SAPTAMAK g. f.
1. Bir şeyi (somut) saptamak, onu sabit bir duruma getirmek.
2. Bir şeyi saptamak, bir araştırma, bir çözümleme sonunda yeterli açıklıkla onu ortaya koymak, tanımlamak, belirlemek, tespit etmek: Bir kazanın nedenlerini saptamak. Bir anketle okurun eğilimlerini saptamak.
3. Bir yer, bir tarih saptamak, onlara karar vermek; belirlemek: Buluşmak için uygun bir yer saptayalım. Bir füzenin fırlatılma tarihini saptamak.
4. Bir şeyi, bir kimseyi saptamak, onların ayırtedici özelliklerini belirleyerek onlara karar vermek; belirlemek: Bir siyasetin hedeflerini saptamak. Denekleri, deneklerin özelliklerini saptadınız mı?
♦ saptanmak edilg. f.
1 Sabit bir duruma getirilmek.
2. Tanımlanmak, belirlenmek, tespit edilmek.
1. Bir şeyi (somut) saptamak, onu sabit bir duruma getirmek.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir yer, bir tarih saptamak, onlara karar vermek; belirlemek: Buluşmak için uygun bir yer saptayalım. Bir füzenin fırlatılma tarihini saptamak.
4. Bir şeyi, bir kimseyi saptamak, onların ayırtedici özelliklerini belirleyerek onlara karar vermek; belirlemek: Bir siyasetin hedeflerini saptamak. Denekleri, deneklerin özelliklerini saptadınız mı?
♦ saptanmak edilg. f.
1 Sabit bir duruma getirilmek.
2. Tanımlanmak, belirlenmek, tespit edilmek.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.