SIÇRAMA a.
1. Sıçramak eylemi
2. Kasların gerilip yay gibi açılmasıyla vücudun ani bir hareketle yerden yükselip havalanması. (Bk. ansiki böl. Biyol.)
3. Aradaki evreleri atlayarak başka bir düze ye, dereceye, duruma, ana geçiş.
—Ask. Muharebe eden bir birliğin ilerleyişinin birbirini izleyen evrelerinden her biri.
—Astrofiz. Bir gökcisminin, özellikle Güneş'in ışımasındaki ani ve geçici artış. (Bk, ansiki. böl.)
—Bilş. Bir programda, bir dallanma komutunun yürütülmesi sırasında uygulanacak bir sonraki komutun adres ya da etiketinin belirtilmesiyle işlem sırasının bozulması || Koşullu sıçrama, bir programda, sadece bir koşul sağlandığında gerçekleşen sıçrama; bu koşulun sağlanıp sağlanmadığı bir ifadenin hesabıyla anlaşılır ]| Knsıılsıir sıçrama birnmgramd» knsııl denemesi olmaksızın gerçekleştirilen sıçrama.
-Ger day. Sıçrama katsayısı, bir cismin, kendine çarpan hareketli katı cisme, aldığı kinetik enerjiyi ne ölçüde geri verdiğini belirten mekanik ayırtedici nitelik. (Eşanl. SIÇRAMA REZİLYANSI.)
—Gezbil. Bir gezegenin manyetosferinde, manyetik alanın kuvvet çizgileri boyunca ve ayna noktaları arasında kapanlanmış parçacıkların enlem içinde yaptığı gel git hareketi.
—Hidrol. Yüzeysel sıçrama, serbest yüzeyli bir akışta, sel rejimli akıştan durgun akışa geçiş sırasında, su düzeyinin ani yüteelişi. (Yüzeysel sıçrama görünüşte, yüzeysel bir burgaçla kendini gösterir. Büyük güçleri dağıtabilir ve bu nedenle, hidrolik donanımlarda kullanılır: barajlar.)
—Jeomorfol. İri alüvyal taneciklerin sıçrayarak yer değiştirmesi. (Asıltı halde taşınamayacak kadar iri artıkları etkiler ve akıntının hızı belli bir eşiği aştığında meydana gelir Rüzgârın etkisiyle kum, her zaman sıçramayla taşınır; yalnızca limonlar asıltı halde taşınır.)
—Mat. çözlm. Bir f fonksiyonunun bir Xq noktasındaki sıçraması, |fxQ+0) - f(tç>- 0| gerçek sayısı. (Sıçrama sıfırsa f için x0 da bir süreklilik değeri tanımlanabilir.)
—Metalürj. Sıçramayla yapılan sertlikölçûm, bir donanımın belli koşullarda esnek sıçramasından yararlanılarak yapılan sertlik deneyi.
-Oy. JUMP’un eşanlamlısı.
Sirk. Dörtnala giden ya da duran bir ata çeşitli biçimlerde sıçramaya dayanan manej çalışması ya da sirk cambazlığı || Sıçrama ipi, provalar sırasında ata binenlerin kemerine bağlanarak düşmelerini engelleyen ip. (ipin öteki ucu at eğitimcisinin elindedir. Tespit edildiği makara sisteminden dolayı çoğu zaman "mekanik” adını alır.) || Sıçrama tahtası, sahne arkasından başlayarak pistin girişine kadar uzanan hafif eğimli ve ucu hafifçe yukarı doğru kalkık, esnek, uzun ve geniş tahta. (Sıçrama tahtası, pistin ortasında yer alan insanların, hayvanların ve arabaların üzerinden takla atarak geçen akrobatların gerekli hızı alabilmelerinde kullanılırdı. Eskiden birçok sirk gösterisi "piuluğun tüm sanatçıları tarafından gerçekleştirilen sıçrama tahtası atlayışı ile sona ererdi.) || Yerde sıçrama, sirk oyuncularının başka bir partöner (taşıyıcı), bir tramplen ya da bir sıçrama tahtası tarafından fırlatıldıkları zaman gerçekleştirdikleri cambazlık gösterisi.
—Spor. Oyun alanına çarpan topun yeniden havalanması. || Uzun ve yüksek at lama dallarında sporcunun hız aldıktan sonra vücudunu yerden ayırmak için yaptığı kas hareketi. || Sıçrama bacağı, sporcunun yerden destek alarak atlamayı gerçekleştirmesini sağlayan bacak (öteki bacağa ‘‘serbest bacak" denir).
