SOYUTLAMA a. Bir şeyin ayırtedici özelliklerinden birini düşünce yoluyla yalıtmaya ve o özelliği, nesnenin öbür özelliklerinden bağımsız olarak ele almaya dayanan düşünsel işlem. (Bk. ansikl. böl.)
—Mant. Soyutlama ilkesi, bütün öğeleri ortak olduğunda iki sınıf arasındaki özdeşlik. || Soyutlamayla tanım, bir kavramı, kendinde ele alarak değil de, içinde yer aldığı bir eşdeğerlilik ilişkisi aracılığıyla tanımlama yöntemi. (Örneğin, kardinal kavramı, “M kümesi, N kümesininkiyle aynı kardinale sahiptir” önermesinin anlamı belirtilerek, soyutlamayla tanımlanmış olur.)
—ANSİKL. Fels. Hegel’de soyutlama, somutun karşıtından çok, belirlenmemiş durumdaki gerçekliği ifade eder. Yani, kendini ortaya koyma sürecinin başında ve henüz kendinde bulunan gerçekliği belirtir. Bu anlamda soyut, salt ve yalın olanla özdeştir. “Demek ki bütünsel bilgi alanı, temel uğrağı olarak mutlak soyutlama'yı ve olumsuzlama'yı kendinde barındırır ve.başlangıcı olan varlık bu salt soyutlamanın kendisidir, ya da aslında ancak mutlak hiçlik olarak vardır” (PV/senschatt der Logik [Mantık bilimi], “Varlık", 1, 1).
Marx'a göre soyutlama, gerçeği ve özellikle "somut" adını verdiği, ekonomik ve toplumsal fenomenleri irdelemeye yönelik bir yöntemdir: “Somut [...], birçok belirlenimin bireşimi, çeşitliliğin birliğidir. Düşünce açısından somut, bir çıkış noktası değil, bir bireşim süreci ve bir sonuçtur. Bizim gözümüzde somut, gerçekliğin, dolayısıyla da sezginin ve tasarımın çıkış noktasıdır. Birinci durumda, tüm kavrayış, soyut kavramlarda erir, ikinci durumdaysa soyut kavramlar, somutu düşünce yoluyla yeniden üretmemizi sağlarlar” (Grundrisse, Ekonomi politiğin eleştirisi için ön çalışma [Grundrisse der Kritik der politischen Ökonomie], 1).
—Ruhbil. Soyutlama etkinliği, birey, bir nesnenin belirli bir sınıftan olduğuna karar verme (sınıflama) durumunda olduğu ya da bir sözcüğün anlamı saptandığı ya da kullanıldığı zaman işe karışır. Yeni araştırmalar, bireylerin, bazı özellikleri farklı olarak ve bir hiyerarşiye göre değerlendirdiklerini gösterdi. Buna göre, bazı özellikler ötekilerden daha "belir- gin”dir ve dolayısıyla bunları göz önüne almamak daha zordur.
Sponsorlu Bağlantılar
—ANSİKL. Fels. Hegel’de soyutlama, somutun karşıtından çok, belirlenmemiş durumdaki gerçekliği ifade eder. Yani, kendini ortaya koyma sürecinin başında ve henüz kendinde bulunan gerçekliği belirtir. Bu anlamda soyut, salt ve yalın olanla özdeştir. “Demek ki bütünsel bilgi alanı, temel uğrağı olarak mutlak soyutlama'yı ve olumsuzlama'yı kendinde barındırır ve.başlangıcı olan varlık bu salt soyutlamanın kendisidir, ya da aslında ancak mutlak hiçlik olarak vardır” (PV/senschatt der Logik [Mantık bilimi], “Varlık", 1, 1).
Marx'a göre soyutlama, gerçeği ve özellikle "somut" adını verdiği, ekonomik ve toplumsal fenomenleri irdelemeye yönelik bir yöntemdir: “Somut [...], birçok belirlenimin bireşimi, çeşitliliğin birliğidir. Düşünce açısından somut, bir çıkış noktası değil, bir bireşim süreci ve bir sonuçtur. Bizim gözümüzde somut, gerçekliğin, dolayısıyla da sezginin ve tasarımın çıkış noktasıdır. Birinci durumda, tüm kavrayış, soyut kavramlarda erir, ikinci durumdaysa soyut kavramlar, somutu düşünce yoluyla yeniden üretmemizi sağlarlar” (Grundrisse, Ekonomi politiğin eleştirisi için ön çalışma [Grundrisse der Kritik der politischen Ökonomie], 1).
—Ruhbil. Soyutlama etkinliği, birey, bir nesnenin belirli bir sınıftan olduğuna karar verme (sınıflama) durumunda olduğu ya da bir sözcüğün anlamı saptandığı ya da kullanıldığı zaman işe karışır. Yeni araştırmalar, bireylerin, bazı özellikleri farklı olarak ve bir hiyerarşiye göre değerlendirdiklerini gösterdi. Buna göre, bazı özellikler ötekilerden daha "belir- gin”dir ve dolayısıyla bunları göz önüne almamak daha zordur.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.