ŞİDDETLENMEK gçz. f. Daha şiddet- li, daha yoğun duruma gelmek, şiddeti giderek artmak: Fırtına şiddetleniyor. Şiddetlenen toplumsal çalkantı.
♦ şiddetlendirmek ettirg f
1. Bir şeyi (duyum, duygu) şiddetlendirmek, onu daha yoğun, daha şiddetli duruma getirmek, şiddetini artırmak: Bu ilaç acısını dindireceğine şiddetlendiriyor.
2. Bir eylemi şiddetlendirmek, yoğunluğunu artırmak: Atman sert önlemler genel hoşnutsuzluğu daha da şiddetlendirdi.
Sponsorlu Bağlantılar
1. Bir şeyi (duyum, duygu) şiddetlendirmek, onu daha yoğun, daha şiddetli duruma getirmek, şiddetini artırmak: Bu ilaç acısını dindireceğine şiddetlendiriyor.
2. Bir eylemi şiddetlendirmek, yoğunluğunu artırmak: Atman sert önlemler genel hoşnutsuzluğu daha da şiddetlendirdi.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.