SAGİR, sıf. (ar. şağîr, dişi, şa- ğire). Esk.
1. Küçük, ufak: ”.... ufak inciler ve sayı taşı denilen elmaslar gibi cevabini sagîre müttehid-ül-cins addolunur" (Mecelle-i ahkâm-ı adliye’den).
2. Küçük çocuk: "...içlerinde saglr varise velîsi yahud vasisi onun makamında kaim dur" (Mecellei ahkâmi ahkâmı adliye'den).
—isi. huk. Sagiri gayri mümeyyiz, iyiyi kötüden ayırt edemeyen küçük. (Sagir-i gayri mümeyyizin tasarrufları, velisi izin verse de geçerli olmaz.) || Sagir-i mümeyyiz, iyiyi kötüden ayırt edebilen küçük.
♦ sagire a. Küçük günah.
1. Küçük, ufak: ”.... ufak inciler ve sayı taşı denilen elmaslar gibi cevabini sagîre müttehid-ül-cins addolunur" (Mecelle-i ahkâm-ı adliye’den).
Sponsorlu Bağlantılar
—isi. huk. Sagiri gayri mümeyyiz, iyiyi kötüden ayırt edemeyen küçük. (Sagir-i gayri mümeyyizin tasarrufları, velisi izin verse de geçerli olmaz.) || Sagir-i mümeyyiz, iyiyi kötüden ayırt edebilen küçük.
♦ sagire a. Küçük günah.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.