SKLEROZ a. (fr. sclerose; yun. sklero- sis, sert'ten). içerdiği bağdokusunun artışına bağlı olarak, bir dokunun ya da organın patolojik sertleşmesi. (Bk. ansikl. böl. Patol.)
—Çoc. hekim. Beyin yumrulu sklerozu, BOURNEVİLLE YUMRULU SKLEROZU'nun eşanlamlısı. || Merkezi beyin sklerozu, SCHİLDERFOİX HASTALIĞI’nın eşanlamlısı.
—Nörol. Amyotrofili yanal skleroz, piramidal yolla omurilik ön boynuzları ve ökülomotor çekirdekler dışında, kafatası sinirlerine ait hareket çekirdeklerini ilgilendiren sistemik yozlaşma hastalığı. (Eşanl. CHARCOT HASTALIĞI.) [Bk. ansikl. böl.] |] Omurilik kombine sklerozu, omurilikteki piramidal yolla arta kordonların birlikte tutulmasıyla belirginleşen ve iki taraflı piramidal sendrom ve derin duyum bozukluklarıyla kendini belli eden sendrom. (En sık nedeni B12 vitamini eksikliği olmakla birlikte [sinirsel kansızlık sendromu], örneğin Friedreich hastalığı gibi başta bir kökeni de olabilir.) || Plaklı skleroz, ılıman iklimde çok sık rastlanan, gençlerde görülen ve evrimi zamanla gerileyen, çok odaklı alevlenmelerle devam eden, miyelinsizleştiri- ci iltihaplı hastalık. (Bk. ansikl. böl.)
—Ted. SKLEROZLAŞTIRICI’ TEDAVİ’nin eşanlamlısı.
—ANSİKL. Nörol.
• Amyuirofili yanal skleroz. Başlıca belirtileri şunlardır:
1. kolların uç kısımlarından başlayarak, hızla diğer tarafa da yayılan ve taslarda amyotrofiye ve seyirmelere yol açan güç yitimi;
2. amyotrofinin varlığına karşın kemik-kiriş reflekslerinde canlanma ve iki taraflı Babinski belirtisi gösteren bir piramidal sendrom;
3. duyarlılıkta nesnel bir bozukluk bulunmaması.
Hastalığın 2 ile 3 yılı bulan evrimi sırasında, bazı hallerde hastalığın ilk belirtisi olabilen ve o takdirde Duchenne hastalığı diye adlandırılan bir dudak-dil-gırtlak felci tablosu ortaya çıkar. Özellikle Guam adasında, hastalığın ailevi biçimleri de vardır.
• Plaklı skleroz. Merkez sinir sisteminin tümü hastalanabilir, ama bazı bölümlerin hastalanmasına daha sık rastlanır: merkezi skotoma yol açan soğanilik artası görme siniri nevriti, geçici diplopi, vestibulum sendromu, üçüz sinir nevralgisi, parestezi ve diyesteziler, piramit ve beyincik sendromu, büzgenkas ve cinsel organ bozuklukları. Evrim boyunca normale dönüşleri gitgide azalan nöbetlerin birbirini izlemeleri hastayı hemen hemen sakat edebilir. Bununla beraber uzun süreli iyileşme dönemleri gözlenen iyicil biçimler de vardır. Klinik bulgulara dayanılarak, hastalığın incelenmesinde beyin-omurilik sıvısında hafif lenfositoz, orta derecede protein fazlalığı ve elektroforezde saptanan gammaglobülin artışı teşhisi doğrular. Şimdiye tadar hastalığın nedeni kesin olarak ortaya konulamamıştır.
—Patol. Skleroz genellikle, tam bir doku onarımı gerçekleşmediği zaman o dokudaki iltihabın sonucudur. Skleroz, değişik işlevli bir dokunun yerini aldığı zaman, genellikle bu bir satatlayıcı nedbe olgusu demektir; lifsi bir dokunun karaciğer dokusunun giderek yerini aldığı siroz buna örnek olarak gösterilebilirse de, içsalgı etkileri, bağışıklık sorunları ve zar değişiklikleri gibi başta mekanizmalar da skleroz oluşumunda rol oynayabilir. Atardamar sklerozuna arteriyoskleroz denir. Skle roz, “skir" adı verilen bazı kanserlerin yapısında ve gelişmesinde de önem taşır.
