülen stratigrafik dokanak, (Tektonikte, açısal uyumsuzluk da denen ve uyumsuz diziyle daha eski bir dizi arasında dikkate değer eğim farkıyla ayırt edilen bir uyumsuzluk, yaşı tektonik leşmiş son oluşum ve etkilenmemiş ilk oluşum arasında olan tektonik bir evrenin varlığını ortaya koyar.) [Eşanl. DİSKOR- DANS]
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.