Sessiz Nedir?
SMD MiSiM
SESSİZ sıf.
1. Susan ya da gürültü yapmayan bir kimse; ses çıkarmadan yapılan, gürültüsü olmayan bir şey için kullanılır: Çok sessizsin, bir şeyin yok ya. Çocuklar bugün sessizdiler. Sessiz okuma Sessiz adımlar.
2, Çok konuşmayan uysal bir kimse İçin kullanılır; Kendi halinde sessiz bir kur.
3. Gürültü çıkarmayan ya da gürültüsü az olan bir alet için kullanılır: Sessiz bir taşıt Bu havalandımıa aleti çok sessizdir.
4. Sesten, gürültüden uzak bir yer için kullanılır; Sessiz bir kütüphane, bir ev, bir oda. Sessiz bir sokakta oturmak.
5. Ed. Söze dönüştürülemeyerı bir duygu, bir tutum için kullanılır. Bakışlarındaki sessiz yakarışı görmezden geldi.
6- Sessiz sakin, kendi halinde hiçbir şeye karışmayan, sakin: Evinde, kitaplarının arasında sessiz sakin yaşıyor. I| Sessiz yürüyüş, bir tutum ya da uygulamayı haksız bularak ona karşı çıktığını göstermek için sessiz olarak topluca yapılan yürüyüş.
—Patol, Sesini kullanamayan ya da geçici olarak sesi çok kısılmış olana denir
—Sine Sessiz sinema, sinema tarihinde yalnızca sessiz filmlerin yapılabildiği dö nem. (Konuşmalar ara yazılarla verilirdi 9u filmler büyük salonlarda orkestranın, daha mütevazı salonlardaysa bir piyanis tin çaldığı müzik eşliğinde gösterilirdi, 1927-1929 yıllarında sesli sinemanın ortaya çıkışıyla yalnız amatörler sessiz film yapımcılığını sürdürdüler)! Sessiz film, sesli bant İçermeyen film
—Tıp Hiçbir klinik belirti vermeyen ura ya da hastalığa denir
—Tlyat. Sessiz oyun, bir oyunda bir oyuncunun konuşmadan duygularını dile ge tirdlği bölüm. || Sessiz rol, kişi, elinde söyleyecek metni bulunmayan kişinin yaptı ğı rol. || Sessiz sahne, konuşmadan, jestler ve mimiklerle duygularını anlatan, haberleşen bir ya da birkaç kişilik bölüm.
♦ be.
1. Ses ve gürültü çıkarmadan; sessizce Sessiz gülmek temek sessiz ve sakin geçti Saatlerce sessiz durmak. Sessiz çalışan bir makine.
2. Sessiz kal mak, yanıt vermemek, suskun durmak; sesi duyulmamak ya da bir konuya değin memek, o konudan söz etmemek: Bütün zorlamalara karşın sessiz kalmayı yeğledi. Yıllarca sessiz kalan bir yazar Gazeteler, kaçakçılık konusunda sessiz kaldılar. || Sessiz sedasız, kimsenin haberi olma dan, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde: Sû tün eşyayı sessiz sedasız dışarı taşıdılar
1. Susan ya da gürültü yapmayan bir kimse; ses çıkarmadan yapılan, gürültüsü olmayan bir şey için kullanılır: Çok sessizsin, bir şeyin yok ya. Çocuklar bugün sessizdiler. Sessiz okuma Sessiz adımlar.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Gürültü çıkarmayan ya da gürültüsü az olan bir alet için kullanılır: Sessiz bir taşıt Bu havalandımıa aleti çok sessizdir.
4. Sesten, gürültüden uzak bir yer için kullanılır; Sessiz bir kütüphane, bir ev, bir oda. Sessiz bir sokakta oturmak.
5. Ed. Söze dönüştürülemeyerı bir duygu, bir tutum için kullanılır. Bakışlarındaki sessiz yakarışı görmezden geldi.
6- Sessiz sakin, kendi halinde hiçbir şeye karışmayan, sakin: Evinde, kitaplarının arasında sessiz sakin yaşıyor. I| Sessiz yürüyüş, bir tutum ya da uygulamayı haksız bularak ona karşı çıktığını göstermek için sessiz olarak topluca yapılan yürüyüş.
—Patol, Sesini kullanamayan ya da geçici olarak sesi çok kısılmış olana denir
—Sine Sessiz sinema, sinema tarihinde yalnızca sessiz filmlerin yapılabildiği dö nem. (Konuşmalar ara yazılarla verilirdi 9u filmler büyük salonlarda orkestranın, daha mütevazı salonlardaysa bir piyanis tin çaldığı müzik eşliğinde gösterilirdi, 1927-1929 yıllarında sesli sinemanın ortaya çıkışıyla yalnız amatörler sessiz film yapımcılığını sürdürdüler)! Sessiz film, sesli bant İçermeyen film
—Tıp Hiçbir klinik belirti vermeyen ura ya da hastalığa denir
—Tlyat. Sessiz oyun, bir oyunda bir oyuncunun konuşmadan duygularını dile ge tirdlği bölüm. || Sessiz rol, kişi, elinde söyleyecek metni bulunmayan kişinin yaptı ğı rol. || Sessiz sahne, konuşmadan, jestler ve mimiklerle duygularını anlatan, haberleşen bir ya da birkaç kişilik bölüm.
♦ be.
1. Ses ve gürültü çıkarmadan; sessizce Sessiz gülmek temek sessiz ve sakin geçti Saatlerce sessiz durmak. Sessiz çalışan bir makine.
2. Sessiz kal mak, yanıt vermemek, suskun durmak; sesi duyulmamak ya da bir konuya değin memek, o konudan söz etmemek: Bütün zorlamalara karşın sessiz kalmayı yeğledi. Yıllarca sessiz kalan bir yazar Gazeteler, kaçakçılık konusunda sessiz kaldılar. || Sessiz sedasız, kimsenin haberi olma dan, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde: Sû tün eşyayı sessiz sedasız dışarı taşıdılar
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
