SUNMAK g. f.
1. Bir şeyi (bir kimseye) sunmak, onu saygılı, incelikli bir biçimde bir kimseye vermek, göndermek, ikram etmek vb.; takdim etmek: Size sunduğumuz bu küçük armağanı kabul ederseniz çok mutlu oluruz.
2. (Halka, izleyicilere) bir şey sunmak, onu gözler önüne sermek ya da özel bir gösteriyle tanıtmak: Bir dergide yaz koleksiyonunu sunmak. Yeni modellerini sunan bir modacı. Bu programda, ayın en iyi filmlerinin kısa özetlerini sunacağız.
3. Radyoda, televizyonda bir yayını sunmak, sunuculuk yapmak: 20.30 haberlerini sunan genç spiker.
4. iyi dileklerini, saygılarını, özürlerini vb. sunmak, saygılı bir anlatımla belirtmek, dile getirmek.
♦ sundurmak ettirg. f. Sunulmasını sağlamak.
♦ sunulmak edılg. f.
1. Bir kimseye saygılı, incelikli bir biçimde verilmek, ikram edilmek vb.: Devlet başkanına sunulan armağanlar
2. Gözler önüne serilmek, tanıtılmak: Seçkin bir izleyici topluluğuna bu yılın yaz modası sunuldu.
1. Bir şeyi (bir kimseye) sunmak, onu saygılı, incelikli bir biçimde bir kimseye vermek, göndermek, ikram etmek vb.; takdim etmek: Size sunduğumuz bu küçük armağanı kabul ederseniz çok mutlu oluruz.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Radyoda, televizyonda bir yayını sunmak, sunuculuk yapmak: 20.30 haberlerini sunan genç spiker.
4. iyi dileklerini, saygılarını, özürlerini vb. sunmak, saygılı bir anlatımla belirtmek, dile getirmek.
♦ sundurmak ettirg. f. Sunulmasını sağlamak.
♦ sunulmak edılg. f.
1. Bir kimseye saygılı, incelikli bir biçimde verilmek, ikram edilmek vb.: Devlet başkanına sunulan armağanlar
2. Gözler önüne serilmek, tanıtılmak: Seçkin bir izleyici topluluğuna bu yılın yaz modası sunuldu.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.