SAKİNLEŞMEK gçz. f.
1. Sakin, durgun bir duruma gelmek; yatışmak. Deniz bir türlü sakinleşmek bilmiyordu.
2. Gergin, sinirli, heyecanlanmış ya da hasta bir kimse sözkonusuysa, gerginliği, heyecanı, rahatsızlığı azalmak; yatışmak: Haydi sakinleş biraz, bu kadar sinirlenmeye değmez. Sakinleşti, onunla konuşabilirsin.
3. Bir etkinlik ya da olayların akışı sözkonusuysa, düzene girmek, olağan akışına kavuşmak: Bölgede durum henüz sakinleşmedi.
♦ sakinleştirmek ettirg. t. Bir kimseyi, bir topluluğu sakinleştirmek, kızmış, hiddetlenmiş, heyecanlanmış bir kimsenin, bir topluluğun sakinleşmesini sağlamak, yatıştırmak: Umarım bu güvence sizi biraz sakinleştirir. Bu çılgın kalabalığı sakinleştiremezseniz her yer altüst olacak.
—Metalürj. Erime durumundaki metale sakinleştirici bir ürün katarak fokurdamasını durdurmak. (Durgunlaştırmak da denir.)
♦ sakinleştirilmek edilg. f. Sakinleştirmek işine konu olmak.
—Metalürj. Sakinleştirilmiş çelik, katılaşma sırasında kütlesi içinde çözünmüş gaz (gaz kabarcığı) bulunmayan çelik. (Buna durgun ya da sönük çelik de denir)
1. Sakin, durgun bir duruma gelmek; yatışmak. Deniz bir türlü sakinleşmek bilmiyordu.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir etkinlik ya da olayların akışı sözkonusuysa, düzene girmek, olağan akışına kavuşmak: Bölgede durum henüz sakinleşmedi.
♦ sakinleştirmek ettirg. t. Bir kimseyi, bir topluluğu sakinleştirmek, kızmış, hiddetlenmiş, heyecanlanmış bir kimsenin, bir topluluğun sakinleşmesini sağlamak, yatıştırmak: Umarım bu güvence sizi biraz sakinleştirir. Bu çılgın kalabalığı sakinleştiremezseniz her yer altüst olacak.
—Metalürj. Erime durumundaki metale sakinleştirici bir ürün katarak fokurdamasını durdurmak. (Durgunlaştırmak da denir.)
♦ sakinleştirilmek edilg. f. Sakinleştirmek işine konu olmak.
—Metalürj. Sakinleştirilmiş çelik, katılaşma sırasında kütlesi içinde çözünmüş gaz (gaz kabarcığı) bulunmayan çelik. (Buna durgun ya da sönük çelik de denir)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.