SOĞUTUCU a.
1. Soğut, san. Sıcaklığı bir soğutma makinesiyle düşürülebilen ve ayarlanabilen, ısıl bakımdan yalıtılmış, boyutlan sınırlı dolap; buzdolabı, frijider. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir akışkanı (hava, su, yağ, salamura, bira, süt, şıra vb.) soğutmak için kullanılan ısı değiştiricisi.
—Hidr. bağl. Çimento klinkerini fırının pişirme bölgesi çıkışında soğutmaya ve böylece çekilen ısıyla yanma için gerekli ikincil havayı ısıtmaya olanak veren aygıt.
—Isıbil. Bir sıvıyı ya da bir gazı daha soğuk bir akışkanla, genellikle su, kimi zaman da amonyak ya da propanla soğutan ısı değiştiricisi. || Hava soğutucusu, içinden geçen havanın sıcaklığını düşürmek için kullanılan ısı değiştiricisi. (Hava ya soğuk bir yüzeyle [kuru hava soğutucusu] ya da bir sıvıyla [ıslak hava soğutucusu] temas ederek konveksiyonla soğur)
—Mak. san. Bir makine ya da mekanik organa, ısınmasını önlemek için takılan düzenek.
—Petr. sari. Kazıyıcılı soğutucu, parafinini gidermek için bir yağı düşük sıcaklıkta soğutmaya yarayan değiştirici; bu aygıtın boruları, çöken parafini temizleyen kazıyıcılarla donatılmıştır.
♦ sıf.
1. Soğuk üreten ya da soğuk üretimiyle ilgili olana denir. (Örneğin soğutucu dolaplar, depolar, taşıtlar soğutucu bir makineyle ve uygun bir sıcaklık yalıtımıyla donatılır. Soğutucu bir tesiste ya da makinede çeşitli parçalar, bir soğutma devresi oluşturan termodinamik olayları sağlayan bir sıvının etkisinde kalır. Bu gibi makinelerin en yaygın olanları buhar basıncıyla, buhar fışkırmasıyla ya da buhar so; ğurmayla çalışan makinelerdir.)
2. Sıcaklığı düşürmeye yarayan bir sistem, donanım ya da aygıt için kullanılır.
—Bes. san. Soğutucu kamyon, soğutulmuş ya da dondurulmuş besin maddelerini taşımaya yarayan ve soğutma tertibatı ile donatılmış olan motorlu taşıt. j|Soğutucu vitrin, kolaylıkla bozulabilen, özellikle aşırı dondurulmuş besinlerin sergilendiği açık ve çoğunlukla serbestçe kullanılan camekânlı dolap. (Bk. ansikl. böl.)
—Soğut san. Soğutucu akışkan, düşük sıcaklıktaki bir ortamdan ısı çekerek daha yüksek sıcaklıktaki bir ortama verebilmek için hal değişimi bir soğutma çevrimine göre sağlanan akışkan. (Bk. ansikl. böl.) || Soğutucu karışım, su ya da ufalanmış buz içine kimi tuzların katılmasıyla elde edilen ve tuzun su içinde çözünmesi ya da buzun erime noktasının düşmesiyle soğutmayı sağlayan karışım. || Soğutucu taşıt, ısıl olarak yalıtılmış ve soğutma makinesi yerine başka bir soğuk kaynağıyla (buz, karbondioksit buzu, ötektik levha, sıvılaştırılmış gazlar) donatılmış taşıt, (Bu durumda frigorifik taşıt'tan söz edilir.)
—ANSİKL. Bes. san. Soğukluğun tekdüze dağılmasını sağlamak için soğutucu vitrinler, hava dolaşımını sağlayan vantilatörlerle donatılır. Büyük boyutlardaki vitrinlerde üst üste yerleştirilmiş raflar bulunur. Bunlar daha çok malın sergilenmesi içindir. Soğuk kaybını sınırlamak için bu gibi açık dolaplarda hizmet süresi dışındaki zamanlarda "gece örtüsü" kullanılabilir.
—Metalürj. Bir döküm kalıbında, kalıbın çeperinden biraz aralıklı olarak döşenen ya da bu çeperin doğrudan bir öğesini meydana getiren ve dökülmüş parçanın herhangi bir bölgesinin hızla soğutulmasını sağlayan metal parça. (Soğutucu, parçanın gerek kütlece etli bölümlerinin soğumasını hızlandırmak, gerek kısmen eşsıcak bir soğutmayla parçanın bu bölgelerinde meydana gelebilecek çekinti boşlukları ya da başka özürlerin oluşmasını önlemek, gerekse kimi dökme demirlerde olduğu gibi dökümle sert bir yapı elde etmek amacıyla kullanılır, iç soğutucular ise katılaşmadan sonra parçaya gömülü olarak kalır.)