—Zool. Sıçrama aygıtı, bir hayvanın (örneğin böcek) sıçramasını sağlayan aygıt.
—ANSİKL. Astrofiz. Güneş sıçramaları, özellikle renkküresel bir püsküllünün ortaya çıkışına tacın gösterdiği tepki olarak gözlemlenir Uzay araştırmalarının başlan gıcından bu yana, yeğinliği ve süresi değişken çok sayıda sıçrama tipi, elektromanyetik tayfın bütün erişilebilir bölgelerinde kaydedilmiştir.
—Biyol. Sıçrama, bütün öteki yer değiştirme tarzlarının tersine, tek bir harekettir, bir özdeş hareketler dizisi değildir. Art arda gelen başlıca iki evreden oluşur: hayvanın sıçrama aygıtını gerdiği hazırlık evresi ve aygıtı ani olarak açtığı yapım evresi; sonrası (havada çizdiği yol ve yere konuş) tamamen edilgendir; ancak, sıçrayışı süzülme uçuşuna dönüştüren bir perde aşabilenlerde (uçanbalık, uçan maki, uçan ağama) ya da yere değişi denetleyebilenime (|e»di) bu edilgenlik görülmez.
Sıçrama organı genellikle, uzun, kuvvetli ve kalın kaslı ve Z biçiminde katlanabilen Irçık eırcalı arka bacaklardan oluşur (çekirge, kedi, tavşan, kurbağa, kanguru). Kimi havyanlarda birkaç çift bacak sıçramaya katılır (pire, talytrus, sıçrayan örümcekler). Yılanlar vücutlarının bütün arka kısmını açarak, balıklar kuyruk kısmını suya vurarak sıçrar. Çeşitli kuşlar (serçe) yerde sıçrayarak ilerler. Taklaböceği (kınkanatlı böcek) mükemmel bir sıçrama düzeneğine sahiptir. Fakat, özel bir düzeneği olmasa da, koşabilen her hayvan sıçramayı da bilir. Sıçramayı yetdeğiştirmede kullanmayan türler için sıçrama, avları yakalama (kedi, pars) ya da kaçma (dağ- keçisi) aracıdır.
1. Sıçramak eylemi
Sponsorlu Bağlantılar
3. Aradaki evreleri atlayarak başka bir düze ye, dereceye, duruma, ana geçiş.
—Ask. Muharebe eden bir birliğin ilerleyişinin birbirini izleyen evrelerinden her biri.
—Astrofiz. Bir gökcisminin, özellikle Güneş'in ışımasındaki ani ve geçici artış. (Bk, ansiki. böl.)
—Bilş. Bir programda, bir dallanma komutunun yürütülmesi sırasında uygulanacak bir sonraki komutun adres ya da etiketinin belirtilmesiyle işlem sırasının bozulması || Koşullu sıçrama, bir programda, sadece bir koşul sağlandığında gerçekleşen sıçrama; bu koşulun sağlanıp sağlanmadığı bir ifadenin hesabıyla anlaşılır ]| Knsıılsıir sıçrama birnmgramd» knsııl denemesi olmaksızın gerçekleştirilen sıçrama.
-Ger day. Sıçrama katsayısı, bir cismin, kendine çarpan hareketli katı cisme, aldığı kinetik enerjiyi ne ölçüde geri verdiğini belirten mekanik ayırtedici nitelik. (Eşanl. SIÇRAMA REZİLYANSI.)
—Gezbil. Bir gezegenin manyetosferinde, manyetik alanın kuvvet çizgileri boyunca ve ayna noktaları arasında kapanlanmış parçacıkların enlem içinde yaptığı gel git hareketi.
—Hidrol. Yüzeysel sıçrama, serbest yüzeyli bir akışta, sel rejimli akıştan durgun akışa geçiş sırasında, su düzeyinin ani yüteelişi. (Yüzeysel sıçrama görünüşte, yüzeysel bir burgaçla kendini gösterir. Büyük güçleri dağıtabilir ve bu nedenle, hidrolik donanımlarda kullanılır: barajlar.)
—Jeomorfol. İri alüvyal taneciklerin sıçrayarak yer değiştirmesi. (Asıltı halde taşınamayacak kadar iri artıkları etkiler ve akıntının hızı belli bir eşiği aştığında meydana gelir Rüzgârın etkisiyle kum, her zaman sıçramayla taşınır; yalnızca limonlar asıltı halde taşınır.)
