SARI sıf.
1. Rengi güneş ışığının ayrışma tayfında yeşil ile turuncu arasında yer alan renkte olan şey için kullanılır: Sarı güller. Sarı saç. Elbisesi sarıydı.
2. Bir ad ya da sıfatla kullanıldığında, bu rengin değişik tonlarını belirtir: Uçuk sarı, hardal sarısı, saman sarısı, altın sarısı, kanarya sarısı.
3. Siyah ve beyaza karşıt olarak, ortak özellikleri genellikle tenlerinin sarılığı olan (ancak bu tek ortak özellikleri değildir) kimse, topluluk, kimi zaman da onların bulundukları bölge için kullanılır: Sarı ırk.
4. Soluk, solgun yüz için kullanılır: Bugün ne kadar sarısın.
5. Sarı saçlı, beyaz tenli, sarışın kimse için kullanılır: Sarı bir oğlan.
6. Sarı çıyan, hain, içinden pazarlıklı, sarışın sinsi kimse || Sarı çizmek Mehmet Ağa, nerede olduğu sorulan, ancak adresi ve kim olduğu belirlenmemiş bir kimse için kullanılır || Sarı sıcak, Türkiye'nin güney illerinde görülen yakıcı ve kavurucu sıcağa verilen ad.
—Anat. Sarı bağlar, komşu omurların la- minalarını birbirine bağlayan kalın bağlar.
—Antropol. Diğer birçok özellikleri arasında başlıca ortak özellikleri derilerinde sarı ya da bakır rengi pigment bulunan kişiler ya da topluluklar için kullanılır. (Karşt. BEYAZ, KARA.)
—Ask. tar. Sarı bayrak bölüğü, kapıkulu süvari bölüklerinden İkincisine verilen ad. (Sarı bayrak taşıdıklarından bu adla anılırlardı.)
—Bine. Sarı yağız, binicilikte kullanılan kula (at).
—El sant. Sarı elvan - ARAP- YAZMASI.
—Kuyumc. Sarı yakut, Ortaçağ mücevhercilerinin kullandığı, yalancı topaz da denen sarı kuvars.
—Miner. Sarı zırnık, ORPİMENT'in eşanlamlısı.
—Oftalmol. Sarı benek ya da sarı leke, MAKULA'nın eşanlamlısı.
—Spor. Sarı mayo, Fransa bisiklet turunda, geleneksel olarak (1919'dan başlayarak) genel sıralamada birinci olan ve bu renk mayo giyen yarışmacı.
—Tar. Sarı sendikalar, işçi sendikalarına karşı mücadele etmek amacıyla Mont- ceau-Mines’de ve Creusot'da ortaya çıkan (1899 ve 1900) sendikal örgütler (Sarı sendikalar ulusal federasyonu, 1902'de toplam 375 000 üyesi olan 439 sendikayı çatısı altında topladığını ileri sürüyordu; amblemi, eskiden korsan gemilerinin direklerini süsleyen sarı renkli bir meşe palamudu ile bir katırtırnağıydı.)
♦ a.
1. Sarı renk: Bu yıl duvarları sarıya boyayalım.
2. Bir şeyin sarı bölümü: Yumurtanın sarısı.
3. Trafik lambalarında hem yayalara hem taşıtlara yeşilden önce “hazırlan" anlamında yanan ışık.
—Biyol. Yumurta sarısı, kuş ve sürüngen yumurtalarının orta kısmı (vitellüs). [Sarı, yumurtanın yumurtalıkta hazırlanmış yedek besinlerini oluşturur; yumurta akı ya da ovalbümin ise yumurta kanalında ilerlerken döllenmiş yumurtanın etrafında birikir; yumurta sarısı kuru ağırlık üzerinden üçte bir protein ve °/o 2'si kolesterol olmak üzere üçte iki lipitlerden oluşur. Sarı rengi karotenimsi pigmentlerden ileri gelir.] (Bk. ansikl. böl.)
—Boyarmad. Sarı renkli boyarmadde: Sarı katmak. Sarı katmanı. (Bk. ansikl. böl.)
—Camc. Gümüş sarısı, gümüş tuzlarıyla sarı okrun cam plaka üzerine çöktürülme- siyle elde edilen yüzey rengi. (Vitray estetiğinin gelişmesini sağlayan gümüş sarısı, XIV. yy.’ın başında önce Fransa'da, sonra İngiltere’de kullanıldı. Bu renk genellikle camın dış yüzeyine uygulanır)
—Dy. Yavaşlamayı bildiren işaretlerin ayırt- edici rengi.
—Metalürj. PİRİNÇ'in eşanlamlısı.