—Soğut, san. ilk elektrikli soğutucu 1913’ te Amerika Birleşik Devletlerinde ortaya çıktı. Günümüzde soğutucular, kapısı bulunan yalıtılmış bir hacimden ve bir soğutucu akışkanın buharlaşmasıyla soğutucu etki yapan bir organdan oluşur. Gövdesi çoğunlukla boyalı ya da yaprak saçtan olan soğutucunun iç gövdesi plastikten (ABS) ya da metalden (işlenmiş alüminyum ya da inox) yapılır; ısıl yalıtım poliü- letan köpüğüyle gerçekleştirilir; soğutma, küçük kamping soğutucularında kullanılan soğurmalı sistem yerine çoğunlukla sı- kıştırmalı sistemle gerçekleştirilir. Soğutucunun içinde sıcaklığı -6°C’tan daha düşük (ya da ona eşit) olan ve içinde buz kabı bulunan bir bölme ile sıcaklığı +2 ila +8 °C arasında değişen, taze yiyeceklerin saklandığı bir bölme bulunur; bu bölme yerleri değiştirilebilen raflarla ve çeşitli gözlerle (sebzelik) donatılmıştır. Sıcaklık bir termostatın kontrolünde sabit tutulur. Otomatik buz çözme ya bir saat sistemiyle her 24 saatte bir aygıtın belirli bir süre durdurulmasıyla ya da kompresörün her duruşunda buzları çözen bir sistemle gerçekleştirilir; su dışarda bulunan bir İtaba akar ve burada buharlaşır.
Dondurulmuş yiyeceklerin kullanılmaya başlaması ve daha sonra evlerde derin dondurma uygulanması soğutucu-koruyucuların ve soğutucu-dondurucuların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunların her ikisi de düşük sıcaklık bölmesi hacminin büyümesi ve sıcaklığın birinci tip aygıtlarda -12 ila -18 °C’a ve ikinci tip aygıtlarda - 32 °C’a kadar düşürülmesiyle belirginleşir. Bazı soğutucu-dondurucularda, ayrıca, alt bölümde şarap ve peynir saklamak için sıcaklığı +10 ve 13 °C arasında tutulan bir bölme bulunur. Soğu- tucu-koruyucuların çalışması bir tek kompresörle, hacmi 90 l’den daha büyük olan soğutucu-dondurucunun çalışması ise iki kompresörle gerçekleştirilir. Çok büyük haçlı nli aygıtlarda soğuk hava üflenerek soğutucu içinde sıcaklığın homojen biçimde dağılması sağlanır ve aynı zamanda buzlanma önlenir.
• Bir soğutucu akışkan termodinamik ölçütler (optimum verimin elde edilmesi), teknik ölçütler (makinenin yapıldığı maddeler ve yağlama yağı üzerindeki etki), güvenlik ölçütleri (zehirlilik,tutuşkanlık) ve ekonomik ölçütler göz önüne alınarak seçilir.
1. Soğut, san. Sıcaklığı bir soğutma makinesiyle düşürülebilen ve ayarlanabilen, ısıl bakımdan yalıtılmış, boyutlan sınırlı dolap; buzdolabı, frijider. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
—Hidr. bağl. Çimento klinkerini fırının pişirme bölgesi çıkışında soğutmaya ve böylece çekilen ısıyla yanma için gerekli ikincil havayı ısıtmaya olanak veren aygıt.
—Isıbil. Bir sıvıyı ya da bir gazı daha soğuk bir akışkanla, genellikle su, kimi zaman da amonyak ya da propanla soğutan ısı değiştiricisi. || Hava soğutucusu, içinden geçen havanın sıcaklığını düşürmek için kullanılan ısı değiştiricisi. (Hava ya soğuk bir yüzeyle [kuru hava soğutucusu] ya da bir sıvıyla [ıslak hava soğutucusu] temas ederek konveksiyonla soğur)
—Mak. san. Bir makine ya da mekanik organa, ısınmasını önlemek için takılan düzenek.
—Petr. sari. Kazıyıcılı soğutucu, parafinini gidermek için bir yağı düşük sıcaklıkta soğutmaya yarayan değiştirici; bu aygıtın boruları, çöken parafini temizleyen kazıyıcılarla donatılmıştır.
♦ sıf.
1. Soğuk üreten ya da soğuk üretimiyle ilgili olana denir. (Örneğin soğutucu dolaplar, depolar, taşıtlar soğutucu bir makineyle ve uygun bir sıcaklık yalıtımıyla donatılır. Soğutucu bir tesiste ya da makinede çeşitli parçalar, bir soğutma devresi oluşturan termodinamik olayları sağlayan bir sıvının etkisinde kalır. Bu gibi makinelerin en yaygın olanları buhar basıncıyla, buhar fışkırmasıyla ya da buhar so; ğurmayla çalışan makinelerdir.)
2. Sıcaklığı düşürmeye yarayan bir sistem, donanım ya da aygıt için kullanılır.
—Bes. san. Soğutucu kamyon, soğutulmuş ya da dondurulmuş besin maddelerini taşımaya yarayan ve soğutma tertibatı ile donatılmış olan motorlu taşıt. j|Soğutucu vitrin, kolaylıkla bozulabilen, özellikle aşırı dondurulmuş besinlerin sergilendiği açık ve çoğunlukla serbestçe kullanılan camekânlı dolap. (Bk. ansikl. böl.)