—Mat. çözlm. Bir f fonksiyonunun bir Xq noktasındaki sıçraması, |fxQ+0) - f(tç>- 0| gerçek sayısı. (Sıçrama sıfırsa f için x0 da bir süreklilik değeri tanımlanabilir.)
—Metalürj. Sıçramayla yapılan sertlikölçûm, bir donanımın belli koşullarda esnek sıçramasından yararlanılarak yapılan sertlik deneyi.
-Oy. JUMP’un eşanlamlısı.
Sirk. Dörtnala giden ya da duran bir ata çeşitli biçimlerde sıçramaya dayanan manej çalışması ya da sirk cambazlığı || Sıçrama ipi, provalar sırasında ata binenlerin kemerine bağlanarak düşmelerini engelleyen ip. (ipin öteki ucu at eğitimcisinin elindedir. Tespit edildiği makara sisteminden dolayı çoğu zaman "mekanik” adını alır.) || Sıçrama tahtası, sahne arkasından başlayarak pistin girişine kadar uzanan hafif eğimli ve ucu hafifçe yukarı doğru kalkık, esnek, uzun ve geniş tahta. (Sıçrama tahtası, pistin ortasında yer alan insanların, hayvanların ve arabaların üzerinden takla atarak geçen akrobatların gerekli hızı alabilmelerinde kullanılırdı. Eskiden birçok sirk gösterisi "piuluğun tüm sanatçıları tarafından gerçekleştirilen sıçrama tahtası atlayışı ile sona ererdi.) || Yerde sıçrama, sirk oyuncularının başka bir partöner (taşıyıcı), bir tramplen ya da bir sıçrama tahtası tarafından fırlatıldıkları zaman gerçekleştirdikleri cambazlık gösterisi.
—Spor. Oyun alanına çarpan topun yeniden havalanması. || Uzun ve yüksek at lama dallarında sporcunun hız aldıktan sonra vücudunu yerden ayırmak için yaptığı kas hareketi. || Sıçrama bacağı, sporcunun yerden destek alarak atlamayı gerçekleştirmesini sağlayan bacak (öteki bacağa ‘‘serbest bacak" denir).
—Zool. Sıçrama aygıtı, bir hayvanın (örneğin böcek) sıçramasını sağlayan aygıt.
—ANSİKL. Astrofiz. Güneş sıçramaları, özellikle renkküresel bir püsküllünün ortaya çıkışına tacın gösterdiği tepki olarak gözlemlenir Uzay araştırmalarının başlan gıcından bu yana, yeğinliği ve süresi değişken çok sayıda sıçrama tipi, elektromanyetik tayfın bütün erişilebilir bölgelerinde kaydedilmiştir.
—Biyol. Sıçrama, bütün öteki yer değiştirme tarzlarının tersine, tek bir harekettir, bir özdeş hareketler dizisi değildir. Art arda gelen başlıca iki evreden oluşur: hayvanın sıçrama aygıtını gerdiği hazırlık evresi ve aygıtı ani olarak açtığı yapım evresi; sonrası (havada çizdiği yol ve yere konuş) tamamen edilgendir; ancak, sıçrayışı süzülme uçuşuna dönüştüren bir perde aşabilenlerde (uçanbalık, uçan maki, uçan ağama) ya da yere değişi denetleyebilenime (|e»di) bu edilgenlik görülmez.
Sıçrama organı genellikle, uzun, kuvvetli ve kalın kaslı ve Z biçiminde katlanabilen Irçık eırcalı arka bacaklardan oluşur (çekirge, kedi, tavşan, kurbağa, kanguru). Kimi havyanlarda birkaç çift bacak sıçramaya katılır (pire, talytrus, sıçrayan örümcekler). Yılanlar vücutlarının bütün arka kısmını açarak, balıklar kuyruk kısmını suya vurarak sıçrar. Çeşitli kuşlar (serçe) yerde sıçrayarak ilerler. Taklaböceği (kınkanatlı böcek) mükemmel bir sıçrama düzeneğine sahiptir. Fakat, özel bir düzeneği olmasa da, koşabilen her hayvan sıçramayı da bilir. Sıçramayı yetdeğiştirmede kullanmayan türler için sıçrama, avları yakalama (kedi, pars) ya da kaçma (dağ- keçisi) aracıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.