Tağyir Nedir?
SMD MiSiM
TAĞYİR a. (ar. gayrdan tağyir)
1. Başkalaştırma, değiştirme.
2. Bozma.
3. Tağyir etmek, bozmak, değiştirmek.
4. Tağyiri ifade, ifade değiştirme. || Tağyiri mevzi, yer değiştirme. || Tağyiri şekl, biçim değiştirme.
—Med. huk. Bir kimsenin kendisine ait olmayan taşınır eşyayı işlemesi ya da başka hale getirmesi. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Med. huk. Tağyir, taşınır eşya üzerinde mülkiyet hakkı elde etmenin yollarından biridir. Bir kimsenin kendi malı olmayan bir şeyi işlemesi veya başka bir biçime getirmesi halinde emeğin değeri o eşyanın değerinden daha çoksa, işleyenin, aksi halde eski malikin olur, işleyen iyi niyetli değilse, emeğin değeri eşyanın değerinden çok olsa bile, yargıç yeni şeyin mülkiyetini eski sahibine bırakabilir (Türk med. k. md. 699). suresi, Kuran'ın 20. suresi. 135 ayettir Mekke’de inmiştir. Adı, ilk ayette geçer.
Hz. Muhammet'e Kuran'ın indiriliş nedenlerini açıklayan ayetlerle başlayan surede Allah'ın bilgi ve gücünün genişliği; Musa peygamberin Mısır’a göç edişi sırasında Tanrı'dan aldığı vahiyler, Musa'nın firavunu hak dinine çağırmakla görevlendirilmesi ve ikisi arasında geçen olaylar, Musa'nın mucizeleriyle firavunun büyücülerini alt etmesi, firavunun Kızıldeniz'de boğulması ve sonraki gelişmeler anlatılır. Daha sonra kıyametin kopması sırasında dağların ufalanıp savrulacağı, yeryüzünün dümdüz ve bomboş olacağı belirtilir. 109. ve sonraki ayetlerde ahrette Allah'ın izin verdiklerinin dışında kimsenin şefaate uğramayacağı açıklanır; dünyada haksızlık yapanların, Tanrı'nın huzurunda perişan olacakları, inanmış ve iyi işler yapmış olanların hiçbir haksızlığa uğramaksızın mutlu kılınacakları dile getirilir. Surede daha sonra Âdem'in günah işlemesi ve Havva ile birlikle cennetten çıkarılışları anlatılır. 115. ayette Âdem’in yasak meyveyi unutkanlığından yediğine ve günah işlemekte kararlı olmadığına değinilir. 120. ayette Âdem’i aldatarak günah işletenin Havva değil şeytan olduğu açıkça belirtilerek Kutsal Kitap’ta öne sürüldüğünün tersine, ilk günahın nedeninin kadın (Havva) olmadığı açıklanır. 122. ayette ise Tanrı'nın Âdem'in tövbesini kabul ettiği, ona doğru yolu buldurduğu ve onu seçkin kıldığı belirtilerek hıristiyanlıktaki "asli günah" inancı temelden reddedilir.
Taha suresi müşriklerin baskıları karşısında Hz. Peygamber'e sabırlı olmasını öğütleyen ve yakında doğru yolda olan ile olmayanın anlaşılacağını belirten ayetle sona erer.
1. Başkalaştırma, değiştirme.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Tağyir etmek, bozmak, değiştirmek.
4. Tağyiri ifade, ifade değiştirme. || Tağyiri mevzi, yer değiştirme. || Tağyiri şekl, biçim değiştirme.
—Med. huk. Bir kimsenin kendisine ait olmayan taşınır eşyayı işlemesi ya da başka hale getirmesi. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Med. huk. Tağyir, taşınır eşya üzerinde mülkiyet hakkı elde etmenin yollarından biridir. Bir kimsenin kendi malı olmayan bir şeyi işlemesi veya başka bir biçime getirmesi halinde emeğin değeri o eşyanın değerinden daha çoksa, işleyenin, aksi halde eski malikin olur, işleyen iyi niyetli değilse, emeğin değeri eşyanın değerinden çok olsa bile, yargıç yeni şeyin mülkiyetini eski sahibine bırakabilir (Türk med. k. md. 699). suresi, Kuran'ın 20. suresi. 135 ayettir Mekke’de inmiştir. Adı, ilk ayette geçer.
Hz. Muhammet'e Kuran'ın indiriliş nedenlerini açıklayan ayetlerle başlayan surede Allah'ın bilgi ve gücünün genişliği; Musa peygamberin Mısır’a göç edişi sırasında Tanrı'dan aldığı vahiyler, Musa'nın firavunu hak dinine çağırmakla görevlendirilmesi ve ikisi arasında geçen olaylar, Musa'nın mucizeleriyle firavunun büyücülerini alt etmesi, firavunun Kızıldeniz'de boğulması ve sonraki gelişmeler anlatılır. Daha sonra kıyametin kopması sırasında dağların ufalanıp savrulacağı, yeryüzünün dümdüz ve bomboş olacağı belirtilir. 109. ve sonraki ayetlerde ahrette Allah'ın izin verdiklerinin dışında kimsenin şefaate uğramayacağı açıklanır; dünyada haksızlık yapanların, Tanrı'nın huzurunda perişan olacakları, inanmış ve iyi işler yapmış olanların hiçbir haksızlığa uğramaksızın mutlu kılınacakları dile getirilir. Surede daha sonra Âdem'in günah işlemesi ve Havva ile birlikle cennetten çıkarılışları anlatılır. 115. ayette Âdem’in yasak meyveyi unutkanlığından yediğine ve günah işlemekte kararlı olmadığına değinilir. 120. ayette Âdem’i aldatarak günah işletenin Havva değil şeytan olduğu açıkça belirtilerek Kutsal Kitap’ta öne sürüldüğünün tersine, ilk günahın nedeninin kadın (Havva) olmadığı açıklanır. 122. ayette ise Tanrı'nın Âdem'in tövbesini kabul ettiği, ona doğru yolu buldurduğu ve onu seçkin kıldığı belirtilerek hıristiyanlıktaki "asli günah" inancı temelden reddedilir.
Taha suresi müşriklerin baskıları karşısında Hz. Peygamber'e sabırlı olmasını öğütleyen ve yakında doğru yolda olan ile olmayanın anlaşılacağını belirten ayetle sona erer.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