—Soğut san. Soğutucu akışkan, düşük sıcaklıktaki bir ortamdan ısı çekerek daha yüksek sıcaklıktaki bir ortama verebilmek için hal değişimi bir soğutma çevrimine göre sağlanan akışkan. (Bk. ansikl. böl.) || Soğutucu karışım, su ya da ufalanmış buz içine kimi tuzların katılmasıyla elde edilen ve tuzun su içinde çözünmesi ya da buzun erime noktasının düşmesiyle soğutmayı sağlayan karışım. || Soğutucu taşıt, ısıl olarak yalıtılmış ve soğutma makinesi yerine başka bir soğuk kaynağıyla (buz, karbondioksit buzu, ötektik levha, sıvılaştırılmış gazlar) donatılmış taşıt, (Bu durumda frigorifik taşıt'tan söz edilir.)
—ANSİKL. Bes. san. Soğukluğun tekdüze dağılmasını sağlamak için soğutucu vitrinler, hava dolaşımını sağlayan vantilatörlerle donatılır. Büyük boyutlardaki vitrinlerde üst üste yerleştirilmiş raflar bulunur. Bunlar daha çok malın sergilenmesi içindir. Soğuk kaybını sınırlamak için bu gibi açık dolaplarda hizmet süresi dışındaki zamanlarda "gece örtüsü" kullanılabilir.
—Metalürj. Bir döküm kalıbında, kalıbın çeperinden biraz aralıklı olarak döşenen ya da bu çeperin doğrudan bir öğesini meydana getiren ve dökülmüş parçanın herhangi bir bölgesinin hızla soğutulmasını sağlayan metal parça. (Soğutucu, parçanın gerek kütlece etli bölümlerinin soğumasını hızlandırmak, gerek kısmen eşsıcak bir soğutmayla parçanın bu bölgelerinde meydana gelebilecek çekinti boşlukları ya da başka özürlerin oluşmasını önlemek, gerekse kimi dökme demirlerde olduğu gibi dökümle sert bir yapı elde etmek amacıyla kullanılır, iç soğutucular ise katılaşmadan sonra parçaya gömülü olarak kalır.)
—Soğut, san. ilk elektrikli soğutucu 1913’ te Amerika Birleşik Devletlerinde ortaya çıktı. Günümüzde soğutucular, kapısı bulunan yalıtılmış bir hacimden ve bir soğutucu akışkanın buharlaşmasıyla soğutucu etki yapan bir organdan oluşur. Gövdesi çoğunlukla boyalı ya da yaprak saçtan olan soğutucunun iç gövdesi plastikten (ABS) ya da metalden (işlenmiş alüminyum ya da inox) yapılır; ısıl yalıtım poliü- letan köpüğüyle gerçekleştirilir; soğutma, küçük kamping soğutucularında kullanılan soğurmalı sistem yerine çoğunlukla sı- kıştırmalı sistemle gerçekleştirilir. Soğutucunun içinde sıcaklığı -6°C’tan daha düşük (ya da ona eşit) olan ve içinde buz kabı bulunan bir bölme ile sıcaklığı +2 ila +8 °C arasında değişen, taze yiyeceklerin saklandığı bir bölme bulunur; bu bölme yerleri değiştirilebilen raflarla ve çeşitli gözlerle (sebzelik) donatılmıştır. Sıcaklık bir termostatın kontrolünde sabit tutulur. Otomatik buz çözme ya bir saat sistemiyle her 24 saatte bir aygıtın belirli bir süre durdurulmasıyla ya da kompresörün her duruşunda buzları çözen bir sistemle gerçekleştirilir; su dışarda bulunan bir İtaba akar ve burada buharlaşır.
Dondurulmuş yiyeceklerin kullanılmaya başlaması ve daha sonra evlerde derin dondurma uygulanması soğutucu-koruyucuların ve soğutucu-dondurucuların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunların her ikisi de düşük sıcaklık bölmesi hacminin büyümesi ve sıcaklığın birinci tip aygıtlarda -12 ila -18 °C’a ve ikinci tip aygıtlarda - 32 °C’a kadar düşürülmesiyle belirginleşir. Bazı soğutucu-dondurucularda, ayrıca, alt bölümde şarap ve peynir saklamak için sıcaklığı +10 ve 13 °C arasında tutulan bir bölme bulunur. Soğu- tucu-koruyucuların çalışması bir tek kompresörle, hacmi 90 l’den daha büyük olan soğutucu-dondurucunun çalışması ise iki kompresörle gerçekleştirilir. Çok büyük haçlı nli aygıtlarda soğuk hava üflenerek soğutucu içinde sıcaklığın homojen biçimde dağılması sağlanır ve aynı zamanda buzlanma önlenir.
• Bir soğutucu akışkan termodinamik ölçütler (optimum verimin elde edilmesi), teknik ölçütler (makinenin yapıldığı maddeler ve yağlama yağı üzerindeki etki), güvenlik ölçütleri (zehirlilik,tutuşkanlık) ve ekonomik ölçütler göz önüne alınarak seçilir.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.