Sponsorlu Bağlantılar
—Nörol. Amyotrofili yanal skleroz, piramidal yolla omurilik ön boynuzları ve ökülomotor çekirdekler dışında, kafatası sinirlerine ait hareket çekirdeklerini ilgilendiren sistemik yozlaşma hastalığı. (Eşanl. CHARCOT HASTALIĞI.) [Bk. ansikl. böl.] |] Omurilik kombine sklerozu, omurilikteki piramidal yolla arta kordonların birlikte tutulmasıyla belirginleşen ve iki taraflı piramidal sendrom ve derin duyum bozukluklarıyla kendini belli eden sendrom. (En sık nedeni B12 vitamini eksikliği olmakla birlikte [sinirsel kansızlık sendromu], örneğin Friedreich hastalığı gibi başta bir kökeni de olabilir.) || Plaklı skleroz, ılıman iklimde çok sık rastlanan, gençlerde görülen ve evrimi zamanla gerileyen, çok odaklı alevlenmelerle devam eden, miyelinsizleştiri- ci iltihaplı hastalık. (Bk. ansikl. böl.)
—Ted. SKLEROZLAŞTIRICI’ TEDAVİ’nin eşanlamlısı.
—ANSİKL. Nörol.
• Amyuirofili yanal skleroz. Başlıca belirtileri şunlardır:
1. kolların uç kısımlarından başlayarak, hızla diğer tarafa da yayılan ve taslarda amyotrofiye ve seyirmelere yol açan güç yitimi;
2. amyotrofinin varlığına karşın kemik-kiriş reflekslerinde canlanma ve iki taraflı Babinski belirtisi gösteren bir piramidal sendrom;
3. duyarlılıkta nesnel bir bozukluk bulunmaması.
Hastalığın 2 ile 3 yılı bulan evrimi sırasında, bazı hallerde hastalığın ilk belirtisi olabilen ve o takdirde Duchenne hastalığı diye adlandırılan bir dudak-dil-gırtlak felci tablosu ortaya çıkar. Özellikle Guam adasında, hastalığın ailevi biçimleri de vardır.
• Plaklı skleroz. Merkez sinir sisteminin tümü hastalanabilir, ama bazı bölümlerin hastalanmasına daha sık rastlanır: merkezi skotoma yol açan soğanilik artası görme siniri nevriti, geçici diplopi, vestibulum sendromu, üçüz sinir nevralgisi, parestezi ve diyesteziler, piramit ve beyincik sendromu, büzgenkas ve cinsel organ bozuklukları. Evrim boyunca normale dönüşleri gitgide azalan nöbetlerin birbirini izlemeleri hastayı hemen hemen sakat edebilir. Bununla beraber uzun süreli iyileşme dönemleri gözlenen iyicil biçimler de vardır. Klinik bulgulara dayanılarak, hastalığın incelenmesinde beyin-omurilik sıvısında hafif lenfositoz, orta derecede protein fazlalığı ve elektroforezde saptanan gammaglobülin artışı teşhisi doğrular. Şimdiye tadar hastalığın nedeni kesin olarak ortaya konulamamıştır.
—Patol. Skleroz genellikle, tam bir doku onarımı gerçekleşmediği zaman o dokudaki iltihabın sonucudur. Skleroz, değişik işlevli bir dokunun yerini aldığı zaman, genellikle bu bir satatlayıcı nedbe olgusu demektir; lifsi bir dokunun karaciğer dokusunun giderek yerini aldığı siroz buna örnek olarak gösterilebilirse de, içsalgı etkileri, bağışıklık sorunları ve zar değişiklikleri gibi başta mekanizmalar da skleroz oluşumunda rol oynayabilir. Atardamar sklerozuna arteriyoskleroz denir. Skle roz, “skir" adı verilen bazı kanserlerin yapısında ve gelişmesinde de önem taşır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.