TAZMİN a (ar. zımn'dan tazmin). Esk.
1. Yol açılan zarar ve ziyanı ödeme.
2. Tazmin etmek, bir zararı karşılamak, ödemek: ‘'Bu muhibbei kudretten biri diğerini tazmin eder" (H. C. Yalçın).
—Ed. Bir şiirin içinde başka bir şiirin dizesine ya da dizelerine yer verme. (Örn. "Feryad bu gûlşendeki âhengi sıyehden" (A. H. Tarhan] dizesinin başına üç dize ekleyerek Y. K, Beyatlı’nın yazdığı kıta.)
—Kamu mal. Bir kamu saymanının yasal hataya düşmesi nedeniyle yaptığı ödemenin Sayıştay’ca yargılanması sonucunda kabul edilmeyerek kendisine ödettırilmesi. (Burada, saymanın eksik belge ile ödeme yapma ya da ceza yasalarına göre suç oluşturmayacak bir kusuru bulunmadığı halde, yaptığı ödeme yasadışı sayılmaktadır.)
1. Yol açılan zarar ve ziyanı ödeme.
Sponsorlu Bağlantılar
—Ed. Bir şiirin içinde başka bir şiirin dizesine ya da dizelerine yer verme. (Örn. "Feryad bu gûlşendeki âhengi sıyehden" (A. H. Tarhan] dizesinin başına üç dize ekleyerek Y. K, Beyatlı’nın yazdığı kıta.)
—Kamu mal. Bir kamu saymanının yasal hataya düşmesi nedeniyle yaptığı ödemenin Sayıştay’ca yargılanması sonucunda kabul edilmeyerek kendisine ödettırilmesi. (Burada, saymanın eksik belge ile ödeme yapma ya da ceza yasalarına göre suç oluşturmayacak bir kusuru bulunmadığı halde, yaptığı ödeme yasadışı sayılmaktadır.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.