TENG sıf. (fars. teng). Esk.
1. Dar.
2. Küçük.
3. ince.
4. Sıkı, yapışık.
5. Zavallı.
6. Yakın.
7. Nadir.
8. Zor.
9. Teng-âb, sığ su; sığlık. || Teng-a-teng, çok dar, çok ince, çok nadir. || isng-bar, çok zor olan, erişilmez. || Teng-çeşm, açgözlü. || Teng-dehan, dar ağızlı. || Teng -dest, eli dar, yoksul. || Teng-dil, sıkıntılı. || Teng-havsale, anlayışı kıt. || Teng-huy, ğa- buk kızan, hiddetli. || Teng-maaş, zor geçinen. || Teng-meşreb, sinirli. || Teng-nay, sıkıntılı yer: Bu mülkün farkı yok bir teng -naydan” (Yahya Kemal). || Teng-peygule, dar köşe. || Teng-sal, kuraklık, kıtlık yılı. || Teng-sar, dar kafalı, aptal. || Teng-yab, bulunması zor, nadir || Teng-zarf, az şey alan. || Teng-zehre, üzgün, gamlı.
♦ a. Esk.
1. Bağ, kayış.
2. Denk, balya.
3. Dar vadi, boğaz.
1. Dar.
Sponsorlu Bağlantılar
3. ince.
4. Sıkı, yapışık.
5. Zavallı.
6. Yakın.
7. Nadir.
8. Zor.
9. Teng-âb, sığ su; sığlık. || Teng-a-teng, çok dar, çok ince, çok nadir. || isng-bar, çok zor olan, erişilmez. || Teng-çeşm, açgözlü. || Teng-dehan, dar ağızlı. || Teng -dest, eli dar, yoksul. || Teng-dil, sıkıntılı. || Teng-havsale, anlayışı kıt. || Teng-huy, ğa- buk kızan, hiddetli. || Teng-maaş, zor geçinen. || Teng-meşreb, sinirli. || Teng-nay, sıkıntılı yer: Bu mülkün farkı yok bir teng -naydan” (Yahya Kemal). || Teng-peygule, dar köşe. || Teng-sal, kuraklık, kıtlık yılı. || Teng-sar, dar kafalı, aptal. || Teng-yab, bulunması zor, nadir || Teng-zarf, az şey alan. || Teng-zehre, üzgün, gamlı.
♦ a. Esk.
1. Bağ, kayış.
2. Denk, balya.
3. Dar vadi, boğaz.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.