—ANSİKL Biyol. Sarı cisim, De Graaff folikülünün açılıp yumurtanın serbest hale gelmesinden sonra bu folikül yerine yumurtalıkta meydana gelmiş nedbe kütlesi. (Sarı cisim yumurtalığın progesteron salgılayan bölümüdür. Yumurta döllendiğinde, sarı cisim kadında 6. ayın sonuna kadar gelişmeye devam eder ve hemen hemen gebeliğin bütün süresince varlığını sürdürür. Yumurta döllenmemişse sarı cisim emilerek kaybolur.)
—Boyac. Sarı mineral pigmentler. En çok kullanılan sarı mineral pigmentler, doğal ya da yapay krom sarısı, çinko sarısı, sarı demir oksitler ile kadmiyum sarısıdır; ayrıca lacivert taşı sarısı ve doğal toprak boyasının yanı sıra paslanmayı yavaşlatan özgül pigmentler olarak kurşun siyanamit ile kalsiyum plumbat da kullanılır.
• Bitkisel sarı boyarmaddeler. Sarı kabuklu meşe, muhabbet çiçeği ve kaşunun yerine günümüzde daha çok bunlardan bireşim yoluyla elde edilen organik boyarmaddeler kullanılır. Ancak suluboya yapımında hint reçinesinden hâlâ yararlanılmaktadır.
• Renkli vernik yapımında kullanılan çözünür organik boyarmaddeler. Organik çözücüler içinde çok az oranda bulunan organik boyarmaddelerin çoğu, koyu renkli çözeltiler verir; donuklaştırma gücü olmaması nedeniyle bu çözeltiler hem renkli vernik olarak (alkollü vernik) hem de flekso baskı mürekkeplerinin yapımında kullanılır.
• Organik sarı pigmentler. Organik çözücüler ile yağlarda çözünmeyen kimi organik boyarmaddeler de pigment olarak kullanılır.
•Sarı laktı pigmentler. Genellikle anorganik bir taşıyıcı (örneğin alümin, baryum sülfat) üzerine tesbit edilerek pek çok boyarmaddeden, mürekkep üretiminde pigment rolü oynayan sarı laklı pigmentler elde edilebilir. Sarı laklar giderek daha az kullanılmaktadır.
—Boyarmad. Kinolein sarısı E 104 kod numarasıyla şekerleme, içit ve likör yapımında besin boyarmaddesi olarak, patentli mavi V'le (E 131) karıştırıldığında parlak yeşil tonların elde edilmesinde kullanılır. S turuncu-sarısı ise E 110 kod numarasıyla şekerlemelerde, pastalarda, içeceklerde, şuruplarda, dondurmalarda, tatlılarda ve konservelerde boyarmadde olarak işe yarar.
1. Rengi güneş ışığının ayrışma tayfında yeşil ile turuncu arasında yer alan renkte olan şey için kullanılır: Sarı güller. Sarı saç. Elbisesi sarıydı.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Siyah ve beyaza karşıt olarak, ortak özellikleri genellikle tenlerinin sarılığı olan (ancak bu tek ortak özellikleri değildir) kimse, topluluk, kimi zaman da onların bulundukları bölge için kullanılır: Sarı ırk.
4. Soluk, solgun yüz için kullanılır: Bugün ne kadar sarısın.
5. Sarı saçlı, beyaz tenli, sarışın kimse için kullanılır: Sarı bir oğlan.
6. Sarı çıyan, hain, içinden pazarlıklı, sarışın sinsi kimse || Sarı çizmek Mehmet Ağa, nerede olduğu sorulan, ancak adresi ve kim olduğu belirlenmemiş bir kimse için kullanılır || Sarı sıcak, Türkiye'nin güney illerinde görülen yakıcı ve kavurucu sıcağa verilen ad.
—Anat. Sarı bağlar, komşu omurların la- minalarını birbirine bağlayan kalın bağlar.
—Antropol. Diğer birçok özellikleri arasında başlıca ortak özellikleri derilerinde sarı ya da bakır rengi pigment bulunan kişiler ya da topluluklar için kullanılır. (Karşt. BEYAZ, KARA.)
—Ask. tar. Sarı bayrak bölüğü, kapıkulu süvari bölüklerinden İkincisine verilen ad. (Sarı bayrak taşıdıklarından bu adla anılırlardı.)
—Bine. Sarı yağız, binicilikte kullanılan kula (at).
—El sant. Sarı elvan - ARAP- YAZMASI.
—Kuyumc. Sarı yakut, Ortaçağ mücevhercilerinin kullandığı, yalancı topaz da denen sarı kuvars.
—Miner. Sarı zırnık, ORPİMENT'in eşanlamlısı.
—Oftalmol. Sarı benek ya da sarı leke, MAKULA'nın eşanlamlısı.
—Spor. Sarı mayo, Fransa bisiklet turunda, geleneksel olarak (1919'dan başlayarak) genel sıralamada birinci olan ve bu renk mayo giyen yarışmacı.
