SINIRLI sıf.
1. Sınırları belirlenmiş olan.
2. Sınırlanmış olan, dar sınırlar İçinde yer alan bir şey için kullanılır: Tirajı sınırlı bir yayın. Sınırlı olanaklara sahip olmak, yetkileri sınırlı bir yönetici.
3. Zihinsel yetenekleri az, fazla yaratıcı olmayan kimse için kullanılır: Oldukça sınırlı bir film yönetmeni.
—Astrofiz. Sınırlı ışıma kaynağı, sınırları belirgin, ayrık ışıma kaynağı.
—Ceb. Sınırlı küme, bir sıra bağıntısıyla donatılmış bir kümenin, hem üstten hem de alt(an sınırlanmış parçası. || Alttan sınırlı küme, bir sıra bağıntısıyla sıralanmış bir kümenin alttan sınırlanmış parçası. (M nin her parçası alttan sınırlanmıştır.) || Sıralı bir E kümesinin alttan sınırlı parçası, E nin yine E içinde en az bir alttan sınırlayan kabul eden parçası. || Sıralı bir E kümesinin üstten sınırlı parçası, E nin, yine E içinde en az bir üstten sınırlayan kabul eden parçası. || Üstten sınırlı küme, bir sıra bağıntısıyla donatılmış bir kümenin, üstten sınırlanmış parçası
—Huk. Sınırlı ehliyet, kişinin eksik yetenekli olması durumu. (Temyiz kudretine sahip küçüklerle kısıtlılar, sınırlı yeteneğe sahiptirler. Bunlar yasal temsilcilerinin onayı olmadıkça borç altına giremezler. Karşılıksız edinimde ve kişiye sıkı olarak bağlı haklarını kullanmada bu onay gerekli değildir. Sınırlı yetenekli olanlar haksız fiillerinden doğan zarardan sorumludurlar.) (Eşanl. MAHDUT EHLİYET.) || Sınırlı sorumluluk, belirli bir mal varlığıyla sınırlandırılmış sorumluluk. (Örneğin, komandit ortaklıklarda komanditer ortağın sorumlulu
ğu sınırlıdır; koyduğu ya da taahhüt ettiği sermaye miktarını aşamaz.) (Eşanl.mahdut MESULİYET.)
—Topol, Sınırlı pozitif ölçü, x~ 1 değişmez fonksiyonunun, s-lntegrallenebilir olduğu «t pozitif ölçüsü, (Bu kavram, u* ile a” sınırlı İse gerçek bir ölçüye ve Re (e) ile İm (a) sınırlı İse karmaşık bir ölçüye genişletilir) || Bir(E, d) metrik uzayının sınırlı parçası, E nin Sup {</(*, y)J hin (».zreiuiA
sonlu olduğu A parçası: || Bırtopolojık vektör uzayının sınırlı parçası, O ın her dolayında, pozitif oranlı bir homotetiyle homotetiği bulunabilen parça,
♦ be. Sınırlı bir biçimde; sınırlı olarak; ücret artışları sınırlı kaldı
1. Sınırları belirlenmiş olan.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Zihinsel yetenekleri az, fazla yaratıcı olmayan kimse için kullanılır: Oldukça sınırlı bir film yönetmeni.
—Astrofiz. Sınırlı ışıma kaynağı, sınırları belirgin, ayrık ışıma kaynağı.
—Ceb. Sınırlı küme, bir sıra bağıntısıyla donatılmış bir kümenin, hem üstten hem de alt(an sınırlanmış parçası. || Alttan sınırlı küme, bir sıra bağıntısıyla sıralanmış bir kümenin alttan sınırlanmış parçası. (M nin her parçası alttan sınırlanmıştır.) || Sıralı bir E kümesinin alttan sınırlı parçası, E nin yine E içinde en az bir alttan sınırlayan kabul eden parçası. || Sıralı bir E kümesinin üstten sınırlı parçası, E nin, yine E içinde en az bir üstten sınırlayan kabul eden parçası. || Üstten sınırlı küme, bir sıra bağıntısıyla donatılmış bir kümenin, üstten sınırlanmış parçası
—Huk. Sınırlı ehliyet, kişinin eksik yetenekli olması durumu. (Temyiz kudretine sahip küçüklerle kısıtlılar, sınırlı yeteneğe sahiptirler. Bunlar yasal temsilcilerinin onayı olmadıkça borç altına giremezler. Karşılıksız edinimde ve kişiye sıkı olarak bağlı haklarını kullanmada bu onay gerekli değildir. Sınırlı yetenekli olanlar haksız fiillerinden doğan zarardan sorumludurlar.) (Eşanl. MAHDUT EHLİYET.) || Sınırlı sorumluluk, belirli bir mal varlığıyla sınırlandırılmış sorumluluk. (Örneğin, komandit ortaklıklarda komanditer ortağın sorumlulu
ğu sınırlıdır; koyduğu ya da taahhüt ettiği sermaye miktarını aşamaz.) (Eşanl.mahdut MESULİYET.)
—Topol, Sınırlı pozitif ölçü, x~ 1 değişmez fonksiyonunun, s-lntegrallenebilir olduğu «t pozitif ölçüsü, (Bu kavram, u* ile a” sınırlı İse gerçek bir ölçüye ve Re (e) ile İm (a) sınırlı İse karmaşık bir ölçüye genişletilir) || Bir(E, d) metrik uzayının sınırlı parçası, E nin Sup {</(*, y)J hin (».zreiuiA
sonlu olduğu A parçası: || Bırtopolojık vektör uzayının sınırlı parçası, O ın her dolayında, pozitif oranlı bir homotetiyle homotetiği bulunabilen parça,
♦ be. Sınırlı bir biçimde; sınırlı olarak; ücret artışları sınırlı kaldı
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.