—Tar. Sarı sendikalar, işçi sendikalarına karşı mücadele etmek amacıyla Mont- ceau-Mines’de ve Creusot'da ortaya çıkan (1899 ve 1900) sendikal örgütler (Sarı sendikalar ulusal federasyonu, 1902'de toplam 375 000 üyesi olan 439 sendikayı çatısı altında topladığını ileri sürüyordu; amblemi, eskiden korsan gemilerinin direklerini süsleyen sarı renkli bir meşe palamudu ile bir katırtırnağıydı.)
♦ a.
1. Sarı renk: Bu yıl duvarları sarıya boyayalım.
2. Bir şeyin sarı bölümü: Yumurtanın sarısı.
3. Trafik lambalarında hem yayalara hem taşıtlara yeşilden önce “hazırlan" anlamında yanan ışık.
—Biyol. Yumurta sarısı, kuş ve sürüngen yumurtalarının orta kısmı (vitellüs). [Sarı, yumurtanın yumurtalıkta hazırlanmış yedek besinlerini oluşturur; yumurta akı ya da ovalbümin ise yumurta kanalında ilerlerken döllenmiş yumurtanın etrafında birikir; yumurta sarısı kuru ağırlık üzerinden üçte bir protein ve °/o 2'si kolesterol olmak üzere üçte iki lipitlerden oluşur. Sarı rengi karotenimsi pigmentlerden ileri gelir.] (Bk. ansikl. böl.)
—Boyarmad. Sarı renkli boyarmadde: Sarı katmak. Sarı katmanı. (Bk. ansikl. böl.)
—Camc. Gümüş sarısı, gümüş tuzlarıyla sarı okrun cam plaka üzerine çöktürülme- siyle elde edilen yüzey rengi. (Vitray estetiğinin gelişmesini sağlayan gümüş sarısı, XIV. yy.’ın başında önce Fransa'da, sonra İngiltere’de kullanıldı. Bu renk genellikle camın dış yüzeyine uygulanır)
—Dy. Yavaşlamayı bildiren işaretlerin ayırt- edici rengi.
—Metalürj. PİRİNÇ'in eşanlamlısı.
—ANSİKL Biyol. Sarı cisim, De Graaff folikülünün açılıp yumurtanın serbest hale gelmesinden sonra bu folikül yerine yumurtalıkta meydana gelmiş nedbe kütlesi. (Sarı cisim yumurtalığın progesteron salgılayan bölümüdür. Yumurta döllendiğinde, sarı cisim kadında 6. ayın sonuna kadar gelişmeye devam eder ve hemen hemen gebeliğin bütün süresince varlığını sürdürür. Yumurta döllenmemişse sarı cisim emilerek kaybolur.)
—Boyac. Sarı mineral pigmentler. En çok kullanılan sarı mineral pigmentler, doğal ya da yapay krom sarısı, çinko sarısı, sarı demir oksitler ile kadmiyum sarısıdır; ayrıca lacivert taşı sarısı ve doğal toprak boyasının yanı sıra paslanmayı yavaşlatan özgül pigmentler olarak kurşun siyanamit ile kalsiyum plumbat da kullanılır.
• Bitkisel sarı boyarmaddeler. Sarı kabuklu meşe, muhabbet çiçeği ve kaşunun yerine günümüzde daha çok bunlardan bireşim yoluyla elde edilen organik boyarmaddeler kullanılır. Ancak suluboya yapımında hint reçinesinden hâlâ yararlanılmaktadır.
• Renkli vernik yapımında kullanılan çözünür organik boyarmaddeler. Organik çözücüler içinde çok az oranda bulunan organik boyarmaddelerin çoğu, koyu renkli çözeltiler verir; donuklaştırma gücü olmaması nedeniyle bu çözeltiler hem renkli vernik olarak (alkollü vernik) hem de flekso baskı mürekkeplerinin yapımında kullanılır.
• Organik sarı pigmentler. Organik çözücüler ile yağlarda çözünmeyen kimi organik boyarmaddeler de pigment olarak kullanılır.
•Sarı laktı pigmentler. Genellikle anorganik bir taşıyıcı (örneğin alümin, baryum sülfat) üzerine tesbit edilerek pek çok boyarmaddeden, mürekkep üretiminde pigment rolü oynayan sarı laklı pigmentler elde edilebilir. Sarı laklar giderek daha az kullanılmaktadır.
—Boyarmad. Kinolein sarısı E 104 kod numarasıyla şekerleme, içit ve likör yapımında besin boyarmaddesi olarak, patentli mavi V'le (E 131) karıştırıldığında parlak yeşil tonların elde edilmesinde kullanılır. S turuncu-sarısı ise E 110 kod numarasıyla şekerlemelerde, pastalarda, içeceklerde, şuruplarda, dondurmalarda, tatlılarda ve konservelerde boyarmadde olarak işe yarar.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.